Güney Afrika sahilinde bulunan ayak izleri, insanların ayakkabı kullanımına dair şimdiye kadarki en eski kanıtları sunuyor olabilir.
Atalarımız ilk ayakkabıyı ne zaman ve nerede yaptı? Bu sorunun cevabı için ilk ayakkabılara bakamayız; çünkü çabuk bozulan malzemeden yapıldıkları için artık yoklar. Fosil izleri üzerinde teknoloji kullanılarak yapılan bir çalışma ile bir tür “ayak giyeceği” giyen insanlar tarafından yapılan ayak izlerine dair açık kanıtların araştırılması, bu çözülmemiş soruyu yanıtlamaya yardımcı olabilir.
Ancak Güney Afrika’daki Cape güney sahili iknoloji (Ichnology – fosilleşmiş ayak izlerinin incelenmesi) projesinden araştırma ekibinin yakın zamanda bildirdiği gibi bu basit bir iş değil. Geçtiğimiz 15 yılda, Cape kıyısı boyunca omurgalılara ait 350’den fazla iz alanı tespit edildi. Bunlar arasında ayak parmak izlerinden de anlaşılacağı üzere, çıplak ayakla yürüyen veya koşan insanlar tarafından yapılmış bir dizi iz de var. Ancak iyi korunmuş gibi görünen ve hiçbir ayak parmağı izi içermeyen benzer patikalar da var.
Yeni çalışmada araştırmacılar, atalarımızın dikiş için kullanabilecekleri kemik aletleri yapma teknolojisine ne zaman ve nerede sahip oldukları gibi insanlığın teknolojik gelişiminde kilometre taşı olan gelişmeler hakkında bilgileri kullanarak dünyanın çeşitli yerlerinden ilgili araştırmaları inceledi.
(İlgili: Amerikaların En Eski Ayak İzi Şili’de Bulundu)
Araştırmacılar ayrıca eski hominin izlerinin tespit edildiği alanları da değerlendirdi. Bu tespit, yeryüzünde ayakkabılı ilk homininlerin ayak izlerini aramak için iki önemli yer olduğunu ortaya çıkardı: Batı Avrupa ve Güney Afrika’nın Cape kıyısı.
Araştırmacılar, “Giyilebilecek ayakkabı türlerini ortaya çıkarmak için dönemin şartlarını düşünerek çıkarımlarda bulunduk. Sonuç olarak bulduğumuz iz alanlarının çoğunun yaşı, yaklaşık 70.000 ila 150.000 yıl arasında olduğu için bu döneme odaklandık.” diyor.
Bulgular, Cape kıyısında ayakkabılı insanlar tarafından yapılması muhtemel en az üç iz alanı bulunduğunu öne sürüyor. Ayakkabılı izlere ait alanların küresel kaydı çok az. Şimdiye kadar 30.000 yıldan daha eski, Batı Avrupa’da yer alan ve bir Neandertal yerleşiminin de dahil olduğu yalnızca dört alan öne çıktı.
“Kanıtlar kesin olmasa da keşiflerimiz bizi heyecanlandırıyor. Bunlar, Güney Afrika’nın, insanın bilişsel ve pratik yeteneklerinin çok uzun zaman önce geliştiği bir bölge olduğu fikrini destekliyor.”
Deneysel olarak denendi
Araştırmacılar, Batı Avrupa’da, olası ayakkabılı insan izleri üzerine yayımlanmış çalışmaları değerlendirdi ve benzer yerler için Cape kıyılarını inceledi. Bugün atalarımızın yürüdüğü eski kumul yüzeyler taşlaşarak günümüze ulaştı. Daha önce çıplak ayaklı Homo sapiens atalarımızın bu kıyı şeridindeki izlerini tespit eden araştırmacılar, şimdi ise hominin kökenli olduğu anlaşılan ve ana hatları net bir şekilde belli olan ancak ayak parmaklarına dair hiçbir kanıt içermeyen üç bölgeye odaklandı.
“Daha sonra, eski ayakkabıların neye benzeyebileceğine dair fikir oluşturmak için yerli San halkının Kalahari Çölü’nün kumlarında kullandığı sandaletlerden yararlandık. Müze örneklerini, San kaya sanatı kayıtlarındaki ayakkabı tasvirlerini ve elde kalan en eski ayakkabı örneklerini inceledikten sonra çeşitli ayakkabı türleri ürettik ve bunları Cape’in güney kıyısındaki plajlarda ve kum tepelerinde iz oluşturmak için kullandık ve bu izleri analiz ettik.”
Bu deneylerden, nemli ve yumuşak olsa da dağılmayan kum üzerinde izi çıkabilecek türden açık ve sert tabanlı bir ayak giyeceğinin, üç fosil iz alanındaki bulgulara en iyi şekilde uyduğu ortaya çıktı.
İzlerin Korunması
Genellikle hominin ayak izlerini tanımlamak için ayak izlerinin varlığı ve bunların birbiriyle olan uzaklığı çok önemli bir faktör. Araştırmacılar, “Ayakkabılı homininlere işaret eden bulguların, yetersiz koruma, erozyon ya da izlerin çıplak ayaklı insanlar tarafından yumuşak kumda yapılmış olmasından ziyade gerçek olduğundan emin olmamız gerekiyordu.” diyor.
Bu nedenle yeni elde edilen izler, yaklaşık bir hominin ayak izi taslağına uygun olmalıydı.
Civardaki alanların yaşları, yaklaşık 70.000 ila 130.000 yıl arasında değişiyor olsa da söz konusu üç alanın hangi döneme tarihlendiği henüz bilinmiyor.
Araştırmacılar, kesin bir bilgiye ulaşılamadığı için kanıtlar üzerinde düşünmeye devam ediyor. Esas olarak izlerin iyi korunmuş olmasının yanı sıra ayrıntılı analiz yapma imkanı verecek başka alanlar da arıyor.
Ayakkabıya neden ihtiyaç duyuldu?
Bu araştırmadan çıkan bariz sorulardan biri, atalarımızın o ana kadar yalınayak hayatta kalmalarına rağmen ayakkabı üretmeyi neden seçmiş oldukları. Belki de kemikten aletler kullanarak kombin giysiler oluşturmanın yolunu bulduktan sonra ayakkabılar mantıklı bir ekleme olabilirdi.
“Bugün Cape sahilinde gezinen herkes, bazı kayaların ne kadar keskin olduğunu ve ayakkabı giyilmediği zaman ayakları kolay bir şekilde keseceğini bilir. Yaklaşık 130.000 yıl önce, Orta Taş Devri’nde enfeksiyon kapmış bir kesik elbette ki ölümle sonuçlanabilirdi.”
“Aşırı sıcak ve soğuktan korunma gerekliliği de ayakkabı kullanmayı teşvik etmiş olabilir. Ayrıca başlangıçta, ayakkabı kullanımlarının aralıklı bir şekilde olduğunu düşünüyoruz.”
The Conversation. Charles Helm. 10 Eylül 2023.
You must be logged in to post a comment Login