Yeni Komplo Teorisine Göre, Piramitler Büyük Tufanla Tahrip Oldu

İnsanlar, Mısır’daki piramitlerin büyük tufanla tahrip olduğunu ileri süren yeni bir komplo teorisine inanmaya başladı.

Yeni ortaya atılan komplo teorisi, aynı zamanda piramitlerin bilimsel kanıtların gösterdiğinden çok daha eski olduğunu öne sürüyor.

Mısır’daki piramitler uzun zamandır birçok komplo teorisinin odağını oluşturuyor. Piramitler, firavunların mumyalanmış bedenlerinin yanı sıra yeni görüntüleme teknikleri sayesinde ancak yeni keşfedilen çeşitli odaları içeren, hiyerogliflerle kaplı eski yapılar.

Şimdiye kadar ortaya atılan komplo teorileri arasında, piramitlerin uzaylılar tarafından inşa edildiğine ya da koordinat sisteminin icat edilmesinden bin yıllar önce ışık hızını ifade eden koordinatlarla aynı hizaya getirilmesi gibi iddialar var.

(İlgili: Komplo Teorisyenlerinin Beyinleri Gerçekten Farklı mı?)

Ancak şu anda, daha önce pek konuşulmayan bir komplo teorisi X’te (Twitter) dolaşıma girdi. Bu teoriye göre, piramitler büyük bir selden kaynaklanan erozyon belirtileri taşıyor ve bunlar hayatta kalabilmek için bir zaman kapsülü olarak yaratıldı.

Twitter’da bir hesabın iddiası şöyle devam ediyor: “Dışarıdaki tüm bilim iddiasında bulunanlara ve PhDogmatistlere sesleniyorum, bu gözlemi tümevarımla, kulaktan dolma bilgilerle veya kaçamak sözlerle göz ardı edemezsiniz. Mevcut hipotezinizin bu özelliği kesin bir şekilde açıklaması ZORUNLUDUR, yoksa sahte bilimi zorlarsınız.”

Elbette bilimin işleyişi bu şekilde değil. Bu hipotezi kanıtlamak için ispat yükü hipotezi ortaya atana aittir; olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıtlar gerektirir.

Arkeologların piramitlerin nasıl bu şekilde göründüklerine dair zaten tamamen makul açıklamaları var (onları inceleyerek bulunan kanıtlara, metinlere dayalı açıklamalara vb. dayanarak). Bugün gördüğümüz piramitler, inşa edildikleri zamanki gibi değiller. Piramidin üzerinde gördüğünüz devasa bloklar bir zamanlar kireçtaşından yapılmış “mahfaza taşları”nın altına gizlenmiş, pürüzsüz ve parlak bir görünüm kazandırılmıştı.

Bunlar kireçtaşları yüzyıllar boyunca kademeli olarak alındı ve diğer inşaat işlerinde kullanıldı ve alttaki bloklar açığa çıkarıldı. Bu taşlardan bazıları hala piramidin tabanında, üzerlerini kaplayan kum nedeniyle alınmaya karşı korunmuş durumda.

Aykırı hipotezin hayranları için (büyük bir sel piramitleri tepeye kadar aşındırdı), birçok şeyi açıklama yükü onların omuzlarında. İlk olarak, neden büyük bir tufanın dünyayı sular altında bıraktığını açıklamak yararlı olabilir, ancak jeolojik kayıtlarda bu olayın kanıtını göremiyoruz.

Piramitlerin çok daha eski olduğu iddiasının da “sanırım”dan çok daha fazlasıyla desteklenmesi gerekiyor. Piramitler yıllar süren özenli arkeolojik çalışmalar sonucunda bugüne kadar çeşitli yöntemlerle tarihlendirildi.

Chicago Üniversitesi Doğu Enstitüsü ve Harvard Semitik Müzesi’nden Arkeolog Mark Lehner, “Öncelikle piramitleri, Mısır mimarisinin ve maddi kültürünün 3.000 yıllık geniş bir zaman dilimindeki gelişimindeki konumlarına göre tarihlendiriyoruz. Yani Gize’de gerçek bilginin herhangi tek bir dayanağıyla uğraşmıyoruz. Temel olarak Mısır biliminin ve Mısır arkeolojisinin tamamıyla ilgileniyoruz.” diyor.

“Örneğin çömlekler. Gize’de bulduğunuz tüm çömlekler, Dördüncü Hanedan, Eski Krallık dediğimiz dönemde bu piramitleri inşa eden krallar olan Khufu, Khafre ve Menkaure zamanının çömleklere benziyor. Çömlekleri ve bunların yaklaşık 3.000 yıl gibi geniş bir süreçte nasıl değiştiğini inceliyoruz. Bütün bu farklı dönemlere ait çanak çömlek veya Mısır çömleği konusunda uzman kişiler var.”

Daha sonra radyokarbon tarihleme geliştirildiğinde piramitlerde bulunan çeşitli materyaller analiz edilerek bu yaşların doğruluğu onaylandı.

Oxford Üniversitesi Arkeoloji Okulu’ndan Thomas Higham, “Örneğin Tutankamon’un mezarından alınan, tarihi kesin olarak belirlenmiş tohumlar ve bitki materyalleri kullandık. Ayrıca Kral Djoser’in saltanatının belirli bir yılına tarihlenen Sakkara basamaklı piramidinin altındaki bir odadan elde edilen tohumları da kullandık.” diyor.

Piramitlerin büyük olasılıkla on bin yıl öncesinden kalma bir eski zaman kapsülü olmadığı konusunda hayal kırıklığına uğrayanlar, Büyük Sfenks’in aslında binlerce yıl önce (ve insan eliyle değil) oluşmaya başlamış olabileceği gerçeğiyle teselli bulabilir.

(İlgili: Büyük Sfenks’in Oluşumunda Doğanın Bir Rolü Var mıydı?)

2023’te bir ekip, “yardang” olarak bilinen doğal yapıların rüzgar erozyonu yoluyla (tüm erozyonlar selden kaynaklanmıyor) nasıl oluşabileceğini, Sfenks’in kaba şekli ve oranını kazandığını, çok daha sonra insan eliyle mevcut şekline dönüştürülmüş olabileceğini inceledi.

IFL Science. 22 Mayıs 2024.