Arkeologlar, Tunç Çağı Umman’ında bulunan bakır zilleri analiz ederek, bir müzik geleneğinin kültürleri birbirine bağladığını öne sürüyor.
Müzik, insan yaşamının evrensel bir yönü ve tüm toplumlarda yer alıyor. İster dini törenlerde, ister kültürel etkinliklerde, isterse sadece eğlence amacıyla kullanılsın, müzik insanları bir araya getiren bir güç olarak sıklıkla işlev gördü.
Ancak, müzik aletleri genellikle ahşap veya metal gibi arkeolojik kayıtlarda nadiren korunabilen malzemelerden yapılır. Bu da müziğin tarihöncesi kültürleri nasıl şekillendirdiğini öğrenmeyi zorlaştırıyor.
Bu nedenle, MÖ 3. binyıla tarihlenen “Umm an-Nar” kültürüne ait, Umman’ın Dahwa bölgesinde ortaya çıkarılan bir çift bakır alaşımlı zil, nadir ve önemli bir buluntu.
Çalışmanın baş yazarı olan Umman Sultan Qaboos Üniversitesi’nden Profesör Khaled Douglas, “Bu bakır alaşımlı ziller, Umman’da iyi korunmuş arkeolojik bir bağlamda bulunan ilk örnekler ve oldukça erken bir döneme ait. Bu da, kökenleri ve gelişimleri hakkında varsayımları sorgulamamıza neden oluyor” diyor.
(İlgili: Umman’da 4.300 Yıllık Bakır Külçeler Keşfedildi)
Zillerin kökenlerini araştırmak için arkeologlar, bunları görsel olarak inceledi ve bakırın izotop analizini gerçekleştirdi. Sonuçlar, Antiquity adlı bilimsel dergide yayımlandı.
Ziller, biçimsel olarak aynı dönemdeki İndus Vadisi örneklerine benzese de, izotop analizleri, bu zillerin Umman’da üretildiğini gösteriyor.
Bu da, zillerin üretiminin, Umm an-Nar kültürü ile İndus Vadisi uygarlığı arasındaki temaslar yoluyla etkilendiğini düşündürüyor.
Tunç Çağı boyunca Basra Körfezi çevresindeki ticaret, oldukça iyi belgelendi. Arabistan’da, İndus Vadisi’ndekilere benzeyen birçok seramik, boncuk ve metal nesne bulundu.
Ancak bu keşifler genellikle ekonomik açıdan incelenmiş, bu yoğun etkileşimin toplumsal boyutları net olarak ortaya konmamıştı.
Çalışmanın ortak yazarlarından Profesör Nasser Al-Jahwari, “Erken Tunç Çağı (Umm an-Nar dönemi), bölgeler arası temaslara dair zengin kanıtlar sundu. Ancak bu temasların tam niteliği hâlâ araştırma ve tartışma konusu” diyor.
Bu bağlamda zillerin keşfi, Körfez’deki Tunç Çağı kültürleri arasındaki bağların sadece ticarete dayanmadığını gösteriyor. Kültürel uygulamalar, muhtemelen Arabistan Yarımadası ile İndus Vadisi arasında, ticaret malları kadar akış halindeydi.
Müzik gelenekleri, Basra Körfezi çevresinde yaşamın temel bir parçası olmuş olabilir; hatta ortak ritüel ya da dini inançlara işaret ediyor olabilir. Müzik, farklı kültürleri bir arada tutan yapıştırıcı ve aralarındaki uyumu sağlayan araç olmuş olabilir.
Araştırmanın yazarları, “Dahwa zillerinin keşfi, MÖ geç 3. binyılda bile, müzik, şarkı söyleme ve toplu dansın, bu bölgedeki farklı topluluklar arasında iletişim kurmanın ve etkileşimi yönlendirmenin temel yollarından biri olduğunu düşündürüyor. Bu gelenek, binlerce yıl boyunca süren temaslara zemin hazırlamış olabilir” diyor.
Makale: Douglas, K. A., Al-Jahwari, N. S., de Vreeze, M., Hesein, M., Weeks, L., & Pracejus, B. (2025). Bronze Age cymbals from Dahwa: Indus musical traditions in Oman. Antiquity, 99(404), 375–391.
You must be logged in to post a comment Login