Fransa’da bulunan Kelt prensine ait mezarın içindeki nesneler, MÖ 5. yüzyılda farklı dünyalar arasındaki kültürel etkileşimleri gösteriyor.
2015 yılında Fransa’daki küçük Lavau köyünde, MÖ 5. yüzyıla tarihlenen bir Kelt prensinin sıradışı mezarı ortaya çıkarılmıştı.
Bu sıradışı mezar bulunduğundan beri yaklaşık 2 yıldır arkeologlar birçok araştırma yaparak mezarın sakladığı sırları çözemeye çalıştı. Prensin yanında bulunan çarpıcı eserlerin bir kısmı analiz için bir laboratuvara gönderildi ve ilk sonuçlar ortaya çıkmaya başladı.
Prensin kemeri de dahil olmak üzere mezarda bulunan birçok nesne, benzersiz oldukları için son derece değerli kabul ediliyor. Mezardaki diğer eserler ise farklı medeniyetler arasındaki dönemde gerçekleşen kültür alışverişlerine tanıklık ediyor.
Arkeologlar 2012 yılında küçük işletmelerin kalbi olan Lavau köyünün dışındaki bir sitede inşaat çalışmaları başlamadan önce incelemek istedi. İyi korunmuş Yunan ve Etrüsk eserlerinin bulunmasından sonra bölgenin daha ayrıntılı araştırılmasına karar verildi. Çalışmalar sonucunda arkeologlar, Antik Yunan tanrısı Dionysos’un başı ile süslenmiş bronz bir kazan dahil olmak üzere, MÖ 5. yüzyıla tarihlenen birçok eser keşfetti.
Daha sonra, at arabasının üstüne yatırılmış bir prense ait kalıntılar bulundu. İskelet, ilk gömüldüğü andaki gibi altın takılarıyla duruyordu. Bu keşif, son yıllarda Fransa’da yapılmış en önemli keşif olarak kabul edildi ve 1953 yılında “Vix Kadını” olarak adlandırılan mezar keşfiyle kıyaslandı.
Arkeologlar, mezarda bulunanların niteliği ve morfolojileri hakkında bilgi toplamak ve onların korunum durumu hakkında daha fazla bilgi edinmek için X-ray radyografi ve tomografi ile 3D fotoğrafçılık teknikleri kullanarak bazı eserleri belgelemeye başladı.
X-ray radyografisi, prens tarafından giyilen kemerin, gümüş iplerle Kelt motifleri oluşturacak şekilde süslendiğini ortaya koydu. Arkeologlar bu kemeri, daha önce hiçbir yerde bulunmadığı için benzersiz olarak yorumluyor.
Ayrıca, mezardan çıkan en ayrıntılı eserlerden biri olan bronz kazanlardaki metallerin analizi, onu üreten insanların, eritme ve gravür tekniklerine mükemmel şekilde hakim olduğunu gösterdi.
Daha da önemlisi, nesnelerin üç boyutlu fotoğrafları ve kimyasal analizleri, bunların farklı kültürlerden etkilenerek süslendiğini ortaya koydu. Örneğin, şarap dökmek için kullanılan büyük bir kavanoz, Antik Yunan tarzı seramikten yapılmış ve altın Etrüsk motifleri ve gümüş Kelt desenleri ile süslenmişti.
Bu bulgular, Kelt Prens’in hayatta olduğu dönemde, Kelt dünyası ile Akdeniz dünyaları arasında kültürel ve ekonomik etkileşimlerin gerçekleştiğini ortaya koyuyor.
Prensin kimliğiyle ilgili daha fazla bilgi edinmek ve öbür dünyaya onunla birlikte götürdüğü nesnelerin kökeni hakkında daha fazla bilgi edinmek için 2019 yılına kadar analizler devam edecek.
Araştırmacılar, mezarı keşfettikten sonra karşı karşıya kaldıkları en önemli gizemlerden birisini zaten çözdü. Mezardaki kişi, bir prenses değil, prensti. İskelet ilk bulunduğunda üzerindeki altın takılardan bunun bir kadın olabileceği düşünülmüştü. Fakat pelvis kemikleri bu kişinin bir erkek olduğunu gösterdi.
IB Times. 30 Mayıs 2017.
You must be logged in to post a comment Login