Yeni genetik analiz, insanların vebayı 4.400 yıl önce Sibirya’ya getirdiğini ve oradaki nüfusun çökmesine neden olmuş olabileceğini öne sürüyor.
Bu ön bulgu, veba kaynaklı ölümlerin, belki de 5.500 yıl önce Kuzey Amerika’ya giden kuzeydoğu Asyalıların genetik yapısını etkileme olasılığını artırıyor. Sonuçlar desteklerse, bölgedeki insan nüfusu dinamiklerine dair yeni ortaya çıkarılan diğer bulgularla birlikte, bu eski gezginler arasında genellikle varsayılandan daha karmaşık bir soy ortaya çıkacak.
Her ikisi de Stockholm Üniversitesi’nden evrimsel genetikçiler Gülşah Merve Kılınç ve Anders Götherström liderliğindeki bir ekip, daha önce Sibirya’nın doğu kesimlerinde ortaya çıkartılan 40 insan iskeletinin kalıntılarından DNA elde etti. Araştırmacıların Science Advances dergisinde yayımladıkları rapora göre, bu örnekler arasında vebaya neden olan bakteri Yersinia pestis’in DNA’sının iki eski Sibiryalı’da bulunduğu tespit edildi. Bu kişilerden biri yaklaşık 4.400 yıl önce, diğeri ise yaklaşık 3.800 yıl öncesinde yaşamıştı.
(Veba Doktorları: Tıbbi Mitleri Gerçeklerden Ayırmak)
Götherström, veba bakterisinin ilk olarak Sibirya’ya nasıl ulaştığı veya yaygın enfeksiyonlara ve ölüme neden olup olmadığının belirsiz olduğunu söylüyor. Ancak o ve meslektaşları, eski insan DNA örneklerindeki genetik çeşitliliğin, muhtemelen nüfus çöküşünün bir sonucu olarak, 4.700’den 4.400 yıl öncesine kadar keskin bir şekilde azaldığını buldular.
Yeni veriler, Doğu Sibirya’nın Baykal Gölü bölgesinde bulunan ve yaklaşık 4.500 yıl öncesine ait iki eski bireyde Y. pestis DNA’sına dair Cell dergisinde yayımlanan kanıtlarla örtüşüyor.
Hamilton’daki McMaster Üniversitesi’nden yeni çalışmada yer almayan evrimsel genetikçi Hendrik Poinar, vebanın yaklaşık 4.500 yıl önce, Avrasya’nın diğer bölgelerinde yaşayan Y. pestis’in enfekte olduğu bir zamanda Sibirya’ya ulaşmış olabileceğini söylüyor.
Ancak eski Sibiryalılara, ölümcül olmayan bir Y. pestis versiyonu bulaşmış olabilir. Eğer öyleyse, bakteri Sibiryalıların genetik yapısını değiştirmeye yetecek kadar insanı öldüremezdi. Poinar, yalnızca iki kişiden alınan genetik verilerin, Y. pestis’in öldürücü bir suşuna sahip olduklarını doğrulamak için çok az kanıt sağladığını söylüyor.
Araştırmaya, yaklaşık 16.900 yıl öncesinden, son Buz Devri’nin zirveye çıkmasından kısa bir süre sonrasına, yani 550 yıl öncesine tarihlenen bireyler dahildi. Araştırmacılar, bu eski Sibiryalıların DNA’sını, dünyanın farklı yerlerindeki günümüz insanlarından alınan DNA ile ve özellikle Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’daki eski insan DNA’sının önceki örnekleriyle karşılaştırdı. Analizler, Sibirya’nın sert iklimine rağmen, Baykal Gölü yakınlarındaki grupların ve daha doğudaki bölgelerin, Geç Taş Devri’nden orta çağa kadar Sibirya’nın içinde ve dışında çeşitli popülasyonlarla karıştığını gösterdi.
(Veba Salgınları, 300 Yılda Dört Kat Yayılma Hızı Kazandı)
Araştırmacılar, özellikle veba taşıyan iki Sibiryalı’nın, örneklenen dönemin çoğunda büyük nüfus dönüşümleri yaşayan bölgelerden geldiğini söylüyor. Bu olaylar, Sibirya dışından veba taşıyan insanların göçlerini içeriyor olabilir.
Örneğin, 4.400 yıllık iskelet, yaklaşık 8.980 ila 560 yıl önce birkaç farklı genetik grubun ortaya çıkmasına tanık olan bir bölge olan Baykal Gölü’nün hemen batısında bulundu.
Science News. 6 Ocak 2020.
Makale: Kılınç, G. M., Kashuba, N., Koptekin, D., Bergfeldt, N., Dönertaş, H. M., Rodríguez-Varela, R., … & Götherström, A. (2021). Human population dynamics and Yersinia pestis in ancient northeast Asia. Science Advances, 7(2), eabc4587.
You must be logged in to post a comment Login