Van’da yer alan Garibin Tepe’de yürütülen arkeolojik kazılarda, Urartulara ait yaklaşık bir tonluk devasa bir bazalt heykel keşfedildi.
Van’ın Tuşba ilçesine bağlı Garibin Tepe’de gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, Urartu dönemine ait bazalttan yapılmış, yaklaşık bir ton ağırlığında anıtsal bir heykel ortaya çıkarıldı. Bu olağanüstü keşif, Urartu sanat ve heykel sanatı üzerine sınırlı bilgiye sahip olduğumuz bir döneme ışık tutacak nitelikte.
Ayanis Kalesi’ne ise yalnızca üç kilometre uzaklıkta yer alan Garibin Tepe’de, geçtiğimiz yıl yapılan kurtarma kazılarının ardından detaylandırılan çalışmalar Atatürk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı’nın bilimsel danışmanlığında yürütülüyor. Bu sezon devam eden kazılarda ise, tepenin güney kısmında heybetli bir Urartu heykeli bulundu.
Urartu’nun Heykel Sanatına Dair Çarpıcı Bir Örnek
Yaklaşık iki metre uzunluğunda ve bir metre genişliğindeki bu anıtsal heykel, Urartu’nun plastik sanatlarına dair önemli bir örnek sunuyor. Boyun kısmı kırık olan heykel, detaylı incelemeler ve restorasyon süreci için Van Müzesi’ne taşındı. Ankara’dan gelecek bir ekip tarafından yapılacak analizlerin, heykeli hakkında bilinmeyenleri açığa çıkarması bekleniyor.
(İlgili: Van’da Urartulara Ait Anıtsal Yapılar ve Dev Pitoslar Bulundu)
Bölgede 1995 yılında yapılan kurtarma kazıları sırasında bir aslan heykeline ait parçalar ortaya çıkarılmıştı. Ancak bunun gibi birkaç örnek dışında Urartuların herhangi bir malzemeden yapmış olduğu heykellere dair şimdiye kadar çok az somut bulgu var.
Prof. Dr. Işıklı, Garibin Tepe’nin Urartu arkeolojisi için heyecan verici bir alan olduğunu vurgulayarak, “Bu tür anıtsal, üç boyutlu bir heykelle ilk kez karşılaşıyoruz. Urartularda heykel sanatına dair elimizde çok sınırlı örnekler var. Heykelin neyi temsil ettiğini söylemek şu an için zor. Ancak detaylı çalışmalar sonrasında daha fazla bilgi edinmeyi umut ediyoruz” diyor.
Tanrısal mı Yoksa Krali mi?
Urartu sanatında nadir görülen bu anıtsal heykel, stilize bir biçimde işlenmiş ve neyi temsil ettiğine dair henüz net bir bilgi bulunmuyor. Figürün ayak kısmı işlenmiş, kare prizma şeklinde bir gövdesi bulunuyor ancak baş kısmı ve yüz hatları belirgin değil. Prof. Dr. Işıklı, heykelin “tanrısal ya da krali bir figür olabileceğini” ifade ederken, bu gizemli keşfi “postmodern bir heykel gibi” düşündüklerini belirtiyor.
Garibin Tepe’de yürütülen kazılar ve keşfedilen bu yeni eser, Urartu döneminin heykel sanatı, kültürel ve dini yapıları hakkında yeni bilgiler sağlayabilir. Bu gizemli heykel ve diğer buluntular, Urartu kültürüne dair önemli bir pencere açacak gibi görünüyor. Arkeologların heykelin anlamını ve işlevini çözüp Urartu uygarlığının bilinmeyen yönlerine ışık tutması bekleniyor.
Prof. Dr. Işıklı, “Böyle anıtsal, üç boyutlu bir heykel ilk kez karşımıza çıkıyor. Çok heyecanlıyız” diyor.
Anıtsal yapılar ve dev pitoslar
Geçtiğimiz sene Garibin Tepe’deki kazılarda, Urartulara ait anıtsal yapı grubu ve dev pitoslar bulunmuştu. İçinde 13 pitosun bulunduğu anıtsal yapı grubu, yine tepenin güney kısmında ortaya çıkarılmıştı.
Işıklı geçtiğimiz sene yaptığı açıklamada şunları söylemişti: “Burası hala birçok soru işareti barındırmakta. Kale mi yerleşim mi yoksa özel bir alan mı bunun cevabını vermek zor. Ama ilk emareler gösteriyor ki Ayanis Kalesi’ndeki gibi kraliyet ve dini mekanların ön plana çıktığı çok özel bir yerleşim alanı. Normal bir kale değil. Bir savunma duvarına henüz rastlamadık. Tam aksine anıtsal ve çok özel işlemelere sahip bir mimari bizi karşıladı. Jeoradarla alanı taradık. Tam olarak işlevini bilmiyoruz ama dini, krali boyutu olan anıtsal bir yapı grubuyla karşı karşıyayız.”
You must be logged in to post a comment Login