Arkeoloji bölümlerine yerleştirilen gelecekteki meslektaşlarımız için arkeolojiye giriş niteliğinde kısa bir tavsiye listesi hazırladık.
Sınavlara girildi, bölüm tercihleri yapıldı ve sonuçlar açıklandı. Tebrikler artık siz de bir arkeoloji öğrencisi oldunuz. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen bir sürede arkeolog olacaksınız. Peki iyi birer arkeolog olmak için bu dört seneyi nasıl geçirmelisiniz? Arkeolog adayları neler yapmalı? Arkeoloji sadece derslerden mi ibarettir? Nasıl arkeolog olunur? Kendinizi arkeolojiye nasıl hazırlayabilirsiniz?
Arkeoloji, eski insanların hayatlarını nasıl yaşadıklarını anlamak için maddi ve çevresel kalıntıları kullanarak insan geçmişinin incelenmesidir. Arkeoloji, kazı alanlarını, eserleri analiz etmeyi ve çevre özelliklerini incelemeyi içerir. Arkeologlar tarafından dikkate alınan kanıt türleri arasında eserler (çömlek parçaları gibi), biyolojik kalıntılar (eski tohumlar veya kemikler gibi), peyzaj unsurları ve mimari bulunur.
1- Bol bol okuyun
Hem genel arkeolojik konular hem de farklı dönemlerin arkeolojisi hakkında olabildiğince geniş bir şekilde okuyun. Aynı zamanda dünyada arkeoloji alanında neler olup bittiğini Arkeofili’nin sosyal medya kanallarından ve websitesinden takip edin. Bu, size iyi bir genel arkeolojik bilgi düzeyinin yanı sıra, hangi dönemlerin sizi daha çok ilgilendirdiğini bulmanıza yardımcı olur.
Arkeolojiye iyi bir temel giriş kitabı arıyorsanız, Renfrew ve Bahn’ın “Arkeoloji – Kuramlar, Yöntemler ve Uygulama” adlı kitabını okuyarak başlayabilirsiniz. Bunun dışında hangi arkeolojik dönemle ilgilendiğinizden bağımsız olarak Homeros’un İlyada ve Odysseia’sını da mutlaka okumalısınız. Okumak için daha fazla öneriye ihtiyacınız varsa, tam size göre bir okuma listemiz var: Arkeoloji Severlere 25 Kitap Önerisi
2- Ören yerlerini gezin
Sadece okumak olmaz, aynı zamanda çok gezmeniz lazım. Yurtiçinde ve mümkünse yurtdışında olabildiğince çok ören yeri gezin. Bir arkeolojik alan, küçük bir tümülüsten, bütün bir antik kente kadar her şey olabilir. Ziyaret ettiğiniz ören yerlerinde amaçsızca dolaşmayın; orayı anlamak için zaman ayırın.
Gitmeden önce, ören yerinin kronolojik tabakalanmasını ve buranın neden oluşturulduğunu öğrenmek için biraz arka plan araştırması yapın. Ayrıca kazı tarihini anlamaya çalışın – site ne zaman keşfedildi, onu kim kazdı ve uygun arkeolojik standartlara uydular mı? Tarih öncesi bir yer değilse, orada yaşayan insanları anlamak için bazı çağdaş kaynakları okuyun. Bir haritaya bakın ve bu sitenin neden başka bir yerde değil de bu özel konumda inşa edildiğini düşünün. Manzarada bu konumun neden seçildiğini açıklayabilecek hangi özellikleri görebiliyorsunuz? Arkeolojik alanın planına bakın ve neyin nerede olduğunu anlayın. Karşılaştırma için benzer bir ören yerini ziyaret edin, örneğin aynı bölgedeki başka bir antik kent.
Bir ören yerine gitmeden önce mutlaka orası hakkında kendi araştırmanızı yapın. Gezerken neyin ne olduğunu anlamaya çalışın. Ören yerlerini gezerken çeşitli noktalara yerleştirilmiş bilgi panolarını okumadan geçmeyin.
3- Sık sık müze gezin
Müzeler bir ören yerinde ortaya çıkartılan arkeolojik buluntuların sergilendiği yerlerdir. Ören yerlerinde olduğu gibi, müze ziyaretinde de eleştirel yaklaşarak bundan en iyi şekilde yararlanmaya çalışın. Bir müzeyi ziyaret ettiğinizde, müzenin neden bu şekilde düzenlendiğini düşünün; neden belirli bir nesne grubu bir araya getirilmiş ve müze nasıl organize ediliyor? Kronolojik olarak mı, tematik olarak mı? Siz olsaydınız eserleri farklı şekilde düzenler miydiniz? Ayrıca objelere dikkatli bakın ve nasıl yapıldıklarını ve kullanıldıklarını düşünün.
4- Arkeolojik kazılara katılın
Arkeolojik kazılara katılmak, bir arkeolog olmanın olmazsa olmazlarından. Kazılarda öğrendiğiniz çoğu şeyi, derslerde öğrenmeniz mümkün değil.
