Mykonos’ta İnşaat Yüzünden Arkeologlar Tehdit Altında

Yunanistan’ın Mykonos adasında bir arkeoloğa yapılan saldırının, imarcıların kontrol dışı faaliyetleriyle bağlantılı olduğu düşünülüyor.

C: Pixabay

Mart ayının başlarında, bir arkeolog olan Manolis Psarros, Atina’nın bir sokağında, arabasına doğru yürürken karanlıkta saldırıya uğradı. Devlet çalışanının Akropolis’in altındaki neoklasik kültür bakanlığı binasındaki ofisinden eve döndüğü saat 20.30’du.

Kiklad adasındaki yapılaşmayı denetleyen Psarros, “Ertesi gün genel grev vardı ve Mikonos’taki dosyalarımı gözden geçirmem gerekiyordu. Arabaya yaklaştığımı hatırlıyorum ama ondan sonrası bulanık. Bildiğim tek şey, kafama arkadan darbe aldığım, sonrasında bilincimi kaybettim.” diyor.

(İlgili: Yunanistan’da Arkeologlar Grev Başlattı)

Psarros 8 Mart’ta bir hastane yatağında kendine geldiğinde, kaburgaları kırılmıştı, burnu kırılmıştı ve gözleri o kadar ciddi şekilde morarmıştı ki, görüşü hâlâ bozuktu. Olay, profesyonel bir saldırının tüm özelliklerini taşıyordu. 52 yaşındaki arkeolog hayatta olduğu için şanslıydı.

Polis soruşturmasını yoğunlaştırırken, soruşturmanın odak noktası, bir inşaat çılgınlığının Mikonos’un zengin kültürel mirasını korumakla görevli arkeoloji hizmetini zor duruma düşürdüğü ünlü ada oldu. Son on yıldır Psarros, adada inşaat ruhsatları veren bölümün başında bulunuyor.

Yunan Arkeologlar Derneği’nden Despoina Koutsoumba, “Bu saldırıyla ilgili her şey, Mikonos’taki durumun ne kadar kontrolden çıktığını gösteriyor. Başka bir sebep olmadığına göre, bunun Psarros’i takip eden insanlar tarafından gerçekleştirilen mafya tarzı bir saldırı olduğu açık. Büyük ticari çıkarlarla ilgili ve arkeologları korkutmayı amaçlıyordu.” diyor.

Mikonos yıllardır, zenginler için bir oyun alanı olarak uluslararası bir öncü oldu: barları, restoranları ve plajları, giderek artan bir şekilde muhteşem kazançlar getirdi. Ancak Psarros’a yapılan vahşi saldırı, daha karanlık bir tarafı da açığa çıkardı: adanın, merkezi hükümetin ve kanunların ulaşamayacağı gibi görünen çıkarlar tarafından kontrol edilmesi.

Çarşamba günü, Yunanistan başbakanı Kyriakos Miçotakis meseleyi görüşmek üzere üst düzey kabine bakanlarını bir araya topladığında, yetkililer Mikonos’u açıkça “devlet içinde devlet” olarak tanımlıyorlardı. Miçotakis, asayiş tedbirlerinin uygulanacağı konusunda uyardı. Önümüzdeki günlerde polis memurları, mali suç müfettişleri ve çevre ve yapı müfettişleri de dahil olmak üzere 100 ekstra güvenlik personelinden ilkinin uçakla getirilmesi bekleniyor. Kırsal alanlarda, Mikonos’ta ve Ege takımadalarındaki komşu adalarda kaçak inşaatlara yönelik baskılar da yoğunlaşacak.

Miçotakis, “Bazı insanların kanunların üzerinde olduğunu düşündükleri bir ada diye bir şey yok. Bu, kararlılıkla karşı çıkılacak bir durum.” diyor.

Yunanistan’ın yaklaşık 1000 arkeologu, ülkenin olağanüstü tarihi mirasının bekçileri. Çoğu kişi için kendini işine adamış araştırmacılardan oluşan dayanıklı ekip, turizmle giderek daha fazla ilişkilendirilen tahribatlara karşı son siper.

Ancak GSYİH’nın yüzde 25’ini oluşturan sektör ile bu, ziyaretçilere olan ihtiyacın kabul edilmesini ve aynı zamanda onları ülkeye çeken doğal güzelliğin korunmasını sağlayan hassas bir denge eylemi. Pandemiden sonra turizmin dramatik geri dönüşü yardımcı olmadı. Yunanistan başka bir rekor sezonu için aday olduğundan – geçen yıl Dünya’da en çok ziyaret edilen üçüncü yerdi – arkeologların endişeleri yatırımcılar için çok az önemli.

Yerel halk, antik yerleşim yerlerinin yakınına veya üzerine villa, otel ve plaj barları inşa eden suçlulara kesilen para cezalarının, elde edilecek kârla karşılaştırıldığında hiçbir şey olduğunu söylüyor. Yerel halk ayrıca, adanın ani gelişiminin birçok insanı adadan yararlanamayacak veya karşılayacak hale getirmesine de üzülüyor.

Son yıllarda Orta Doğu’dan yatırımcılar da harekete geçerek, süperyatların demirleyebileceği bir limanı olan bir turizm köyü inşa etme konusundaki tartışmalı planlarını duyurdular.

Mikonos belediye başkanı Konstantinos Koukas geçen hafta, “Adamızı korumak için devletin müttefik olmasını istiyoruz. Kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesini istiyoruz ve elbette devlet çalışanlarına yönelik her türlü tehdidi kınıyoruz. Bugün arkeologlar. Yarın biz olacağız.” dedi.


The Guardian. 26 Mart 2023.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login