Yaklaşık 90 milyon yıl önce, 30 metre uzunluğunda devasa bir dinozor, günümüzde Arjantin'in Patagonya bölgesi olan yerden geçiyordu.
Svalbard takımadalarında keşfedilen ihtiyozor kalıntıları eski deniz sürüngenlerinin evrimine yeni bir ışık tutuyor.
Tiranozor rex gibi yırtıcı dinozorlar, yüksek ısırma kuvvetleriyle daha iyi başa çıkabilmek için farklı şekillerde göz yuvaları evrimleştirdi.
Bu fosiller, dinozorların yumurtlama alışkanlıklarının günümüz kuşlarıyla benzer olabileceğini gösteriyor.
Modern kuşlara çok yakın bir dinozor olan Troodon sıcakkanlıydı, ancak modern sürüngenlerinkine benzer bir üreme sistemine sahipti.
Bu dermestid böcekler, 100 milyon yıldan daha önce dinozorların yuvalarında, düşen tüylerle besleniyordu.
Kanada'da bulunan ve yaklaşık 45.000 yıllık olduğu düşünülen bir fosilin, dev Buz Devri yırtıcısı ulukurta ait olduğu ilk kez doğrulandı.
Titanosaur örneğine ait fosil, dinozorların Güney Amerika ile Avustralya arasında seyahat ettiği teorisini güçlendiriyor.
Bilim insanları şimdiye kadar bulunan en eski yarasa iskeletlerine dayanarak yeni bir yarasa türü tanımladılar.
Dinozor pençelerinin birçok işlevi vardı, ancak bazı yırtıcı dinozorların pençelerini kazmak ve hatta sergilemek için kullandığı anlaşıldı.
Paleontologlar, ince ve kertenkelelerinkine benzeri dudakların T. rex ve diğer yırtıcı dinozorların devasa dişlerini gizlediğini öne sürüyor.
Yeni Zelanda'da, biri şimdiye kadar yaşamış en büyük penguen olduğu düşünülen iki yeni penguen türüne ait fosiller ortaya çıkarıldı.
Kanada'da yaklaşık 30.000 yıl önce kış uykusu sırasında ölerek mumyalaşan bir Buz Devri sincabının kalıntıları bulundu.
Geniş gözleri ve abartılı bir şekilde uzun dişleri, Thylacosmilus atrox'un muhtemelen başarılı bir avcı olmasına yardımcı olmuş.
Soyu tükenmiş bir deniz eklembacaklıları grubu olan Trilobitler'in gizli bir üçüncü gözü ve hatta bazen dördüncü gözü vardı.
Permiyen kitlesel yok oluşundan kısa bir süre sonrasına ait ihtiyozor fosili, bu deniz yaratığının felaketten önce ortaya çıktığını gösteriyor.
Paleontologlar, bir sauropodun kemiklerini akrabalarıyla karşılaştırarak, muazzam derecede uzun bir boyuna sahip olduğunu belirledi.
Daha önce düşünülenin aksine, Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşundan sadece 1 milyon yıl sonra Dünya'da karmaşık ekosistemler oluşmuştu.
280 milyon yıl önce karada yaşayan Tillyardembia, muhtemelen polen için hangi ağaçlara tırmandığı konusunda oldukça seçiciydi.
Sibirya'da mumyalaşmış olarak bulunan ve soyu tükenmiş mağara ayısı olduğu düşünülen ayının aslında boz ayı olduğu anlaşıldı.