Eski Haritacılar Boşluk Bırakma Korkusu Yaşıyordu

Haritada boşlukları doldurmak için, yoktan yere şehirler, dağlar ve canavarlar icat etmek, yüzyıllar öncesinde bir haritacılık geleneğiydi.

Caspar Vopel’in 1558 dünya haritasında deniz canavarları. C: Harvard University

Hint Okyanusu, Caspar Vopel’in 1558 dünya haritasında deniz canavarlarıyla dolu. Dev kılıçbalığı benzeri bir yaratık, bir gemi ile çarpışmaya giden yolda görünüyor; korkutucu derecede büyük bacaklara sahip olan bir denizci, sudan çıkıyor ve bayrak taşıyan bir kral, domuz yüzlü bir canavar üzerinde dalgalara biniyor.

(400 Yıllık Harita Meksika’daki Yerlilerin Köklerini Gösteriyor)

Alman bir haritacı olan Vopel, neden bu şeyleri haritasına eklediğine dair hiçbir açıklama bırakmadı ancak sanat tarihçileri tarafından korku vakası diye nitelenen, sanatçıların eserlerinde süslemeyle ilgili boşluk bırakma korkusu sebebiyle motive olmuş olabilir. Haritacılık tarihçisi Chet Van Duzer, haritacılar tarafından boş alanlara dağlar, canavarlar, şehirler ve diğer güzel resimlerle dolmuş gibi gösteren düzinelerce harita buldu.

Gemiler ve büyük metin kutuları, Vopel’in haritasında Hint Okyanusu’nu doldurmaya yardım ediyor. C: Harvard University

Stanford Üniversitesi’ndeki yakın tarihli bir haritacılık konferansında, bulgularından bazılarını sunan Van Duzer, bazı akademisyenlerin boş alanlara olan bu nefretin, harita tasarımına önemli bir etkisi olduğunu düşündüklerini söylüyor.

Fakat Van Duzer, özellikle 16. ve 17. yüzyıllar boyunca bu korku akımının haritacılar arasında yaygın olduğunu savunuyor. Örneğin, Vopel’in haritası, yalnızca deniz canavarlarını ve gemileri değil, aynı zamanda arazinin özelliklerini tanımlayan metin kutularını da içeriyor.

(Roma İmparatorluğu’nun İnteraktif Yol Haritası Çıktı)

Vopel bu bilgiyi haritanın kenar boşluklarına çevirdiyse de, değişik çizimlerini okyanusları doldurmak için kullanmayı tercih etti. Bu unsurlar birlikte dünyanın en azından aslında haritası çizilen kısmı kadar yer kaplıyorlar (yukarıdaki galerideki ikinci resim, hepsinin vurgulanmış olduğu hali gösteriyor).

Buna karşın, Hint Okyanusunda Vopel’in haritasındaki tek gerçek coğrafi bilgi üç grup adaydı. C: Harvard University

“Harita yapımcılarının bunları yapmış olmasının bir nedeni, cehaletlerini gizlemekti.” diyor Van Duzer. Hollanda harita yapımcısı Pieter van de Keere, 1611’de (yukarıya bakınız) bir dünya haritası oluşturduğunda, Kuzey Amerika’nın iç mekanı henüz ayrıntılı bir şekilde haritalandırılmamıştı. Van den Keere, boş bırakmak yerine, timsah, kuş ve yapraklarla çevrili dekoratif bir oval biçimi olan ayrıntılı bir alabaster ile alanı doldurdu. Kartpostalın üst kısmında, kâşifler Kristof Kolomb, Ferdinand Magellan ve Amerigo Vespucci bir haritayı gözler önüne seriyor.

(Dünyanın Son 4500 Yıllık İnteraktif Savaş Haritası Çıkarıldı)

O dönemde Afrika’nın içi de iyi haritalanmamıştı, ancak ayrıntılı olarak spekülatif ve güvenilmez ayrıntılarla anlatan metinler mevcuttu ve van den Keere’in, muhtemelen bu kıtanın iç kısmını doldurmak için bunlara dayandığını dile getiriyor Van Duzer. Haritaya göre, örneğin, Nijer Nehri yeraltında 60 km boyunca akıyor ve sonra bir gölde yeniden ortaya çıkıyor. Gerçekte ise böyle bir şey yoktu.

Pieter van den Keere’nin 1611 haritasındaki dekoratif unsurlar arasında pusula gülleri, yelkenli gemiler ve resimler bulunmakta. C: California State Library

Harita üreticileri de işi için pazar tarafından motive olmuş olabilirler. Aristokratlar ve en pahalı haritaları yaptıran diğer zenginler, bol süsleme beklerdi. İtalyan haritacı Giovanni Battista Cavallini’nin Akdeniz’in 1640 renkli deniz çizelgesinde çevredeki arazi, gereksiz ve yardımcı olmayacak bir şekilde şehirler, dağlar ve çok daha fazla ölçekli çubuklar ve pusula gülleri ile doludur.

Ne yazık ki, eğer bu, haritacıların gerçek motivasyonlarıysa, onlara çoğunlukla zaman kaybettiriyordu. Van Duzer şimdiye kadar bir haritacı tarafından yalnızca korku gerçeğini ‘horror vacui’ tartışan -ancak adıyla değil- bir metin buldu.

Kuzey Amerika’nın çoğunu kaplayan resim, bitkiler, hayvanlar ve ünlü kâşiflerle süslenmiş. C: California State Library

Plancius, aslında, bir köşede çizdiği küçük bir göksel harita için güney gökyüzünün takımyıldızlarını araştırmak için yola çıktığını söyleyen Hollandalı kartograf Petrus Plancius’un 1592 dünya haritasında küçük bir not bulmuştu; “En azından bu Hemispheare’nin ya da Globe’un güney kısmını, susuz bırakın ve boşaltın.”

Van Duzer, “18. yüzyılın başlarında Avrupa’da güney yarımkürede yıldızlar iyi bilinmiyordu, bu yüzden boş alanları doldurursa gururlu bir iş yapmış olacaklarını düşünüyorlardı.” diyor.

Giovanni Battista Cavallini’nin Akdeniz Bölgesi 1640 haritası, çoğu gerçek şehirleri temsil etmeyen 15 şehir (kırmızı daire) içermektedir. C: California State Library

Van Duzer, altın çağlarında bile, bu horror vacui durumunun bazı kartografları diğerlerinden daha fazla etkilediğini söylüyor. Ancak 18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde giderek daha fazla harita üreticisi süslemelerini kenar boşluklarında tutuyordu ve denizleri ve keşfedilmemiş kıtaları süslemeyi bıraktıklarını söylüyor. “Zamanla haritacılar, haritaları daha bilimsel bir şey olarak algılamaya başladı.”

Pieter van den Keere’in 1611 haritasında dekoratif resimler Güney Okyanusunun çoğunu ve Kuzey Amerika’nın iç kısmını dolduruyor. C: California State Library


National Geographic. 20 Kasım 2017.

Bilkent Üniversitesi Arkeoloji bölümü mezunu. Yine Bilkent Üniversitesi, Arkeoloji bölümünde yüksek lisans yapıyor. Klasik arkeoloji, müzeoloji ve dijital arkeolojiyle ilgileniyor.

You must be logged in to post a comment Login