Danimarka’da bulunan 5.000 yıllık bir bataklık cesedinin incelenmesi, bu kişinin gezgin bir çakmaktaşı tüccarı olabileceğini gösteriyor.
Bir asırdan fazla bir süre önce Danimarka’daki bir turba bataklığında bulunan Neolitik bir adamın kemikleri, onun vahşice öldürülen bir göçmen olduğunu ortaya koyuyor. 5.000 yıllık vakayı çözmek için araştırmacılar diş plağından DNA’ya kadar her şeyi inceledi. Araştırmacılar, Vittrup Adamı’nın düşman yerel halk tarafından kurban edilen gezgin bir çakmaktaşı tüccarı olabileceği sonucuna vardı.
1915’te turba kazıcıları, Danimarka’nın kuzeyindeki Vittrup köyü yakınlarındaki çukurlarının dibinde bir avuç insan ve sığır kemiği keşfettiler. Daha sonra çömlek ve ahşap sopayı bulduktan sonra eserlerle ilgili olarak yerel tarih müzesiyle temasa geçtiler. MÖ 3.800 ila 3.500 civarına tarihlenen bu iki nesne kısa süre sonra Danimarka Ulusal Müzesi’ne götürülüp sergilenirken, kemikler bir yüzyıl boyunca büyük ölçüde incelenmeden kaldı.
Ancak Avrupa tarihöncesinin Mezolitik ve Neolitik dönemlerinde ölen insanların genomları üzerine yapılan iki yeni çalışma, Vittrup Adamının MÖ 3.300 ile 31.00 yılları arasında yaşadığını ve yerel çağdaşlarından farklı bir genetik profile sahip olduğunu ortaya çıkardı.
(İlgili: Avrupa’nın En Ünlü Bataklık Cesedi Tollund Adamı Kimdi?)
Vittrup Adamı’nın PLOS One dergisinde yayınlanan tam analizinin sonuçları, göçü, beslenme değişikliklerini ve asıl evinden uzaktaki topraklarda erken ölümü içeren bir yaşam öyküsünü ortaya koyuyor.
Vittrup Adamı kimdi?
Vittrup Adamı’ndan geriye sadece sağ ayak bileği kemiği, sol alt kaval kemiği, parçalanmış bir kafatası ve 16 dişli çenesi kalmıştı. Kemikler onun 30 ila 40 yaşlarında öldüğünü gösteriyor.
Göteborg Üniversitesi Tarih Araştırmaları Bölümü’nde arkeolog olan Anders Fischer liderliğindeki araştırma ekibine göre Vittrup Adamı, Kuzey Avrupa’nın büyük ölçüde çiftçi topluluklarıyla dolu olduğu bir zamanda doğdu. Ancak ekibin diş plağında hapsolmuş diyet proteinleri ile kemikleri ve dişlerindeki elementel varyasyonlar üzerine yaptığı analiz, onun muhtemelen Kuzey Kutup Dairesi yakınındaki kuzey İskandinavya kıyısındaki bir balıkçı-avcı grubundan olduğunu öne sürdü.
Diş plağı, tüm insanların dişlerinde oluşur, ancak fırçalanmadığı veya temizlenmediği zaman, sertleşerek DNA ve proteinler açısından zengin olan ve beslenme bilgilerini binlerce yıl koruyabilen diş taşına dönüşür. Vittrup Man’in diş plağı, onun morina ve çipura gibi balıkların yanı sıra balina eti, yunus eti ve koyun eti de tükettiğini ortaya çıkardı.
Ancak dişlerindeki karbon izotoplarının analizine göre, Vittrup Adamı ergenlik çağına geldiğinde diyeti daha çok karasal ve tatlı su besin kaynaklarını içermeye başlamıştı. Farklı kemik ve diş dokularındaki izotopların analiz edilmesi, araştırmacılara bir kişinin yaşamı boyunca meydana gelen değişiklikler konusunda ipucu verebilir.
Vittrup Adamının beslenme değişiklikleri coğrafi bir değişime karşılık geliyordu. Küçük azı dişlerinden birindeki stronsiyum ve oksijen izotoplarının yirmilik dişlerinden birindekilerle karşılaştırılması, onun 12 yaşından önce muhtemelen bir çiftçi topluluğuna taşındığını gösterdi.
Vittrup Adamı’nın neden göç ettiği belli değil, ancak araştırmacılar onun memleketinden getirdiği mallar karşılığında çakmaktaşı baltalar ve tarım ürünleri arıyor olabileceğini öne sürüyor. Alternatif bir teori ise onun düşman bir grup tarafından yakalanmış ve belki de köleleştirilmiş olabileceği.
Her iki durumda da Vittrup Adamı talihsiz bir sonla karşılaşmıştı. Araştırmacılar, çalışmalarında “Kafatasının parçalanmış durumu, onu birkaç parçaya ayıran en az sekiz darbenin bir sonucu olarak oluşmuştu. Hiçbir iyileşme belirtisi yok; travmaların ölümcül olduğu açık.” diyor.
Kafatasındaki oval şekilli kırıklar, muhtemelen turba bataklığında bulunan akçaağaçtan yapılmış sopaya benzeyen, yuvarlak yüzeyli sert bir nesnenin uyguladığı künt kuvvete işaret ediyor. Bu bulgu, araştırmacıları Vittrup Adamı’nın “kan davası veya cinayet kurbanı olabileceği” yönünde spekülasyon yapmaya yöneltiyor, ancak önceki arkeolojik bulguların “onun kurban edilmiş olma ihtimalini artırdığını” belirtiyorlar.
Fischer, “Alanın Neolitik dönemde zaman zaman kurban faaliyetleri için kullanıldığı anlaşılıyor. Ancak o döneme ve bölgeye ait spesifik bir tanrı bilinmiyor. Aksine, insanların büyükbaş hayvanların ve insanların kurban edilmesi yoluyla bilinmeyen bir ruh veya tanrıdan iyi niyet istemiş olmaları muhtemel” diyor.
Sonoma Eyalet Üniversitesi’nden biyoarkeolog olan ve araştırmaya dahil olmayan Alexis Boutin, araştırmacıların Vittrup Adamı’nın Mezolitik (toplayıcılık) ve Neolitik (çiftçilik) yaşam tarzları arasındaki geçişi nasıl somutlaştırdığını göstermek için geniş bir dizi kanıttan yararlandığını, aynı zamanda avlanma, bölgesel göç ve mübadele ve ritüelleştirilmiş kurban uygulamalarına benzersiz bir ışık tuttuğunu söylüyor.
Live Science. 14 Şubat 2024.
Makale: Chen, Y., Yang, X., Howman, H., & Filik, R. (2024). Individual differences in emoji comprehension: Gender, age, and culture. Plos one, 19(2), e0297379.
You must be logged in to post a comment Login