Barok sanat akımının en büyük temsilcilerinden biri olan İtalyan ressam Caravaggio’nun Toskana’da bulunan kalıntıları, 400 yıl önce ölen sanatçının ölüm sebebinin zehirlenme olduğuna işaret etti.
Bir yandan, ışık gölge kullanımındaki ustalığıyla resim sanatında devrim yaratan, öte yandan, bir adamı öldüren, sürekli kavgaya karışan, kurallara daima karşı çıkan ve adaletten kaçan bir adam Caravaggio. Kalıntıları keşfeden araştırmacılar, Caravaggio’nun kısa ve trajik yaşamının resim sanatı uğruna sonlanmış olabileceğini ortaya çıkardılar.
1610’da ölen İtalyan sanatçının gizemli ölümüne ışık tutmaya çalışan bilim insanları, karbon tarihleme ve DNA testleri sayesinde, Toskana’da %85 ihtimalle Caravaggio’ya ait olduğu düşünülen kemik kalıntılarına ulaştıklarını belirttiler.
Caravaggio’nun olduğu düşünülen kemik kalıntılarında, onu delirtmeye yetecek ve ölümüne sebep olacak seviyede kurşuna rastlanıldı. Bulguları basınla paylaşan araştırmacı Silvano Vinceti, “Kurşunun, ressama boyalardan geçmiş olma ihtimali çok yüksek ve Caravaggio’nun boyalarla çok dağınık şekilde çalıştığı da biliniyor.” dedi.
“Kurşun zehirlenmesi tek başına yeterli bir ölüm nedeni değil. Caravaggio’nun enfeksiyonlu yaralarının olduğunu ve güneş çarpmasına da maruz kaldığını düşünüyoruz.” dedi Vinceti.
Sanat tarihçileri, şimdiden Goya ve Van Gogh’un da boyalarındaki kurşunun olumsuz etkilerine maruz kalarak depresyon, ağrı ve karakter değişimi gibi sıkıntılar yaşadıklarından şüphelenmeye başladılar.
Caravaggio’nun Kavga Dolu Yaşamı
Caravaggio ismiyle bilinen Michelangelo Merisi, 1606 yılında bir arbade esnasında adam öldürdüğünde, kariyerinin zirvesinde genç bir adamdı ve bu olay sonrasında Napoli’ye ve oradan da Malta’ya gitti. Ancak, 2 yıl sonra yine karıştığı bir kavga sebebiyle Malta’dan kovuldu.
Özellikle, Meryem çiziminde bir fahişeyi model olarak kullandığı duyulduktan sonra Roma’daki dini otoritelerin hiçbir şekilde onayını almasa da, Caravaggio, karıştığı kavgalardan zaman buldukça realistik çizgiylerile ve ışık gölge kullanımındaki ustalığıyla çağdaşlarını hayretler içerisinde bırakmaya devam etti.
Malta’dan sonra Sicilya’ya yerleşen Caravaggio’nun resimleri, tıpkı onu silahlı şekilde uyumaya ve herhangi bir eleştiriden sonra resimlerini yırtıp atmaya iten ruh hali gibi gitgide karanlık ve gölgeli olmaya başladı.
Caravaggio, Sicilya’dan sonra Napoli’ye geri döndü ve Vinceti’ye göre, burada bir saldırıya maruz kalarak enfeksiyonlu yaralar aldı ve bu olay, Caravaggio’yu Roma’da işlediği cinayetin affedilmesi umuduyla Toskana’ya geri dönmeye teşvik etti.
Caravaggio’nun İzlerinin Peşinde
Caravaggio, öldüğünde 38 yaşındaydı ve ölümü büyük bir muammaydı, taa ki Vinceti ve beraberindeki bir grup arkeolog ve adli tıp uzmanları araştırmada yeni bir sayfa açana kadar.
Toskana’da bir sahilde sıtmadan öldüğünü, frengiden bitip tükendiğini ya da düşmanlarından biri tarafından öldürüldüğünü ileri süren teorileri test etmek için, ekibin öncelikle Caravaggio’nun hiçbir zaman bulunmayan kalıntılarının yerini tespit etmesi gerekiyordu.
Vinceti, ressamın Porto Ercole’de San Sebastiano isimli küçük bir mezarlıkta gömülü olduğunu iddia eden bir belgeye ulaştığında harekete geçti. Bu yerin 1956 civarlarında inşa edildiğini öğrenen ekip, kasaba mezarlığına yönelerek burada yeri değiştirilen kemiklere ulaştı ve sonuç olarak 9 potansiyel kemik takımı ortaya çıkarıldı.
“Beş numaralı kemik takımının uzun bir adama ait olduğu görüldü. Yapılan testlere göre, Caravaggio da 1610 yılında 38-40 yaşlarında öldüğünde uzun bir adam olarak tasvir ediliyordu.” dedi Vinceti.
Ekibin bir sonraki durağı, Caravaggio’nun kemiklerinden alınan DNA’yı yerel halkın DNA’sı ile karşılaştırmak üzere, doğup büyüdüğü Lombardy kasabası oldu. Soyundan kimseye ulaşılamasa da aynı soyadına sahip aileler belirlendi. Bu ailelerden alınan örneklerin, Caravaggio’ya ait olduğu düşünülen kemiklerle %50-60 seviyelerinde uyumlu oldukları ortaya çıkarıldı.
Kalıntılardaki kurşunun toksik seviyesi de eklendiğinde, 15. yüzyılın en önemli düşünürlerinden Giovanni Pico della Mirandola’nın da kalıntılarına ulaşarak zehirlendiğini ortaya çıkaran ve İtalya’nın önde gelen çözülmemiş vaka tarihçisi olarak tanınan Vinceti’nin Caravaggio’ya ulaşmış olması gerçekten de çok mümkün görünmektedir.
The Guardian
1453’te Ölen Son Bizans İmparatoru’nun Nadir Portresi Bulundu
2.700 Yıllık Assur Başkenti Horsabad’ta Yeni Keşifler Yapıldı
Göbeklitepe Aslında Ne Anlatıyor? Kimler, Neden, Nasıl Yaptı?
Afyon’da Homo erectus ve Neandertal İzleri: Yavuz Aydın Röportajı
You must be logged in to post a comment Login