Binlerce yıldır duyulmayan Antik Yunan müziği, Oxford Üniversitesi’nde klasik müzisyen ve bir öğretmen olan Armand D’Angour tarafından hayata döndürüldü.
Antik Yunanlılar MÖ. 700 ila MÖ. 400 yılları arasında, lir, delikli kamış ve çeşitli vurmalı çalgılarla çalınması için şarkılar besteledi. Bundan 2.000 yıldan daha uzun bir süre sonrasında, günümüz bilim insanları bu besteleri sonunda nasıl canlandıracaklarını buldular ve %100 tutarlı olduğunu iddia ettikleri şarkıları çaldılar.
Yunanistan’da taşlara kazınmış yazıtlar ve Mısır’daki papirüslerde yazılanlar, klasik dönem akademisyenleri tarafından biliniyor. MÖ. 300’den MS. 300’e kadar olan dönemde yazılan bu parçalar bize Antik Yunan müziği hakkında daha önce hiç olmadığı kadar net bilgiler sunuyor.
Oxford Üniversitesi’nde akademisyen ve aynı zamanda müzisyen olan Armand D’Angour;
Birçok çizim, tasvir ve arkeolojik kalıntı, Antik Yunan enstrümanlarının ürettikleri ses aralıklarını ve tınıları canlandırmamızı sağlıyor.
Ve şimdi, Antik Yunan müziğine ait yeni bulgular, yaklaşık MÖ. 450 yıllarında bulunmuş vokal simgelerle yazılmış bir düzine eski belgelerden ortaya çıktı. Bulunan bu vokal simgeler alfabedeki harflerden ve Yunanca sesli harflerin üzerine konulan simgelerden oluşuyor.
Yunanlılar perde farklarını matematiksel oranla ele almıştı. Örneğin: bir oktav 2:1, beş oktav 3:2, dört oktav 4:3 ve bu şekilde devam etmekte.
Bu semboller, gösterilen ses perdesinin tam olarak doğru bir ölçüsünü veriyor.
Peki, Antik Yunan müziği kulağa nasıl geliyordu? Aşağıda Newcastle Üniversitesi klasik müzik uzmanı David Creese’in bir Antik Yunan şarkısını sekiz dizili ‘kanon’ (kanuna benzer bir çalgı) ile çalışını dinleyebilirsiniz.
Open Culture. 30 Ekim 2013.
You must be logged in to post a comment Login