Arınç Türkiye’nin Tarihi Yerleriyle İlgili İçini Döktü, Biz Utandık

Hükümet sözcüsü ve başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Şehzadeler Belediyesi tarafından nikah(!) ve çok amaçlı salon(!) olarak kullanılacak 5 asırlık geçmişi olan Rum Mehmet Paşa Bedesteni’nin açılışı için gittiği Manisa’da birbirinden ilginç ve şoke edici açıklamalarda bulundu.

Arınç’ın açıklamalarını okuduktan sonra benim anladıklarım şu şekilde: ‘Manisa’ya turist gelmesi lazım. Para lazım. Ben Türkiye’de kültür, sanat ve tarihe dair hiçbir şey bilmiyorum ama Elin Japonu Türkiye’de olup bitenler hakkında benden çok şey biliyor ve soru sorarak beni zor duruma düşürüyor. Japonların dolu parası ve nüfusu var ama Türkiye’ye az geliyorlar. Gelince de deniz kum güneş yerine ilginç bir şekilde tarihi ve arkeolojik yerlere ilgi gösteriyorlar. Japonları Türkiye’ye çekmeliyiz ki para gelsin.’

Bizim okurken onun adına utandığımız açıklamanın tam metnini sizinle de paylaşalım. Lütfen siz de dikkatlice okuyun ve Türkiye’yi yöneten kişilerden birinin ağzından çıkan bu sözleri kendiniz değerlendirin.

“Manisa’nın turist kaynaması lazım. Sadece Balkanlar’dan, Ortadoğu’dan ve bir başka yerden değil. Dünyanın her yerinden Manisa’ya mutlaka turist gelmesi lazım. Bunun için de onların hoşuna gidecek şeyler yapmamız gerekir. Japonya’yı meclis başkanı iken ziyaret ettiğimde, ‘Mikasa’ yani imparatorlarını ziyaret etmiştik. İmparator bana iki soru sordu. Sorularda biraz afalladım. Bir sürü şey konuştuk. Ama sonunda imparator ‘Camlı Köşk ne durumda?’ diye sordu. Espri olsun diye söylemiyorum ama ‘Camlı Köşk de neresi?’ dedim. Biz, adamla ne konuşmaya geldik, o bize ne soruyor. ‘Tamam o iş dedim’, attım. Sonra dışarı çıktım. ‘Beni mahçup ettiniz. Camlı Köşk neresi?’ diye sordum. Bunun üzerine adam, durdu durdu bana ‘Camlı Köşk’ dedi. Bana dediler ki, ‘Dolmabahçe Sarayı’nda Kabataş Caddesi üzerinde sarayın dışarıya bakan tek mekanına ‘Camlı Köşk’ derler. Bunun içerisinde kristal avizeler vardır. Cam mamulleri vardır. Japonlar orayı çok severler.’ ‘Gözünüz çıkmasın. Baştan söyleseydiniz. Belki daha güzel şeyler konuşacaktım’ diye karşılık verdim. Sonra İstanbul’u aradım Milli Sarayları, ‘O Camlı Köşk ne durumda?’ diye. Bana, ‘Efendim 7 aydan beri restorasyonu yapılıyor. Bitmek üzere’ dediler. Haber gönderdik imparatora. Ben, Haziran ayında gittim, ‘Eylül ayında açılışını yapacağız’ dedim. Adam mutlu oldu. Şimdi vartayı atlattık zannediyordum. Ama ‘Kalehöyük’teki kazılar ne durumda?’ dedi. Biz Japonya- Türkiye ilişkilerini düşünüyoruz. Koskoca ‘Güneşin oğlu’ Hirohito bana ‘Kalehöyük’teki kazılar ne durumda’ diyor. ‘Elinin Körü’ diyeceğim ama koskoca güneşin oğlu. ‘Kalehöyük’teki kazılar da çok iyi gidiyor’ dedim. Bunun üzerine bana, ‘Bizim prens Tomohito her sene oraya geliyor, kazı yapıyor, bir de orada müze yapacak. Hala bu kazıları bitiremedi’ dedi. Biz de gaza geldik. ‘Bu sene bitireceğiz onları’ dedik. İnanın böyle. Kalehöyük dedikleri yer Kaman’ın bir beldesi. Japonlar çok geziyor, 170 milyon nüfusları var ve 170 bin turist ancak Türkiye’ye geliyor. Hepsi paralı, güneş, deniz, kum yerine tarih, arkeoloji için gelip ve para bırakıyorlar. Tek sevdikleri yer bizim şu Kapadokya yöresi ya da İstanbul’daki Dolmabahçe Sarayı. Japonları Türkiye’ye çekmenin yolu bu özelliklerimizi tanıtabilmekte.”

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login

Leave a Reply