Yarıkların Nedeni Topkapı Sarayı’nın Denize Doğru Kayması Çıktı

Topkapı Sarayı’nın bazı bölümlerinde oluşan yarıkların, saray zemininin denize doğru kayması ve zemin sıvılaşması nedeniyle oluştuğu ortaya çıktı.

Topkapı Sarayı Müzesi’nin duvarlarında ve kubbelerinde büyük yarıklar olduğu Eylül 2016’da gündeme gelmişti. İçinde Topkapı Hançeri, Kaşıkçı Elması, Nadir Şah Tahtı, Zümrüt Sorguç, Zümrütlü Maşrapa, Altın Miğfer, Hz. Osman’ın Kılıcı, Abanoz Taht gibi kültürel değerlerin bulunduğu Fatih Köşkü çökme tehlikesi yaşadığı için ziyarete kapatılmıştı. Köşkün restorasyonu sırasında sıvaların kaldırılması neticesinde ortaya çıkan yarıklar, uzman raporlarında da yer almıştı.

Nisan 2016’da ise Gülhane Parkı’nın denize bakan kısmında yer alan çay bahçesinin duvarı çökmüştü. Müze yetkilileri aynı hatta bulunan Konyalı Restoran’ın duvarının da çöktüğünü, Topkapı Sarayı’nın denize bakan yamacında risk incelemesi yapacaklarını duyurmuştu.

Yapılan incemede, sarayın bodrumlarında da büyük hasar olduğu, duvarlarda küçük çatlakların yer aldığı sıvalar kaldırıldığında 10-15 santim genişliğinde yarıkların bulunduğu görülmüştü.

Sarayın zemini denize doğru kayıyor

Hürriyet’ten Ömer Erbil’in haberine göre saraydaki yarıkların nedeni belli oldu. Saray zemininin Sarayburnu’na doğru kaydığı, zeminde de sıvılaşma meydana geldiği belirlendi.

Zemindeki kaymayı, Marmaray ve Avrasya Tüneli gibi projelerin yarattığı zemin titreşimleri ile son iki yıldaki sismin hareketlerininin tetiklediği düşünülüyor. Sarayın 1920’de yapılan drenaj sistemininde de ‘yer yer tıkanmalar, körelme veya atık suyun deşarj edilememesinin’ zemin sıvılaşmasını artırdığı tahmin ediliyor.

Zemindeki sıvılaşma, önlem alınmadığı taktirde sarayı yerinden oynatabilir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı açıklama yapmıştı

Topkapı Sarayı’nda hazinenin sergilendiği Fatih Köşkü’nün çökme tehlikesi ile karşı karşıya olduğuyla ilgili basında yer alan haberler üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı Eylül ayında açıklama yapmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın açıklama metni şu şekildeydi;

Bugün basında yer alan Topkapı Sarayı ile ilgili haberler üzerine bu açıklamanın yapılması ihtiyacı doğmuştur.

İstanbul, Topkapı Sarayı, Hazine Dairesi’nin restorasyonu, “İstanbul Topkapı Sarayı Hazine Bölümü Restorasyonu ve Teşhir Tanzimi” İşi kapsamında yürütülmekte olup, 09.10.2015 tarihinde fiilen başlanmıştır.

Çatlaklara ve ayrıklara neden olduğu düşünülen zemin oturmaları sebeplerinin tam teşhis edilebilmesi için zemin ve duvar ölçümleri yaptırılmıştır. Söz konusu çalışmalar sonucunda yapının ve bulunduğu zeminin güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıkmıştır.

Buna göre, zemin verileri ile birlikte güçlendirme projesinin ele alınabilmesi için bina içi, çevresi ve yamaç bölgesinden sondaj ve muayene çukuru açılması, aletsel gözlem tekniklerinin kullanılması gerekmektedir. Bu kapsamda gerçekleştirilecek sondaj yerleri ve kazı noktalarını içeren çalışma ilgili Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca uygun görülmüştür.

27.04.2016 tarihinde, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü, İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Müdürlüğü ve akademisyenlerden oluşturulan Danışmanlık Kurulu katılımıyla yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan raporda:

Hazine bölümündeki çatlakların, çatlak boyutlarını aşan yarık ve ayrık olarak tabir edilecek düzeye geldiği tespit edilmiştir.

Metodolojik sıralamada, sorunun tespitine yönelik zeminsel etkilerin daha ağır bastığı, yakın zamanda da bölgede oluşan istinat duvarlarındaki yıkılmaların zemin kaynaklı olduğu görüşü kabul edilmiştir.

Zemin verileri ile birlikte güçlendirme projesinin ele alınabilmesi için bina içi, çevresi ile yamaç bölgesinden sondaj ve muayene çukuru açılması ve aletsel gözlem tekniklerinin kullanılarak izlenmesi gerektiğine, ayrıca sadece Hazine Bölümünün değil, söz konusu iş kapsamında Hazine ile Arşiv-Depo binaları arasındaki yamaçtan Askeri Bölgedeki yola kadar olan bölümün de birlikte ele alınması, söz konusu sondaj verileri sonucunda zemin etütlerinin laboratuvar sonuçlarına dayalı zemin güçlendirme yönteminin belirlenmesine, statik güçlendirme projesinin ise elde edilecek datalar, çatlak ölçerler, zemin zafiyetine göre sağlamlaştırma yönteminin belirlenmesine ve projelendirilmesine karar verilmiştir.

Söz konusu inceleme ve raporlar doğrultusunda ilgili Koruma Bölge Kurulunca onaylanmasından sonra restorasyon ve yapısal güçlendirme çalışmalarına devam edilecektir. Ayrıca güçlendirme çalışmaları dışında teşhir-tanzim projesine yönelik çalışmalar da tamamlanmak üzeredir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login