Genetik çalışma, en son DNA dizileme tekniklerini kullanarak, antik Teōtīhuacān’ların tüm mitokondriyal genom dizilerini ortaya çıkardı.
Teotihuacan, Kolomb öncesi dönemde antik Mezoamerika’daki en büyük metropol merkezlerinden biriydi. Şimdi Dr. Fuzuki Mizuno tarafından yönetilen yeni bir çalışmada, MS 3. ve 7. yüzyıllar arasında Teotihuacan’da yaşamış altı birey incelendi.
Bilim insanları bu antik Teotihuacan’ların mitokondriyal DNA dizilerinin tamamını belirleyerek genetik çeşitliliklerini ortaya çıkardı. Ayrıca bu çalışma, Teotihuacanların birincil besin kaynağı olarak mısıra olan bağımlılıklarını da ortaya koyuyor.
Teotihuacan şehri, Meksika’nın kuzeydoğu bölgesinde MÖ 2. yüzyılda ortaya çıktı ve en çok MS 4. yüzyılda gelişerek Mezoamerika’da önemli bir kültürel etki yarattı.
(İlgili: Teotihuacan Piramidinin Altında 2.000 Yıllık Buketler Bulundu)
Antik toplumların incelenmesinde, arkeolojik alanlardan çıkarılan bireylerin DNA analizleri, orada yaşayanların hayatları hakkında kritik bilgiler sağlıyor. Ancak antik DNA analizinin başarısı büyük ölçüde DNA örneklerinin korunmasına bağlı. Ancak Teotihuacan bölgesi, iklimi, yüksek oranda dalgalanan sıcaklık ve nem ile volkanik kül toprağının özellikleri nedeniyle antik DNA’nın korunması için elverişli değil.
Bu nedenle bugüne kadar bu bölgede antik DNA üzerine çok az çalışma yapıldı. Yeni nesil dizilemedeki son gelişmeler ve moleküler biyolojideki teknik ilerlemeler antik DNA analizinde devrim yarattı. Bu çalışmada, Dr. Mizuno ve meslektaşları, Teotihuacan toplumunu ve genetik kökenlerini araştırmak için bu son teknolojiyi kullandılar.
Araştırma ekibi, Teotihuacan yerleşkesindeki sivil konut alanlarından yeni çıkarılan ve MS 250 ila 636 yıllarına tarihlenen insan kalıntılarından mitokondriyal DNA elde etti. Mitokondriyal genomun (mitogenom) tamamını başarılı bir şekilde belirlemek için hedef zenginleştirmeyle birleştirilmiş yeni nesil dizilemeyi kullandılar.
Bireyler, günümüz Amerikan yerlilerinin temsili haplogrupları olan A2, B2 veya D1 haplogruplarına aitti. Haplogrup A2 en yaygın olanıydı, onu B2 ve D1 izliyordu, bu da Orta Mezoamerika grubunda bildirilene benzer bir eğilim. Mitokondriyal DNA dizisi verilerine dayanarak, altı birey daha spesifik haplogruplara sınıflandırıldı: A2f2, A2ae, A2d1, A2d1, B2c1 ve D1i.
Dr. Mizuno, “Bildiğimiz kadarıyla bu, antik Teotihuacan halkının mitokondriyal genom dizilerinin tamamını ortaya koyan ilk çalışma. Bu çalışmada elde edilen ayrıntılı genomik bilgiler, Teotihuacanlıların bu iki tür nüfus kümesine nasıl uyduğunu belirlemek için önceki verilerimizle birleştirilebilir.” diyor.
“Daha önce, günümüz Mezoamerika yerli halkı arasındaki haplogrup frekanslarının analizine dayanarak iki tür nüfus kümesinin var olduğunu önermiştik: Centro-Mezoamerikan kümesi ve Pan-American kümesi.”
Centro-Mezoamerikan kümesi, Orta Mezoamerika’dan Orta Amerika’ya kadar uzanırken, Pan-Amerikan kümesi ise Centro-Mezoamerika’nın dışında yer almakta ve hem kuzey hem de güney bölgelerini kapsıyor.
Pan-Amerikan kümesi, Mazahua, Cora, Huichol, Pima ve Tarahumara dahil olmak üzere Mezoamerika’nın kuzeybatı dış bölgelerindeki yerli nüfusları ve Wounan, Embera, Zenu, Ingano ve Piapoco dahil olmak üzere Isthmian kara köprüsünden Güney Amerika’ya kadar uzanan bölgede yaşayan nüfusları kapsıyor
Centro-Mezoamerikan ve Pan-Amerikan kümelerinde sınıflandırılan yerli halklar sırasıyla daha yüksek haplogrup A ve B frekansları sergiledi. Bu çalışmada, Teotihuacan’ın Centro-Mezoamerikan kümesine benzer olduğu bulundu.
Çalışmanın diğer yazarı Profesör Kunihiko Kurosaki, “Teotihuacan halkının daha önce önerilen iki kümeden hangisine ait olduğunu kesin olarak belirlemek için çok sayıda antik DNA üzerinde daha fazla çalışmaya ihtiyacımız var” diyor.
Araştırma ekibi, aynı Teotihuacan örneklerini, beslenme düzenleri hakkında fikir edinmek amacıyla kararlı izotopları analiz etmek için kullandı. Büyük ölçekli mısır yetiştiriciliğinin, Aztek ve Teotihuacan kültürleri de dahil olmak üzere eski Mezoamerika uygarlıklarının şekillenmesinde çok önemli olduğuna inanılıyor.
Araştırma ekibi, altı antik Teotihuacan bireyinin kemiklerinden çıkarılan kolajen proteinlerinin δ13C ve δ15N değerlerini analiz ederek ve verileri referans değerlerle karşılaştırarak, bu çalışmadaki Teotihuacanların birincil besin kaynağı olarak mısır gibi C4 bitkilerine büyük ölçüde bağımlı olduklarını gösterdi. Bu çalışmada kimyasal analizle ortaya konan bir gıda maddesi olarak mısıra olan bağımlılık, önceki arkeolojik kazı çalışmalarının bulgularıyla tutarlıydı.
Toho University. 8 Ocak 2024.
Makale: Mizuno, F., Tokanai, F., Kumagai, M., Ishiya, K., Sugiyama, S., Hayashi, M., … & Ueda, S. (2023). Bioarchaeological study of ancient Teotihuacans based on complete mitochondrial genome sequences and diet isotopes. Annals of Human Biology, 50(1), 390-398.
You must be logged in to post a comment Login