Danimarka’da 5000 Yıllık İnsan Ayak İzleri

Güney Danimarka’daki Lolland adasında 5000 yıllık ayak izleri bulundu. Baltık denizi kıyısında bulunan ayak izleri, tarihöncesi yaşamın koşulları ve zorluklarına ışık tutuyor. 36 ve 42 numara olan ayak izlerinin iki farklı insana ait olduğu belirlendi. Ayak izleri çitlerden yapılan ve MÖ 3000 yıllarında kullanılan bir balık avlama düzeneğinin yanında bulundu.

Taş Devri Ayak izleri Tünel İnşası Sırasında Bulundu
Projede çalışan arkeolog Terje Stafseth, Danimarka’da ilk defa taş çağına tarihlenen ayak izleri bulunduğunu belirtti. Stafseth ayrıca genellikle bulunan aletler ve çanak çömlek kalıntılarının yanında bulunan bu ayak izlerinin çok daha farklı bir yere sahip olduğunu söyledi. Arkeolog ve ekibi Lolland adasını Almanya’nın Fehrmarn adasına bağlayacak tünel inşaatı öncesinde kurtarma kazıları yapıyor ve Danimarka’nın geçmişine dair kanıtları koruma altına almaya çalışıyorlar.

Fiyortlarda Arkeolojik Buluntular
Adaları bağlayan tünel yapıldığında, ayak izlerinin bulunduğu fiyort da dahil olmak üzere birçok fiyortun üstü kaplanmış olacak. Bu fiyortlar günümüzde bir kanal yüzünden kurumuş durumda, fakat bu durum geçmişte farklıydı. Taş çağı insanları balık avlamak ve denize kurban sunmak gibi aktivitelerini bu bölgelerde gerçekleştiriyordu. Bölgede arkeolojik kanıtlar bulunması bu yüzden şaşırtıcı değil.

Tarihöncesi Balıkçılık Düzeneği
Kazıları yürüten Lolland-Falster müzesinin proje müdürü Jensen, ayak izlerinin muhtemelen MÖ 5000 ve MÖ 2000 yılları arasında oluştuğunu kaydetti. Bu zaman diliminde Avrupa’da buzulların erimesine bağlı olarak Baltık Denizi yükseliyordu.

Bu bölgeleri balıkçılık için kullanan tarihöncesi insan, balık avlamak için balıkçılık çitleri adı verilen düzenekler kullanıyordu. Tahta çitler birkaç metre uzunluğunda parçalar halinde yapılıyordu. İki büyük sopa arasında ince fındık dalları asılıyordu. Bu çit parçaları yanyana dizilerek uzun ve devamlı tek bir tuzak oluşturuluyordu. Tuzak, fiyortta suyun alçak olduğu bir yere yerleştiriliyor ve akıntının gelmesi bekleniyordu. Balıkçılar tuzağın yerini değiştirmek istediklerinde, çit parçalarını, batırdıkları killimsi yapıya sahip fiyort tabanından çıkarıp, yeni bir bölgeye taşımaları yeterli oluyordu.

5000 Yıllık Ayak İzlerinin Hikayesi
Jensen bulunan ayak izlerinin de tuzağın bir yerden başka bir yere taşınması sırasında oluştuğunu düşündüklerini belirtti. Olası bir fırtınadan önce balıkçılar yerinden çıkarmak üzere çitlere doğru ilerlemiş olmalı. Çitin direklerinden birinin iki yanında da ayak izleri bulundu; sanki biri direği çıkarmaya çalışıyormuş gibi. Direğin çevresindeki ayak izinin ve diğer ayak izlerinin iyi korunmasının nedeni hemen sonra gelen fırtına olabilir. Balıkçılar direkleri çıkarmak isterken ayakları tabana daha da da batmış ve bu izler sonra denizdeki fırtınanın kaldırdığı kumlarla örtülmüş olmalı.

Tarihöncesinde Denize Adak mı Sunuluyordu?
Bu izler dışında, fiyordun yanındaki sahilde evcil ve vahşi hayvanlara ait kafatasları da bulundu. Araştırmacılar bunların büyük ihtimalle MÖ 4000 yıllarında bölgede yaşayan çiftçiler tarafından denize sunulan adakların parçası olduğunu söyledi. Jensen, 70 metrekarelik bir alan içinde farklı hayvanların kafatası parçalarının, inek ve koyun kafataslarının ve bu alanın kenarlarına doğru balta saplarının deniz tabanına bırakıldığını bildirdi, ve bunu “oldukça tuhaf bir olay” olarak yorumladı.


Konuyla ilgili olarak bir de şöyle bir video mevcut: Buyrun

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply