Yeni Okunan 1.600 Yıllık Papirüs, İsa’nın Çocukluğunu Anlatıyor

Uzun zamandır Almanya’daki üniversitede duran 1.600 yıllık el yazmasının, İsa’nın çocukluğunu anlatan en eski yazılı belge olduğu anlaşıldı.

Papirüs parçası onlarca yıldır gözden kaçmıştı ama şimdi araştırmacılar nihayet bunu okudu. C: Staats- und Universitätsbibliothek Hamburg

Almanya’daki bir üniversite kütüphanesinde, onlarca yıldır fark edilmeden özensizce yazılmış bir belge duruyordu. Bu papirüsün, özel bir mektup veya alışveriş listesi gibi çok eski, günlük bir nottan başka bir şey olmadığına inanılıyordu.

Şimdi ise, papirüsün yazılmasının üzerinden 1.500 yıldan fazla süre geçtikten sonra, araştırmacılar papirüs parçasının sıradan bir not olmadığını, İsa’nın çocukluğunu ayrıntılarıyla anlatan bir hikayenin hayatta kalan en eski yazılı kopyası olduğuna inanıyorlar.

Tarihçiler ve ilahiyatçılar İsa hakkında, özellikle de çocukluk dönemleri hakkında çok az şey biliyorlar. Her ne kadar Thomas’ın Bebeklik İncili gibi genç İsa’nın mucizevi çocukluk faaliyetlerini anlatan doğruluğu kesin olmayan anlatılar olsa da, bu tür hikayeler kesin olarak kabul edilmiyor. Ancak şimdi yeni keşfedilen bir papirüs parçası bu metnin daha da eski bir versiyonunu sunuyor.

(İlgili: Gizemli Voynich El Yazması Kısmen Çözüldü: ‘Kadın Sırları’)

Yeni papirüs parçasını tartışmadan önce İncil’in tarihiyle ilgili bazı ayrıntıları açıklığa kavuşturmakta fayda var. Her ne kadar bu dini antolojinin Hıristiyan inancının temel kurallarını temsil ettiği ve Tanrı’nın silinmez sözü olduğu söylense de, yüzyıllar boyunca önemli değişikliklere uğradı. İncil’i oluşturan 66 kitap, 40’tan fazla yazar tarafından geniş bir zaman diliminde yazıldı.

Ayrıca Apocrypha olarak bilinen, bazıları bir zamanlar öyle kabul edilmiş olsa da Kutsal Yazı olarak kabul edilmeyen hikayeler olan başka birçok anlatım daha var.

İşte bu Apocrypha edebiyatın böyle bir parçası, onlarca yıldır Hamburg Carl von Ossietzky Eyalet ve Üniversite Kütüphanesi’nde fark edilmeden duruyordu.

Berlin Humboldt-Universität zu Berlin Hıristiyanlık ve Antik Çağ Enstitüsü’nden papirologlar Dr Lajos Berkes ve Liège Üniversitesi’nden Prof Gabriel Nocchi Macedo’ya göre parça, Thomas’ın Bebeklik İncili’nin bilinen en eski örneğine ait.

Şimdiye kadar bu metnin bilinen en eski örneği MS 11. yüzyıldan kalma bir kodekse aitti, ancak bu yeni parça muhtemelen MS 4. ve 5. yüzyıllar arasında yazılmıştı. Yani bu, Thomas’ın Bebeklik İncili’nin ilk yazıldığı muhtemelen MS 2. yüzyıla çok daha yakın.

Bu nedenle papirüs, İsa’nın erken yaşamını mucizevi bir figür olarak tasvir etmeye çalışan Apocrypha hikayelere yeni bakış açıları sağlıyor. Ayrıca bu hikayelerin yüzyıllar boyunca nasıl aktarıldığını anlamamıza da yardımcı oluyor.

Dr Berkes, “Bu papirüs parçası, araştırma açısından olağanüstü ilgi çekici. Bir yandan, onu 4. ila 5. yüzyıla tarihleyebildiğimiz için, bu onu bilinen en eski kopya yapıyor. Öte yandan metnin aktarımına dair yeni anlayışlar elde edebildiğimiz için.” diyor.

Dr Nocchi Macedo, “Eserin bu Geç Antik Yunanca nüshasındaki bulgularımız, Thomas’a göre Bebeklik İncili’nin orijinalinin Yunanca yazıldığı yönündeki mevcut değerlendirmeyi doğruluyor” diyor.

Parça yaklaşık 11 santimetreye 5 santimetre boyutlarında ve satır başına yaklaşık 10 harf olmak üzere 13 Yunanca satır içeriyor.

Papirüsün bu kadar uzun süre fark edilmemesinin nedeni, bilim insanlarının bunun konuyla alakalı olmadığını düşünmeleriydi. Berkes, “El yazısı çok özensiz göründüğü için bunun özel bir mektup veya alışveriş listesi gibi günlük bir belgenin parçası olduğu düşünülüyordu” diyor.

“İlk olarak metinde İsa kelimesini fark ettik. Daha sonra onu diğer birçok dijitalleştirilmiş papirüsle karşılaştırarak, harfi harfine çözdük ve bunun günlük bir belge olamayacağını hemen anladık.”

Araştırmacılar, metinde geçen bazı kelimelerin kullanımını analiz edip karşılaştırarak, bunu Thomas’ın Bebeklik İncili ile eşleştirmeyi başardılar.

“Bu İncil’in bilinen elyazmalarıyla yapılan karşılaştırmalardan bizim metnimizin en eski metin olduğunu biliyoruz. Mevcut araştırma durumuna göre MS 2. yüzyılda yazılan orijinal metni takip ediyor.”

Araştırmacılar özellikle bunu “serçelerin canlanması” olarak bilinen ve muhtemelen bir manastırda yapılan bir yazma alıştırması olarak yaratılmış olan bir hikayeye bağladılar. Bu da kötü el yazısını açıklıyor.

Hikaye, çocuk İsa’nın nehir kalesinde oynadığı ve çamurdan serçeler yaptığı Mesih’in “ikinci mucizesini” açıklıyor.


Makale

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login