Yeni araştırma, insanların aşırı avlanmasının büyük av hayvanlarının yok olmasına neden olduğunu ve av boyutlarının giderek düştüğünü gösteriyor.
Tel Aviv Üniversitesi’nden araştırmacılar tarafından yapılan çığır açıcı bir araştırma, erken insanların son 1,5 milyon yıldaki avlanma pratiklerinin gelişimini takip ediyor. Araştırmacılar, herhangi bir zamanda, erken insanların, çevrelerinde bulunan en büyük hayvanları avlamayı tercih ettiklerini ve bunun da bir birim çaba karşılığında en büyük miktarda yiyecek sağladığını iddia ediyor.
(İnsanların Yok Oluşa Sürüklediği İlk Tür Hangisiydi?)
Araştırmacılara göre, erken insanlar bu şekilde büyük hayvanları tekrar tekrar ve aşırı avlayarak nesillerinin tükenmesine ya da arkeolojik kayıtlarda ortadan kaybolacak kadar nadir hale gelmesine neden oldular, sonrasında ise yeni mücadeleyi karşılamak için av teknolojilerini geliştirdiler. Araştırmacılar ayrıca, yaklaşık 10.000 yıl önce, geyikten daha büyük hayvanların soyu tükendiğinde, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için bitkileri ve hayvanları evcilleştirmeye başladıklarını ve Levant’ta tarım devriminin tam da bu zamanda başlamasının nedeninin bu olabileceğini iddia ediyorlar.
Çalışma, Jacob M. Alkow Arkeoloji ve Eski Yakın Doğu Kültürleri Bölümü’nden Prof. Ran Barkai ve Dr. Miki Ben-Dor, Zooloji Okulu ve Steinhardt Doğa Tarihi Müzesi’nden Prof. Shai Meiri ve Prof. Barkai ve Prof. Meiri’nin araştırma öğrencisi Jacob Dembitzer tarafından yürütüldü. Makale, Quaternary Science Reviews’ta yayınlandı.
Hem kapsam hem de zaman açısından eşi benzeri olmayan bu çalışma, bölgede düzinelerce keşfedilen tarihöncesi hayvan kemiklerine ilişkin verilerin kapsamlı bir analizini sunuyor. Bulgular, 1-1.5 milyon yıl önceki dev fillerden 10.000 yıl önceki ceylanlara kadar, ana besin kaynağı olarak insanlar tarafından avlanan av hayvanlarının boyutunda sürekli bir düşüşe işaret ediyor. Araştırmacılara göre, bu bulgular, son 1,5 milyon yılda insanlarla etraflarındaki hayvanlar arasındaki etkileşimin aydınlatıcı bir resmini çiziyor.
Prof. Barkai, şu anda dünya çapında tarih öncesi bilimciler tarafından ele alınan iki önemli konuya dikkat çekiyor: Son yüz binlerce yılda büyük hayvanların kitlesel yok oluşuna ne sebep oldu? İnsanlar tarafından aşırı avlanma veya belki de yinelenen iklim değişiklikleri mi? Ve evrimi boyunca insanın hem fiziksel hem de kültürel büyük değişikliklerinin arkasındaki itici güçler nelerdi?
Prof. Barkai, önceki çalışmaların ışığında, ekibin iki soruyu birbirine bağlayan orijinal bir hipotez önerdiğini ifade ediyor: “İnsanlar tarafından aşırı avlanma nedeniyle büyük hayvanların neslinin tükendiğini ve beslenme düzenindeki değişikliğin ve giderek daha küçük hayvanları avlama ihtiyacının insanlıktaki değişiklikleri tetiklemiş olabileceğini düşünüyoruz. Bu çalışmada, 1,5 milyon yıllık bir süre boyunca birkaç insan türünü kapsayan Güney Levant’taki kazılardan elde edilen veriler ışığında hipotezlerimizi test ettik.”
Jacob Dembitzer, “Güney Levant’ı, nispeten küçük bir alanda bu kadar uzun bir süreyi kapsayan tarih öncesi bulguların yoğunluğu ve sürekliliği nedeniyle bir ‘arkeolojik laboratuvar’ olarak gördük – dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan benzersiz bir veritabanı.” diyor.
“150 yıl önce başlayan kazılar, 1,5 milyon yıl önce gelen Homo erectus’tan başlayarak, bilinmeyen bir zamandan yaklaşık 45.000 yıl önce yok olana kadar burada yaşayan Neandertaller ve yaklaşık 180.000 yıl önce başlayarak birkaç dalga halinde Afrika’dan gelen biz Homo sapiens’e kadar insanların varlığına dair kanıtlar üretti.”
Araştırmacılar, çoğunluğu İsrail’de olmak üzere Güney Levant’taki tarih öncesi bölgelerde bulunan hayvan kemikleriyle ilgili literatürdeki tüm verileri topladı. 1932’den günümüze kadar yürütülen bu kazılar, 1,5 milyon yıllık bir süre boyunca farklı insan türlerine ait benzersiz bir dizi bulgu sunuyor. Bazen binlerce yıl arayla birkaç stratigrafik katman içeren bazı alanlar ile, çalışma, 83 hayvan türüne ait binlerce kemiğin tanımlandığı 58 tarih öncesi bölgeden toplam 133 katmanı kapsıyordu. Bu kalıntılara dayanarak, araştırmacılar her bölgede her katmandaki hayvanların ağırlıklı ortalama boyutunu hesapladılar.
Prof. Meiri, “Çalışmamız, önceki araştırmalara kıyasla çok daha uzun bir süre boyunca değişiklikleri çok daha yüksek bir çözünürlükte izledi.” diyor. “Sonuçlar aydınlatıcıydı: 1,5 milyon yıl boyunca insanlar tarafından avlanan hayvanların boyutunda sürekli ve çok önemli bir düşüş bulduk. Örneğin, yaklaşık bir milyon yıl öncesine ait yerleşim yerlerinde Homo erectus’un geride bıraktığı kemiklerin üçte biri, insanlara yiyeceklerinin yüzde 90’ını sağlayan, 13 tona kadar (modern Afrika filinin iki katından daha ağır) fillere aitti. O zamanlar insanlar tarafından avlanan tüm hayvanların ortalama ağırlığı 3 tondu ve 500.000 yıl öncesine kadar neredeyse tüm bölgelerde fil kemikleri bulundu.”
“Yaklaşık 400.000 yıl öncesinden başlayarak, bölgemizde yaşayan insanlar – Neandertallerin ve Homo sapiens’in ilk ataları, yaban sığırları ve atlar gibi neredeyse bir ton ağırlığındaki bazı daha büyük hayvanlarla birlikte esas olarak geyik avlamış gibi görünüyor. Son olarak, yaklaşık 50.000 ila 10.000 yıl önce modern insanların yaşadığı bölgelerde, kemiklerin yaklaşık yüzde 70’i, 20-30 kg’dan daha ağır olmayan bir hayvan olan ceylanlara aitti. Daha sonraki dönemlere ait yerleşimlerde bulunan diğer kalıntılar, çoğunlukla alageyikten (yaklaşık yüzde 20) ve tavşan ve kaplumbağa gibi daha küçük hayvanlardan geldi.”
Jacob Dembitzer, “bir sonraki sorumuz şuydu: Büyük hayvanların ortadan kaybolmasına ne sebep oldu?” diyor. “Yaygın olarak kabul edilen bir teori, büyük türlerin neslinin tükenmesini çağlar boyunca iklim değişikliklerine bağlar. Bunu test etmek için, bir düzineden fazla buzul ve buzullar arası dönem döngüsünü kapsayan tüm dönem için iklimsel ve çevresel veriler topladık. Bu veriler, oksijen 18 izotopunun seviyelerine dayalı sıcaklıkları ve yerel Soreq Mağarası’ndan alınan karbon 13 değerleriyle kanıtlanan yağış ve bitki örtüsüverilerini içeriyordu. Hayvan büyüklüğü ile iklim, yağış ve çevre arasında ilişki kuran bir dizi istatistiksel analiz, iklim ve iklim değişikliğinin hayvanların yok olması üzerinde çok az etkisi olduğunu ortaya çıkardı.”
Dr. Ben-Dor ise şunları ekliyor: “Bulgularımız, insanlığın gelişimi hakkında büyüleyici bir hipotez önermemizi sağlıyor: İnsanlar her zaman çevrelerindeki en büyük hayvanları avlamayı tercih ettiler. Bu hayvanlar çok nadir hale gelene veya soyu tükenene kadar tarih öncesi avcıları bir sonraki boyutta av aramaya zorlandılar. Sonuç olarak, aynı miktarda yiyecek elde etmek için Güney Levant’ta ortaya çıkan her insan türü, öncekinden daha küçük hayvanları avlamak zorunda kaldı ve sonuç olarak daha ileri ve etkili teknolojiler geliştirdi. Böylece, örneğin, Homo erectus’un filleri yakın mesafeden öldürmesi için mızraklar yeterliyken, modern insanlar hızlı koşan ceylanları uzaktan öldürmek için yayı ve oku geliştirdiler.”
Prof. Barkai şu sonuca varıyor: “Modelimizin her yerdeki insan kültürleriyle ilgili olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, ilk kez, insan teknolojisindeki sürekli gelişmenin arkasındaki itici gücün, av boyutundaki sürekli düşüş olduğunu savunuyoruz. Sonuç olarak, 10.000 yıl önce Güney Levant’ta hayvanlar, insanlara yeterli gıdayı sağlayamayacak kadar küçülmüş veya çok ender hale gelmiş olabilir ve bu, tarımın ortaya çıkışıyla ilgili olabilir. Buna ek olarak, büyük hayvanların neslinin tükenmesine, zaman zaman aşırı avlanma yoluyla kendi geçim kaynaklarını mahveden insanların neden olduğu hipotezini doğruladık. Bu nedenle, insanların çevrelerini hep perişan ettikleri, ancak genellikle yay ve oktan tarım devrimine kadar yarattıkları sorunlara çözüm bulabilecek kadar akıllı oldukları sonucuna varabiliriz. Ancak çevre her zaman yıkıcı bir bedel ödedi.”
Tel-Aviv University. 21 Aralık 2021.
Makale: Dembitzer, J., Barkai, R., Ben-Dor, M., & Meiri, S. (2022). Levantine overkill: 1.5 million years of hunting down the body size distribution. Quaternary Science Reviews, 276, 107316.
You must be logged in to post a comment Login