Antik Romalılar Kazanmak için Yarış Arabalarında Gizli Bir Teknik Kullanıyordu

Antik bir oyuncak yarış arabasının detaylı incelenmesi, Romalı yarışçıların nasıl zafer elde ettiklerine dair önemli ipuçları veriyor.

Antik Roma’ya ait oyuncak savaş arabası modeli. F: Bela Sandor

Antik Roma’daki iki tekerlekli savaş arabalarının kullanıldığı at yarışlarını hayal ettiğimiz de, ilk olarak gişe rekorları kıran “Ben-Hur” filminin heyecanlı sahneleri akla geliyor. İşin aslı, o filmdeki savaş arabası hem büyük ve ağır hem de uygun tekerleklere sahip değil.

1890’lı yıllarda yapılan bir çalışma sırasında Tiber Nehri’nde 2,000 yıllık oyuncak savaş arabası bulundu. Şu an British Museum’da sergilenen bu oyuncak, bir hileyi açığa çıkardı: Antik Romalıların Formula 1’i olan bu yarışlarda, kazanma şansını artırmak için yarış abasının sağ tekerleğine metal bir jant yerleştiriliyormuş.

Wisconsin Üniversitesi’nde fizik mühendisliği onursal profesörü olan Bela Sandor şu şekilde ifade ediyor: “Başlıca tekerlekler her zaman tahta, hayvan postu tutkalı ve bağlantı noktalarındaki ham deriden olan ve kurudukça sıkılaşan şeritlerden oluşuyordu. Tekerleği en iyi şekilde sağlamlaştırmak istendiğinde ise demirden yapılan çok ince bir şerit, tahta jantın dışına yüksek ısı uygulanarak yerleştirilirdi.”

Journal of Roman Archaeology’de yayımlanan çalışmaya gore, metal şeridin sağ tekerleğe eklenmesi yarışta kazanma şansını kabaca yüzde 80 artırıyordu.

Sador’un söylediğine göre; “Mühendis mantığıyla antik veya modern zamanı düşündüğünüzde, uygulanan çözüm tamamen anlamlı bir hale geliyor.”.

2016’da yeniden çekilen Ben Hur filminden bir kare.

Maalesef Antik Roma dönemine ait hiçbir gerçek savaş arabası günümüze kadar sağlam ulaşamadı. Bu tekerleğe uygulanan düzen için elimizde olan tek arkeolojik kanıt, şu anda British Museum’da sergilenen oyuncak model.

El boyutundaki bu bronz model Biga’da (iki at tarafından çekilen iki tekerlekli savaş arabası), dörtnala giden atlardan birisi ve yarışçının kendisi eksik. Bu bronz at arabası büyük ihtimalle zengin bir bireye aitti. Bu kişi, birinci yüzyılın tarihçisi Suetonius sayesinde oyuncaklarla oynadığı bilenen, imparator Nero bile olabilir.
Sandor, “Tekerlekler aksın üzerinde serbestçe dönebiliyor. Yarışlar hakkında bilgi sahibi biri tarafından yapılmış olmalı.” diyor.

Sandor, oyuncak modeli ve bağımsız tahminleri rehber olarak kullanarak Romalı yarış arabalarının gerçek boyutlarını tahmin etti. Ortalama 25-30 kg ağırlığa sahip tipik bir Romalı aracın eni yaklaşık 155 cm, tekerlek çapı yaklaşık 65 cm ve atın bağlı olduğu şaft ise 230 cm olduğu sonucuna vardı.

British Museum’dan Judith Swaddling ve Sandor, Tiber modelinin detayların arasından sağ tekerlekteki jantta hafif bir çıkıntının olduğunu ve bu ince demir şeridin tekerleği sağlamlaştırdığını belirtiyor.

