Aberdeen Üniversitesi arkeologları tarafından kurtarılmasının ardından Yupik halkına ait 50.000’den fazla eser bölgeye geri gönderilecek.
Ekip, yerli Yupik insanlarının hayatta kalmak ve kutlama yapmak için kullandıkları birçok eşyayı, kurtarmak ve korumak için yedi yıldan fazla zaman harcadı.
Dört asırdan daha eski olan buluntular arasında, ahşap ritüel maskeleri, fildişi dövme iğneleri ve hatta olağanüstü iyi korunmuş karibu dişlerinden bir kemer yer alıyor. Bu eserler bir kere topraktan çıkarıldığında çabucak bozulmaya başlıyor, bu yüzden ekip çabucak harekete geçti. Bu koleksiyonun, Alaska’daki tek bir alanda bulunmuş türünün en büyük örneği olduğu düşünülüyor.
Araştırmayı yürüten Dr Rick Knecht, “Kutup bölgedeki eşsiz koşullar, dört asırdan daha eski olan bu eserlerin inanılmaz ayrıntıları koruduğu anlamına geliyor. Projeye başladığımızda, sahada koruma çalışmalarının yapılması imkansızdı ve toplanan eserler hemen Aberdeen’e taşındı. Bununla birlikte, uzun vadeli hedef onları her zaman ait oldukları yere götürmek oldu ve Nunalleq Kültür ve Arkeoloji Araştırma Merkezi’nin açılmasıyla bu yıl mümkün olacak.” diyor.
Dr Rick Knecht, “Bu, Alaska’da tek bir arkeolojik alandan ve belki de tüm Arktik bölgesinde bulunan en büyük koleksiyonlardan biri. Şu anda Kuzey Amerika’nın önemli yerli gruplarından temas öncesi Yupik halkı hakkında bildiğimiz her şeyin %90’ından fazlasını oluşturduğu için çok önemli.” diyor.
Arkeologların bulguları, sözlü gelenekte ‘Yay ve Ok Savaşları’ olarak anılan bir dönemin ilk kanıtını ortaya çıkardı. Yupik toplulukları, Rus kâşifleri 1700’lü yıllarda Alaska’ya gelmeden bir süre önce kanlı savaşlarda birbirlerine karşı savaştı.
Dr Rick Knecht, “Nunalleq, birkaç kuşak boyunca yerli halkı etkileyen bu korkunç savaşlar için ilk arkeolojik kanıtları sunuyor. Bu saldırıların, Nunalleq’in işgali ile çakışan, şu anda Küçük Buz Çağı olarak bilinen Dünya’nın 550 yıllık soğumasıyla ilişkili olduğu düşünülüyor. Alaska’nın en soğuk yılları olan 1600’lü yılların ortaları, muhtemelen gıda çalmak, avlanma ve balık alanına girmek için düzenlenen baskınlarla umutsuz bir zaman olabilir.”
“Hızlı bir değişim geçirdiğinizde, mevsimlik geçim döngüsünde birçok aksaklık oluşur. Bir Buz Devri gibi aşırı uçlar bir değişimde ise, değişiklikler insanların ayarlayabileceğinden daha hızlı gerçekleşebilir. Kuşaktan kuşağa aktarılan sözlü ifadeler, bu savaşların dehşetini anlatıyor ve arkeolojik kanıtlar da bunu güçlü bir şekilde destekliyor. Birçok kadın, çocuk ve yaşlı iskeleti bulduk. Bu iskeletlere yapılan incelemeler, onların yakalandıklarını ve öldürüldüklerini gösteriyor.”
University of Aberdeen. 19 Mayıs 2017.
You must be logged in to post a comment Login