Bir Demir Çağı Kadınının Mezarı Bıçak Saplanmış Halde Bulundu

İsveç’teki Demir Çağı mezarlığında, mezarına demir katlanır bıçak saplanmış olarak gömülen bir kadına ait sıra dışı bir mezar bulundu.

İsveç Ulusal Tarihi Müzelerinden arkeologlar, antik bir demir cep bıçağının saplanmış olduğu bir Demir Çağı kadını mezarı keşfetti. MÖ 500 ile MS 400 yılları arasında tarihlenen mezarlıkta en az 50 mezar bulunmasına rağmen, bu mezar oldukça farklıydı.

Kadını gömenlerin mezara bıçak sapladığını söyleyen Moa Gillberg, “Nedenini bilmiyoruz, ama bunun kadın için yapıldığı açık” diyor.

Bu mezarlık, Stockholm’ün yaklaşık 169 kilometre güneybatısında bulunan Pryssgården ilçesinde ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, İsveçli papaz Ericus Hemengius’un 17. yüzyıl sonlarında bölgesindeki antik mezarlıkları belgelemekle görevlendirildiğinde yazdığı bir metin sayesinde buranın varlığından haberdardı; ancak mezarların 21. yüzyıla kadar korunduğundan emin değillerdi.

(İlgili: İsveç’te ‘Taş Gemi’ Mezarları Olan Viking Mezarlığı Keşfedildi)

Geçtiğimiz baharda yapılan ön araştırmalar sırasında Ulusal Tarihi Müzeler arkeologları bölgede bazı takılar buldu. Kazılar sırasında antik yapılar, bir depo ve bir kuyu ile birlikte düzinelerce mezar keşfettiler.

Mezarların çoğu, Demir Çağı’nda yaygın bir defin ritüeli olan yakılmış kalıntıların konulduğu çukurlardan oluşuyordu. Bazıları ise simetrik olarak yerleştirilmiş taşlarla kaplıydı.

Özellikle bir mezarda kalın, yanmış bir tabaka içinde kül ve kemik parçaları bulunuyordu.

Kazı sırasında arkeologlar, toprağa doğrudan saplanmış bir demir katlanır bıçak buldular. Bıçağın yanı sıra kadının mezarında küçük bir iğne de keşfettiler.

İyi korunmuş bıçak muhtemelen deri hazırlama amacıyla kullanılmıştı; ancak mezarda bulunma nedeni ve garip pozisyonu tam olarak anlaşılamadı. O dönemde bıçaklar, yemek hazırlama veya giysi yapma gibi işlerde ya da kendini savunmak için kullanılan gündelik eşyalardı. Güney İsveç’te Geç Demir Çağı ve erken Viking Çağı’na (MS 793-1066) ait başka kadın mezarlarında da bıçak ve iğneler bulunmuştu.

Pryssgården alanındaki çalışmalar devam edecek. Arkeologlar, burada bir mezar olduğunu düşündükleri bir çukurun aslında büyük bir direk deliği olduğunu fark ettiler; bu da burada ahşap bir yapının varlığına işaret ediyor.

Gillberg, “Benzer çukurlar bulup bulamayacağımızı görmek istiyoruz. Bazen cenaze ateşi üzerinde anıtlar inşa edersiniz; belki bu da onlardan biriydi” diyor.

Live Science. 3 Kasım 2024.