Sandor, “Oyuncağı ve benzeri olan gerçek yarış arabasını üretirken birbirinin aynısı iki tekerleği kullanmak daha kolay olurdu. Ama yüksek rütbeli bir müşteri büyük ihtimalle bu sofistike oyuncak için daha özgün bir tasarım bekleyecekti ve bu kesinlikle tek taraflı olan demir şeritti.” diyor.

Tiber modelinin hafif çıkıntılı jantını gösteren tekerlek detayı. F: Bela Sandor

Atları sola doğru yön vermek daha kolay olduğu için yarışların çoğunda saat yönünün tersine doğru koşulur.

“Eğer oval şeklinde olan arenalarda dönüşler sola doğru yapılıyorsa, sağ taraftaki şerit gerçekten de başarı gösteriyor.”

Sandor, yarış sırasında yarışçıların sağa yaslandıkları ve sol tekerleğin üstünde giderken sağ tarafa aşırı yük bindiği için Romalıların sadece sağ tekerleği güçlendirdiğini söyledi.

Sandor, “Bu durum dönen tekerleğin dinamiğini anlayan herkese mantıklı geliyor. Tekerlekleri hızlı dönen araç kullananlarda bu genel bir algı. Dönen bir otobüsün sabit ve sallanan tarafı buna iyi bir örnek.” dedi.

Tek taraflı demir şerit ile her zaman daha hızlı bir düzenek ortaya çıkmıyor olmasına rağmen, büyük ihtimalle tekerlek arızasını veya parçalanmasını engelliyor ve bu da parkurda üstünlük sağlıyordu.

“Tekerleklerde demir olmaması durumunda, sağ tekerlek genellikle arızalanıyordu. İki tekerleğin de demir şeride sahip olması daha güvenli yapmasına karşın nadiren galibiyetle sonuçlanıyordu.”

Sandor, yarışçıların hiç demir şeridi olmaması durumunda kazanma ihtimallerinin yüzde 50 olduğunu tahmin ediyor. Bu oran iki tarafın da demir şeridi olması durumunda yüzde 30’a düşüyor. Ben-Hur filmindeki yarışçı ise yüzde 5’ten daha az kazanma şansına sahipti.

“Sağ tarafındaki tekerleğinde demir şerit olan savaş arabası güvenlik, dayanıklılık ve kazanma ihtimali açısından en iyi konumdadır.”

Yarışmakta olan savaş arabasının en iyi gösterimi olan Tiber modeli, Romalıların yarışları ve bahisleri kazanmak için olasılığa dayanan bir düşünme sistemleri olduğuna dair bilgi veriyor.

Kahire Amerikan Üniversitesi’nden bir araştırmacı olan André Veldmeijer’a göre, bu çalışma antik savaş arabası yarışlarının tasarımı ve stratejisi hakkında daha öğrenilecek çok fazla şeyin olduğunu açığa çıkarıyor. “Bu çalışmanın da gösterdiği gibi çeşitli araştırmalara ve artışta olan bilimsel ilgiye rağmen yarışçılar daha bütün sırlarını açığa çıkarmadılar.”

Kıbrıs’ta 1700 Yıllık Devasa Bir At Arabası Yarışı Mozaiği Bulundu

Konya’daki 2000 Yıllık Kitabede At Yarışı Kuralları Çıktı

Norveç’te Vikinglere Ait Oyuncak Bir Tekne ve Ayakkabılar Bulundu


Seeker, Rosella Lorenzi. 10 Ocak 2017.

Makale: Sandor, B. (2016). Tire choices in Roman chariot racing. Journal of Roman Archaeology,29, 438-442. 

Koç Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü mezunu ve Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümü ile yandalı var. Paris Diderot Üniversitesi'nde Genetik yüksek lisansını tamamladı ve Jacques Monod Enstitüsü'nde Paleogenomik laboratuvarında doktorasına devam ediyor. Araştırma alanları: Fransa'daki Neolitik Dönemden itibaren antik insan popülasyonlarının demografisi ve dinamiği, nadir görülen genetik hastalıkların evrimi ve Orta Çağ Fransızlarının genetik yapısı.

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply