İzmir’de Pergamon Antik Kenti’ndeki amfi-tiyatroda, gladyatör ya da vahşi hayvan dövüşlerini izleyen seçkinler için isme özel localar bulundu.
İtalya’nın başkenti Roma’da yer alan Kolezyum’un bir benzeri olan Pergamon amfi tiyatrosundaki çalışmalar 2018 yılından beri sürüyor.
Pergamon Antik Kenti’ndeki en önemli yapılardan biri, Roma’daki Kolezyum’a benzer mimarisiyle dikkat çeken Amfitiyatro. Milattan sonraki ilk yüzyıla tarihlenen Amfitiyatroda geçtiğimiz yıllarda yapılan kazılarda arena kısmına ve duvarına ulaşılması büyük heyecan yaratmıştı.
(Pergamon’da Hellenistik Dönem Duvar Dekorasyonu Bulundu)
Milattan sonra 2. yüzyılda gladyatör ve vahşi hayvan dövüşleri yapılan, Bergamalı ilk Hıristiyanların idamına sahne olan, deniz savaşlarının canlandırıldığı amfitiyatroda şimdi ise günümüzdeki locaları anımsatan, isme tahsis edilmiş oturma alanları ortaya çıktı. Elit kişilerin isimlerinin kazındığı taş koltukların, satın alındığı veya dönemsel kullanım için kiralandığı tahmin ediliyor.
Berlin Teknik Üniversitesinden Arkeolog ve Tarihi Yapı Araştırmacısı İhsan Yeneroğlu, “Cavea olarak adlandırılan oturma bölümlerinde şu ana kadar beş loca tespit edildi. Günümüzde loca dediğimiz alanlar belirli süre için rezerve ediliyor ve rezerve eden kişilerin isimleri taşın üstüne kazınıyordu.” diyor. Pergamon amfitiyatrosunun en az 25.000 kişilik olduğu tahmin ediliyor.
Pergamon Kazı Başkanı Prof. Dr. Felix Pirson, “Roma İmparatorluğu, Pergamon krallığının eserlerinin aynen korunduğu şehre çok büyük önem veriyor. Başkenti Roma’nın bir benzerini Bergama’ya yapmayı hedefleyen imparatorluk, kentin mimarisini de buna göre düzenliyor. Bu konudaki en belirleyici özelliklerden biri de İtalya’daki Kolezyum’un adeta ikizi olan Bergama’daki Pergamon Amfitiyatro.” diyor.
Roma Dönemi’nde inşa edilip çok büyük bir arenaya sahip olan amfi-tiyatronun, rekabet halinde olduğu Ephesos ve Smyrna kentlerinden bir adım öne geçmek için yaptırıldığı tahmin ediliyor.
Pirson, “Burada Kolezyum’un bir benzerini yapmak istediler ve buraya halkın her kesimi geldi. Toplum içinde farklılıklar da vardı. Çok zengin, çok önemli ailelerin özel bölümleri olurdu. Bu bölümleri, koltukları isimleriyle buluyorlardı. Dikkatimizi çeken bir başka konu da Latince isimlerinin Yunan harfleriyle yazılması oldu. İtalya’dan gelen bazı kişilerin bu amfi-tiyatroda özel bir yeri olduğunu düşünüyoruz.” diyor.
Özel oturma blokları, gerekli belgelemeler ve koruma işlemleri yapıldıktan sonra Bergama Müzesi’nde sergilenecek. Çalışmaların ardından amfi-tiyatrodaki buluntulara ilişkin yeni bir bilimsel yayın yapılacak.
Kale Dağı’nın tepesindeki Pergamon Antik Kenti, anıtsal mimarisiyle Helenistik dönem şehir planlamacılığının en iyi örneklerinden birini temsil ediyor. Athena Tapınağı, Trajan Tapınağı, Helenistik dönemin en dik tiyatro yapısı, kütüphane, Heroon, Zeus Sunağı, Dionysos Tapınağı, agora ve gymnasion yapıları bu planlama sisteminin ve dönem mimarisinin en seçkin örnekleri arasında. Helenistik Bergama Krallığının başkenti olan kent, aynı zamanda önemli bir eğitim merkeziydi.
You must be logged in to post a comment Login