Baltık Kıyılarındaki İlk Çiftçiler, Diyetlerine Balıkları da Dahil Etti

6.000 yıl önce Baltık kıyılarına gelen ilk çiftçiler, yerli avcı-toplayıcı toplulukları gözlemledikten sonra balık tutmaya başlamış olabilir.

Danimarka’nın Åmosen kentindeki Tømmerup’tan Erken Neolitik ahşap kaşık ve Olvig Mose’dan bataklık çömleği. C: Arnold Mikkelsen, The National Museum of Denmark

Britanya, İspanya, Fransa ve Portekiz gibi bölgelerde tarihöncesi pişirme kapları üzerine yapılan önceki çalışmalar, insanların kıyı bölgelerinde bile tahıl ve hayvan yetiştirmeye başladıktan sonra balık pişirmeyi tamamen bıraktığını gösterdi.

Ancak yeni araştırma, tam tersine, Kuzey Avrupa’nın Baltık kıyılarına gelen çiftçilerin hem balık hem de evcil hayvan ürünlerini kapsayan karma bir beslenme biçimini benimsediğini ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, batı Danimarka’dan güney Finlandiya’ya kadar uzanan kıyı bölgesinde ortaya çıkarılan binden fazla tarihöncesi kaptan parçalar halinde korunmuş yağları inceleyen çalışmalarının, yeni gelenler ile yerel toplayıcı topluluklar arasında yakın işbirliği ve etkileşim olabileceğini öne sürdüğünü söylüyor. 

Kayda değer bir zıtlık

Araştırmanın yürütüldüğü York Üniversitesi BioArCh Laboratuvarı’nın yöneticisi Profesör Oliver Craig, “Bulgularımız, ilk çiftçilerin su kaynakları açısından zengin bu bölgeye taşındıklarını ve karşılaştıkları yerli avcı-toplayıcı-balıkçıları gözlemleyerek ekonomilerini ve beslenme ve yemek pişirme uygulamaları gibi günlük alışkanlıklarını uyarladıklarını gösteriyor.” diyor.

(İlgili: Kadın Çömlekçiler 5.000 Yıl Önce Baltık Çevresini Dolaştı)

“Bu açık ve mantıklı bir strateji gibi görünse de, kıyı bölgelerinde bulunan ve deniz kaynaklarından faydalandıklarına dair hiçbir kanıt göremediğimiz hemen hemen tüm diğer Erken Neolitik alanlarla önemli bir tezat oluşturuyor.”

“Diğer bölgelerdeki çiftçiler su kaynaklarını kapsamlı bir şekilde reddederken, bu ilk tarımcıların neden balık diyetini benimsediğini hiçbir zaman kesin olarak bilemeyebiliriz. Şimdiye kadar genetik araştırmalar, çiftçiler ve avcı-toplayıcılar arasında çok az çiftleşme olduğunu öne sürüyor. Ancak arkeolojik kayıtlar, Orta Avrupa ve Avrasya’dan ilk çiftçilerin geldiği dönemde avcı-toplayıcı-balıkçı popülasyonunun bu bölgede özellikle iyi adapte olduğunu gösteriyor. Belki de yerel topluluklar yeni gelenler üzerinde güçlü bir etki yaratmış ve bu da iki grup arasında kültürel bir karışıma yol açmıştı.”

Mal alışverişi 

Çanak çömlek parçaları, bazı avcı-toplayıcı grupların bölgeye tarımın gelmesinden önce de süt ürünlerine erişimlerinin olduğunu ortaya çıkardı.

Profesör Craig, “Çiftçiliğin gelişinden önceki avcı-toplayıcı kaplarında süt ürünlerinin varlığı dikkat çekici görünüyor, ancak bu durum belki de 100 kilometreden daha yakın bir mesafede bulunan çiftçi topluluklarıyla gıda ve bozulabilir ürünlerin alışverişi ile açıklanabilir.” diyor.