Kazıların oldukça zor şartlarda yapıldığını unutmayın. Yakıcı güneş altında her gün saatlerce süren kazma, belgeleme, temizlik gibi birçok işlem yapılıyor. Kazılar ortalama olarak iki ay sürüyor ve sabah Güneş henüz doğmadan araziye çıkıyorsunuz. Unutmayın ki arkeoloji sadece kazmak değildir. Arazideki kazma ve belgeleme işleri bittikten sonra kazı evine dönüyorsunuz ve diğer belgeleme, çizim, seramik yıkama gibi işlere başlıyorsunuz. Kazılarda bol bol kirlenecek ve toprak ve güneş ile haşır neşir olacaksınız. Yine de kazılardan edineceğiniz bilgi ve tecrübe, hayatınızda önemli bir yer tutacak ve arkeolojiye dair kıymetli bir aşamayı deneyimlemiş olacaksınız.
Arkeolojik kazılar genelde yazın yapılıyor. Hangi kazıya katılmak istediğinizi iyi düşünün. Katılacağınız arkeolojik kazının hangi dönemleri incelediğini araştırın. Eğer her şey size uygun gözüküyorsa kazı ekibinin başındaki hocanızla ya da kazı ekibiyle iletişim kurmaktan çekinmeyin.
5- Yabancı dil öğrenin
Arkeoloji eğitiminiz boyunca makalelerle ve tezlerle içli dışlı olacaksınız. Ülkemizde çok değerli arkeoloji akademisyenleri ve bu akademisyenlerin yazdıkları birçok makale var. Ancak Türkçe makalelerden yeterli olmayacak. Mutlaka ikinci bir dil öğrenmeniz gerekiyor. İngilizce ve Almanca bu disiplin için çok önem taşıyor. Özellikle İngilizce makaleler okumadan yeterli bir seviyeye gelmeniz pek mümkün değil. Bir konu üzerine araştırma yaparken olabildiğince fazla kaynaktan bilgi edinmelisiniz ve bu kaynakların pek çoğu İngilizce.
6- İlişkili bilgisayar programlarını öğrenin
Arkeoloji disiplininde birçok bilgisayar programı kullanılıyor. Kendinizi bu alanda yetiştirmek için gerekli donanımlara sahip olmanız gerekiyor. Bu programlardan birkaç örneği aşağıda verelim ve ne işe yaradıklarına kısaca değinelim:
ArcGIS: ARCGIS ve benzeri CBS (Coğrafi Bilgi sistemleri) programları temelde, arkeolojik verinin dijital olarak toplanması ve verilerin görselleştirmesine katkıda bulunuyor. Ayrıca GIS kullanımı arkeologların mekanla ilgili düşünme yollarını da değiştiriyor.
Autocad ve CAD tabanlı diğer programlar arkeolojide mimari çizim için yoğun olarak kullanılıyor.
Excel: Excel temel olarak basit bir veritabanı işlemi görüyor. Arkeolojide farklı nicelikleri ve nitelikleri üzerinden değerlendirilen arkeolojik verinin gruplandırılması için sıklıkla kullanılıyor.
Illustrator ve diğer vektör tabanlı çizim araçları: Illustrator ve benzeri vektör tabanlı çizim araçları teknik çizimi yapılmış arkeolojik malzemenin dijitalleştirilmesi için kullanılıyor.
Photoscan: PhotoScan gibi fotogrametrik programlar, eserler ve sitelerin doğru üç boyutlu rekonstrüksiyonlarını yapmak için kullanılıyor.
7- Hevesinizi kırmayın
Anadolu coğrafyası arkeolojik kalıntı açısından çok zengin ve birçok medeniyetin izlerini taşıyor. Bu bölge, tarih öncesi dönemlerden itibaren, her dönem için önemli bir bölge olma özelliğini taşıyor. Ancak arkeolojiye ve ilişkili disiplinlere verilen önem yeterli seviyede değil. Etrafınızda arkeoloji okumanız ile ilgili olarak hevesinizi kıracak birçok insan olacak. Hatta ülkeyi yöneten insanların bile bu alana kıymet vermediklerini göreceksiniz. Mezar kazıcısı gibi lakaplar, “arkeoloji bir meslek değil, hobidir” gibi ahkamlar, “altın çıkıyor mu” gibi mesleği küçümseyici birçok gereksiz cümle duyabilirsiniz. Unutmayın ki arkeoloji bir bilimdir ve sizler birer bilim insanı olmak için eğitim alıyorsunuz. Arkeoloji, kazı yapmaktan çok daha fazlasıdır ve amacı kalıntıları ortaya çıkartmak değil, eski kültürleri incelemektir.
Arkeolojiyi sadece puanınız yettiği için yazmış olabilirsiniz, istemeye istemeye bu bölüme yerleşmiş olabilirsiniz. Şimdi bir kere daha düşünün ve karar verin. Eğer istemeyerek, öğrenmeyerek, ilgilenmeyerek okuyacaksanız, bu hayatınızda boşa geçmiş bir dört sene demek olacak. Dilerseniz bir kere daha sınava hazırlanıp, daha çok istediğiniz bir bölümü kazanabilirsiniz. Gerçekten istiyorsanız ve hevesliyseniz, hiçbir şeyin hevesinizi kırmasına izin vermeyin ve kendinizi geliştirerek arkeoloji okuyun.
Arkeoloğun kazıda bir günü nasıl geçer diye merak ediyorsanız bu yazıyı da mutlaka okumalısınız.
Aklınızdaki sorular için bize her zaman ulaşabilirsiniz. Gelecekte meslektaş olmak dileğiyle!
You must be logged in to post a comment Login