Nesiller boyu yapılmış çömleklerde, yapım sürecinde ve kullanılan el hareketlerinde bireyler arasında açık farklar olduğu anlaşıldı.
Araştırmacılar, nesiller boyu aynı yöntemlerle yapılan geleneksel çömlekleri tanımlamak için, aralarında niceliksel farklılıklar olup olmadığını araştırdı. Sonuç olarak, yapım sürecinde ve kullanılan el hareketlerinde bireyler arasında açık farklılıklar olduğunu keşfettiler.
Araştırma ekibinin üyeleri arasında Londra College Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü’nden Dr. Enora Gandon, Kobe Üniversitesi İnsani Gelişme ve Çevre Enstitüsü’nden Profesör Nonaka Tetsushi ve Deakin Üniversitesi’nden Profesör Emeritus John A. Endler bulunuyor.
(Sibirya Avcıları Çömlekler Sayesinde Buz Devrini Atlattı)
Şimdiye kadar kültürel geleneklerin aktarımı; ‘taklit etme’ ve ‘aktarılan bilgi’ bağlamında görülüyordu. Bununla birlikte, sonuçlar nicel olarak taklitin ötesinde, bireyin yeteneği ve keşifsel öğrenme süreci gibi diğer faktörlerin rol oynadığını gösteriyor. Buna ek olarak bu sonuçların, arkeolojik eserlerin bir veya birden fazla zanaatkâr tarafından üretilip üretilmediğini belirlemek adına bir temel oluşturacağı düşünülüyor.
İnsanlar, edindikleri becerileri topluluklarına ve gelecek nesillere aktarır. Antik çağlardan beri aktarılan bu becerilerden biri çömlekçiliktir. Bu çalışma, geleneksel çanak çömlek parçalarının, özellikle de toplu pazar için üretilen standartlaştırılmış, imzasız çanak çömleklerin oluşum sürecinde her bir zanaatkarın bireyselliğinin nasıl öne çıktığını araştırdı.
Öncelikle araştırma ekibi, Hindistan’ın Uttar Pradesh eyaletinde bulunan iki farklı topluluğun (elle çalıştırılan çubuk çark kullanan bir Hindu topluluğu ve ayakla çalışan tekerleği kullanan bir Müslüman topluluğunun) atölyelerinde geleneksel olarak şekilli çömlekler yapan zanaatkarların video görüntülerini kaydetti.
Araştırmacılar, çömlek yapma sırasında şekil oluşum sürecini araştırmak için kaydedilen görüntüler üzerinde eliptik bir Fourier analizi yaptılar.
Sonuçlar şunu ortaya çıkardı:
Daha sonra araştırmacılar, Nepal’in Bhaktapur kentinde bir atölyede zanaatkarlar tarafından yapılan geleneksel çömleklerin video görüntülerini kaydettiler. Araştırma ekibi, bu görüntüleri, el hareket şekillerini ve geçişlerini analiz etmek ve bunları Hint topluluklarından gelenlerle karşılaştırmak için kullandı.
Belirlenen 31 el hareketi modelinde; bu sayının yaklaşık yarısında, farklı topluluklar ile arasında benzerlikler görülüyor (kültürler arası), on tanesi Nepal toplumuna özgü olarak (kültürel) ve beşi de belirli bireye özgü olarak tanımlanıyor. Kalan hareketler yalnızca bir kişide bir kez gözlemleniyor.
Çapraz Tekrarlama Ölçüm Analizi (CRQA), iki zaman serisi arasında paylaşılan aktivitenin dinamiklerini ölçmek için kullanılan bir yöntemdir. CRQA, farklı denemelerden elde edilen el pozisyon dizileri üzerinde yapıldı ve bir denemede tüm olası el pozisyonu kombinasyonları ile başka bir denemede şekil verme sırasındaki el pozisyonları arasında zamansal ilişkiyi gösteren grafiklerle sonuçlandı. Bu analizler, zanaatkarlara özgü el pozisyon dizilerinin olduğunu ortaya çıkardı.
Bu araştırma, geleneksel şekilli çömlekleri nesilden nesile aktararak üretirken bile, zanaatkarların oluşum sürecinde ve el hareketlerinde aslında çok fazla çeşitlilik olduğunu ortaya koydu. Bu sonuçlardan, her bir çömlekçinin, kullanılan aletler, tekerlek tipi ve malzeme farklılıkları gibi kısıtlamalar dahilinde, kabın şeklini oluştururken kendine özgü bir yol aradığı görülebilir.
El sanatlarının kültürel aktarımı üzerine ortaya atılan çeşitli teorik modeller, bu tür becerilerin mirasını ‘taklit’ ve ‘aktarılan bilgi’ olarak görüyordu. Aksine bu çalışma, geleneksel ‘kalıtsal’ zanaatkarlığın taklitten daha fazlası olduğuna dair nicel kanıtlar sunarak, bireylerin becerilerinin sosyal çevre tarafından yönlendirilen keşif faaliyetlerini (örneğin çömlek atölyesi) esnek bir şekilde nasıl benimsendiğine ve bu faktörlerin arkasındaki süreçlere ışık tutuyor. Bu yönler, mevcut teorik modeller tarafından gözden kaçırılıyordu. Bu sonuçların etkisi, geleneksel el sanatları becerilerinin “taklit” ve “aktarılan bilgiye” indirgeyen mevcut teorilerin tekrar gözden geçirilmesini sağlayacaktır.
Ayrıca, bu çalışmanın metodolojisi ve verilerinin, arkeolojik eserlerin tek bir birey tarafından mı yoksa birkaç zanaatkâr tarafından mı üretildiğini belirlemek için kullanılabileceği düşünülüyor.
Kobe University. 27 Ekim 2020.
Makale 1: Enora Gandon et al. (2020). Traditional craftspeople are not copycats: Potter idiosyncrasies in vessel morphogenesis. PLOS ONE.
Makale 2: Enora Gandon et al. (2020). Assessing the influence of culture on craft skills: A quantitative study with expert Nepalese potters. PLOS ONE.
You must be logged in to post a comment Login