“Çalışmamız, kültürel ve sosyal açıdan farklı iki grubun birbirine karışmadan, ancak mal alışverişinde bulunarak yan yana yaşadığının bir resmini çiziyor. Belki tereyağı gibi fermente süt ürünleri; kürk, deniz memelilerinden elde edilen yağlar veya bal ile takas edilmişti.”

Geçmişten gelen yağlar

Araştırmacılar, gaz kromatografisi-kütle spektrometrisi adı verilen bir işlemi kullanarak, 4.000 ila 8.000 yıl öncesine ait çömlek parçalarından yağ asitlerini çıkarıp analiz ettiler. Bu karmaşık teknik, eski yağların ve lipitlerin kaynaklandığı organik madde türlerini ortaya çıkardı. Sonuçlar, ilk çiftçilere ait kapların yaklaşık yüzde 50’sinin balık bazlı kalıntılar içerdiğini gösterdi. Avcı-toplayıcı-balıkçılara ait kapların yüzde 5’inde süt kalıntıları bulunuyordu.

Araştırmanın baş yazarı Dr. Alexandre Lucquin, “Türünün en büyük çalışmalarından birinde, insanlık tarihinin ilgi çekici bir geçiş döneminde hazırlanan yemeklerin kalıntılarını çıkarmak ve yorumlamak için arkeoloji biliminde heyecan verici yeni yöntemler kullandık.” diyor.

“Sonuçlarımız, eski ve yeni yaşam tarzlarını temsil eden topluluklar arasındaki mutfak uygulamalarında şaşırtıcı bir örtüşmeyi gösteriyor ve çiftçiliğe geçişin ani bir geçişten ziyade daha kademeli bir süreç olabileceğini öne sürüyor.” 

Çalışmanın yazarlarından biri olan Dr. Harry Robson, “Toplayıcılıktan tarıma geçiş, Avrupa genelinde genellikle homojen olarak görülüyor. Ancak bunun aşırı derecede karmaşık olduğu giderek daha açık hale geliyor.” diyor.

“Bu çalışmada, Batı Baltık bölgesinin ilk çiftçilerinin çanak çömleklerini bölgedeki önceki avcı-toplayıcı-balıkçılara benzer şekilde kullandıklarını gösterdik. Tuna Boğazı dışında Avrupa’da bu uygulamanın yapıldığı tek bölgenin burası olması ilgi çekici. Aynı şekilde, Ertebølle kültüründeki avcı-toplayıcı-balıkçıların sınır bölgesindeki çiftçilerle etkileşime girdiği uzun zamandır biliniyor olsa da, süt ürünleri de dahil olmak üzere malların değiş tokuş edildiğine dair ilk yaygın kanıta sahibiz.”

Araştırma atalarımızın yaşamlarına dair yeni bilgiler sunarken, bu gizemli dönemle ilgili pek çok soru da varlığını sürdürüyor.

Dr. Lucquin, “Avrupa’daki insanların neden bu dönemde çiftçiliğe bu kadar büyük ölçekli ve kesin bir geçiş yaptığına dair pek çok cevaplanmamış soru var. Belki de bu yeni yaşam tarzının daha öngörülebilir kaynaklar sunduğuna inanıyorlardı. Neolitik devrim başladıktan sonra insanlık için geri dönüş olmayacaktı ve Avrupa’nın son avcı-toplayıcılarına ne olduğunu gerçekten hiçbir zaman bilemeyebiliriz.”


University of York. 17 Ekim 2023.

Makale: Lucquin, A., Robson, H. K., Oras, E., Lundy, J., Moretti, G., González Carretero, L., … & Craig, O. E. (2023). The impact of farming on prehistoric culinary practices throughout Northern Europe. Proceedings of the National Academy of Sciences, 120(43), e2310138120.

Ankara Üniversitesi, Tarih Öncesi Arkeolojisi bölümünden mezun.

You must be logged in to post a comment Login