Yunanistan’da Poseidon Tapınağı Bulundu

Arkeologların Poseidon tapınağına ait olduğuna inandıkları kalıntılar, Yunanistan’ın Kleidi bölgesinde ortaya çıkarıldı.

2022 sonbaharında yapılan kazılarda, 9,4 metre genişliğinde ve 0,8 metre kalınlığında duvarları özenle yerleştirilmiş bir yapının temellerine ait parçalar ortaya çıkarıldı. C: Athens Branch of the Austrian Archaeological Institute

Antik Yunan tarihçisi Strabon, yaklaşık 2.000 yıl önce Mora’nın batı kıyısında yer alan önemli bir tapınağın varlığından bahsetmişti. Böyle bir Arkaik tapınağın kalıntıları, muhtemelen bir zamanlar Poseidon kutsal alanının bir parçasını oluşturan Samikon yakınlarındaki Kleidi bölgesinde ortaya çıkarıldı.

Araştırmacılar, Poseidon kutsal alanı içinde yer alan ve büyük olasılıkla tanrının kendisine adanmış olan erken dönem tapınak benzeri bir yapının kalıntılarını ortaya çıkardılar.

Kleidi/Samikon bölgesinin olağanüstü kıyı biçimi

Alanın bulunduğu bölge olan Mora Yarımadası’nın batı kıyısının şekli oldukça ayırt edici. Kyparissia Körfezi’nin kıvrımı boyunca, normal şartlarda lagünlerin ve kıyı bataklıklarının hakim olduğu bir alanda, kıyı alüvyal tortularıyla çevrili üç sağlam kaya tepesinden oluşan bir grup var.

Bu konuma kolayca erişilebildiği ve güvenli olduğu için, Miken döneminde burada birkaç yüzyıl boyunca gelişmeye devam eden ve kıyı boyunca kuzey ve güneyle bağlantıları sürdürebilen bir yerleşim yeri kurulduğu düşünülüyor. 

Mainz Üniversitesi’nden Profesör Andreas Vött, bu eşsiz durumun nasıl geliştiğini ve Kleidi/Samikon bölgesindeki kıyıların zaman içinde nasıl değiştiğini açıklamak amacıyla 2018’den beri bu bölgede jeoarkeolojik araştırmalar yapıyor.

Mora Yarımadasının batı kıyısındaki Kaiafa lagününün kuzeyindeki bir tepenin üzerindeki peyzaja uzaktan hâkim olan, Antik Samikon kalesinin altındaki ovada bir kutsal alanın varlığından uzun süredir şüpheleniliyor. C: Athens Branch of the Austrian Archaeological Institute

Bu amaçla Dr. Birgitta Eder, Avusturya Arkeoloji Enstitüsü Atina Şubesi Müdürü ve yerel anıtları koruma yetkilisi Erofili-Iris Kolia ile çeşitli görevlerde işbirliği yaptı.

Jeomorfoloji Profesörü Vött, “Bugüne kadar yaptığımız araştırmaların sonuçları, açık İyon Denizi dalgalarının aslında MÖ 5. binyıla kadar doğrudan tepe grubuna çarptığını gösteriyor. Daha sonra, denize bakan tarafta, birkaç lagünün denizden izole edildiği kapsamlı bir sahil bariyer sistemi gelişti.” diyor.

Bununla birlikte, bölgenin hem tarih öncesi hem de tarihi dönemlerde, en son MS 6. ve 14. yüzyıllarda defalarca tsunami olaylarından etkilendiğine dair kanıtlar bulundu. Bu veriler, MS 551 ve 1303 yıllarında meydana geldiği bilinen tsunamilerin korunan kayıtlarıyla örtüşüyor. 

Vött: “Tepelerin sağladığı yüksek konum, kıyı boyunca kuru arazide kuzeye ve güneye doğru hareket etmeyi mümkün kılacağından, antik çağda temel bir öneme sahip olmalıydı.” diyor.

2021 sonbaharında, Kiel Üniversitesi’nden jeofizikçi Dr. Dennis Wilken, tepe grubunun doğu eteğindeki bir bölgede, daha önceki keşiflerin ardından ilgi çekici olarak tanımlanabilecek bir alanda yapı izleri buldu. 2022 sonbaharında Dr. Birgitta Eder’in gözetiminde yapılan ilk kazı çalışmasının ardından, bu yapıların uzun süredir aranan Poseidon tapınağı olabilecek antik bir tapınağın temelleri olduğu ortaya çıktı.

Bir Lakonik çatının açığa çıkarılan parçalarıyla bağlantılı olarak, mermer bir perirhanterion parçasının keşfi, büyük binanın Yunan Arkaik dönemine tarihlenmesi için kanıt sağlıyor. C: Athens Branch of the Austrian Archaeological Institute

Avusturya Arkeoloji Enstitüsü için çalışan Eder, “Bu ortaya çıkarılan kutsal alanın konumu, Strabon’un yazılarında verdiği ayrıntılarla örtüşüyor.” diyor.

Önümüzdeki birkaç yıl içinde yapının kapsamlı bir arkeolojik, jeoarkeolojik ve jeofizik analizi yapılacak. Böylece araştırmacılar yapının, kapsamlı bir dönüşüme tabi olan bir kıyı peyzajı ile belirli bir ilişkisi olup olmadığını belirlemeyi umuyorlar. Bu nedenle, burada tekrarlayan tsunami olaylarının jeomorfolojik ve tortul kanıtlarına dayanarak, “jeomitoloji” yönü de araştırılacak.

Bu alanın, sıra dışı doğa olaylarına tanık olması nedeniyle Poseidon tapınağının yeri için seçilmiş olması mümkün görünüyor. Ne de olsa, kült unvanı Yerleri Sarsan olan Poseidon, eski insanlar tarafından deprem ve tsunamilerden sorumlu olarak görülüyordu.

Doğal Tehlike Araştırma ve Jeoarkeoloji ekibi, kıyı değişimi ve aşırı dalga olaylarının süreçlerini inceliyor

Son 20 yıldır, Profesör Andreas Vött liderliğindeki Mainz Üniversitesi’ndeki Doğal Afet Araştırma ve Jeoarkeoloji grubu, Yunanistan kıyılarının son 11.600 yıldaki değişimini inceliyor. Özellikle Yunanistan’ın batı yakasına, Korfu’nun karşısındaki Arnavutluk kıyısına, Ambrakian Körfezi’nin diğer İyon Adalarına, Yunan anakarasının batı kıyısına Mora ve Girit’e kadar odaklanıyorlar.

Çalışmaları, göreceli deniz seviyesi değişikliklerinin ve buna bağlı gerçekleşen kıyı değişikliklerinin belirlenmesini içeriyor. Araştırmalarının bir diğer temel özelliği, geçmişte Akdeniz’de çoğunlukla tsunami şeklini alan aşırı dalga olaylarının tespiti ve bunların kıyılar ve orada yaşayan topluluklar üzerindeki etkilerinin analizi.


Universitaet Mainz. 11 Ocak 2023.

İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji bölümü Lisans ve Yüksek Lisans mezunu.

You must be logged in to post a comment Login