1950’lerde keşfedilen ancak yeni tanımlanabilen fosil, pullu sürüngenlerin kökenini en az 34 milyon yıl daha geriye götürüyor.
Yarım asırdan fazla bir süre boyunca bir dolapta bırakılan küçük, keskin dişli bir kertenkelenin fosilleşmiş kalıntıları, modern yılanları ve kertenkeleleri kapsayan grubun kökenlerini on milyonlarca yıl geriye götürdü.
Örnek, 1950’lerde Gloucestershire’daki Tortworth yakınlarındaki bir taş ocağında, merhum fosil avcısı Pamela L Robinson tarafından elde edildi. Ancak yakın zaman önce Londra’daki Doğal Tarih Müzesi’nde yeniden bulunana kadar, yaratığın yanlış bir şekilde etiketlenip saklanması nedeniyle gerçek kimliği anlaşılamadı.
(İlgili: Kehribar İçinde 20 Milyon Yıllık Kertenkele Fosili Bulundu)
Şimdi ise araştırmacılar, teknolojideki ilerlemelerin, yaratığın sürüngen aile ağacında çok önemli bir konuma sahip olduğunu ortaya çıkararak ikinci bir kez bakmalarına izin verdiğini söylüyor.
Bristol Üniversitesi’nden bir paleontolog ve araştırmanın ortak yazarlarından biri olan Prof Michael Benton, “Bilgisayarlı Tomografi taraması olmasaydı, bir çekmecede ihmal edilmiş bu fosilin hikayesi keşfedilemeyecekti.” diyor.
Yaklaşık 25 cm uzunluğundaki uzun kuyruklu yaratığın yaklaşık 202 milyon yıl önce yaşadığı sanılıyor. Tür, Cryptovaranoides microlanius olarak adlandırıldı.
İlk adı, kertenkele benzeri gizli hayvan anlamına geliyor ve tanımlanamadan geçirdiği zamana ve yaşamı boyunca muhtemelen kaya yarıklarında gizlenmesine atıfta bulunuluyor. Mikro kasap olarak tercüme edilen ikinci terim, yaratığın kıvrık, bıçak benzeri dişlerine atıf niteliği taşıyor.
Bilgisayarlı Tomografi taramasını kullanan Benton ve meslektaşları, fosile ayrıntılı bir şekilde bakmayı ve kayanın içine hapsolmuş kemikleri incelemeyi başardılar. Benson, hayvanın kafatasının 3 cm uzunluğunda olduğunu söylüyor: “Fosil küçücük, kaburgalar çok küçücük.”
Sonuçlar, hayvanın kertenkeleler ve yılanlar gibi yaratıkları içeren pullu bir sürüngen grubundan biri olduğunu ortaya koyuyor. Benton, “Kertenkele olarak başlıyorlar – yılanlar daha sonra Kretase’de evrimleşiyor.” diyor.
Yaratık, çene açıklığında ekstra esneklik sağlamak için kafatasının arkasındaki kemikler gibi modern kertenkelelerin temel özelliklerine sahip ve bu da onu şimdiye kadar bulunan en eski sürüngen yapıyor.
Benton, “Bu, bugün Kuzey Amerika’nın gila canavarından Endonezya’nın devasa yırtıcı kertenkele Komodo ejderine kadar her şeyi içeren 350 türü içeren anguimorf bir kertenkele.” diyor.
Ekip, bulgunun modern pullu sürüngenlerin kökenini en az 34 milyon yıl geriye götürdüğünü söylüyor. Bilinen en eski modern kertenkelenin yaklaşık 168 milyon yıl önce yaşadığı düşünülüyordu.
Ekip, keşfin hayat ağacı içindeki evrim hızını ve modern pullu sürüngenlerdeki biyolojik çeşitliliğin zaman ölçeğini ve tetikleyicilerini anlamak için önemli çıkarımlara sahip olduğunu ekliyor.
Benton, “Daha önce, tüm bu canlı formların ortak atası Orta Jura’ya tarihleniyordu, oysa şimdi onu geç Triyas’a tarihliyoruz.” diyor.
Çalışmaya dahil olmayan Edinburgh Üniversitesi’nden bir paleontolog olan Prof Steve Brusatte, bilim insanlarının memelilerin, kuşların ve timsahların kökenlerini anlamada pek çok ilerleme kaydettiklerini, ancak kertenkelelerin ve yılanların soyuna dair hala çok sır olduğunu söylüyor.
“Bu narin hayvanların fosil olarak korunan çok az iskeleti var ve birçoğu o kadar hassas ki üzerinde çalışılması çok zor.”
The Guardian. 2 Aralık 2022.
You must be logged in to post a comment Login