Mısır’da, Tutankamon’un mezarının bir asırdan fazla bir süre önce keşfedilmesinden bu yana ilk defa firavun mezarı keşfedildi.
Mısır’da, Kral II. Thutmose’nin mezarı nihayet keşfedildi. Bu keşif, firavunun mumyalanmış bedeninin başka bir yerde bulunmasından yüz yıldan fazla bir süre sonra gerçekleşti.
18. Hanedan’a ait kayıp kraliyet mezarlarının sonuncusu olan II. Thutmose’nin defin yeri, aynı zamanda Howard Carter’ın 1922’de Tutankamon’un mezarını keşfetmesinden bu yana Mısır’da bulunan ilk kraliyet mezarı olma özelliğini taşıyor.
(İlgili: Antik Mısır Mumyaları Nasıl Kokuyor?)
MÖ 1.550 – 1.292 yılları arasındaki 18. Hanedan, askeri zaferler, imparatorluk genişlemesi ve muhteşem anıtların inşasıyla biliniyordu. Bu dönemin en ünlü firavunları arasında, savaşçı krallar olarak bilinen I. Thutmose ve III. Thutmose yer alıyor.
Ancak bu iki büyük liderin arasında yer alan II. Thutmose, görece daha az bilinen bir firavun. Kendisinin sadece beş yıl hüküm sürdüğü ve yaklaşık 30 yaşında, MÖ 1.479’da öldüğü düşünülüyor. Kraliyet başarıları hakkında çok az şey bilinen II. Thutmose’nin bedeni, 19. yüzyılda Deir el-Bahari’deki cenaze tapınağında bulunmuştu.
Araştırmacılar, kralın mumyasının mezar soyguncuları tarafından orijinal dinlenme yerinden çıkarılıp başka bir yere taşındığını ve bu nedenle mezarının konumuna dair çok az ipucu bulunduğunu düşünüyordu. Ancak son keşifle bu gizem çözülmüş oldu.
Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, II. Thutmose’nin mezarının Teb Dağı bölgesinde, Luksor’un birkaç kilometre batısında ve Krallar Vadisi’ne yakın bir konumda keşfedildiğini duyurdu. Mezarın girişi aslında üç yıl önce bulunmuştu, ancak arkeologlar buranın III. Thutmose’nin eşlerinden birine ait olduğunu düşünmüştü, çünkü alan, bu firavunun bazı eşlerinin mezarlarına oldukça yakındı.
Ancak araştırmacılar, mezarda II. Thutmose’nin adını taşıyan yazıtlarla süslenmiş alabaster kaplar bulduktan sonra bu alanın firavuna ait olduğunu fark etti. Kapların üzerinde ayrıca “ölmüş kral” ifadesinin bulunması, buranın uzun süredir C4 olarak bilinen mezar değil, firavunun ebedi istirahat yeri olduğunu kanıtladı.
Kazının saha direktörü Dr. Piers Litherland, mezarın tavanında mavi zemin üzerine sarı yıldızlarla süslenmiş bir bölümün hâlâ sağlam olduğunu belirtiyor. “Bu tür süslemeler sadece firavun mezarlarında bulunur” diyen Litherland, keşif anında yaşadığı duygusal yoğunluğu şu sözlerle anlatıyor:
“Böyle bir şeyi beklemediğiniz bir anda bulduğunuzda duygu karmaşası yaşamak kaçınılmaz. Dışarı çıktığımda eşim beni bekliyordu ve yapabildiğim tek şey ağlamak oldu.”
Ne yazık ki, mezar eski bir sel felaketi nedeniyle büyük ölçüde zarar görmüş ve mezar eşyalarının çoğu bu olay sırasında ortadan kaybolmuş gibi görünüyor. Ancak, mezarın içinde bulunan harç parçaları üzerinde Ölüler Kitabı’nın bir bölümü olan “Imydwat” metnine ait parçalar keşfedildi.
Bu metin, güneş tanrısı Ra’nın yeraltı dünyasındaki 12 katmandan geçişini anlatıyor ve Krallar Vadisi’ndeki birçok kraliyet mezarında bulunan bir metin. Firavunların ölüm sonrası yolculuğuna rehberlik etmek için hazırlanmış olan bu metnin mezarda bulunması, buranın kraliyet mezarı olduğuna dair bir başka önemli kanıt sundu.
Dr. Litherland, mezarın büyük bir merdiveni ve oldukça geniş bir iniş koridoru olduğunu belirterek, “Bu geçidi temizlemek uzun zamanımızı aldı. Giriş tamamen sel kalıntılarıyla kapanmış ve tavan çökmüştü” diyor.
Araştırmacılar, mezarın içini temizlerken, mezarın tamamen boş olduğunu fark etti. Ancak bu durumun soyguncular nedeniyle değil, kasıtlı bir boşaltma sonucu gerçekleştiği anlaşıldı.
“Mezar bir şelalenin altına inşa edilmişti ve firavunun defnedilmesinden sadece birkaç yıl sonra büyük bir sel tarafından zarar gördü.” Bu yüzden mezarın içindeki defin eşyaları antik çağlarda başka bir yere taşınmıştı.
Kazı ekibi, tonlarca kireçtaşı enkazını eleyerek II. Thutmose ve Hatşepsut’un isimlerini taşıyan alabaster kaplardan parçalar buldu. “Muhtemelen mezar boşaltılırken bu parçalar kırılmıştı” diyen Dr. Litherland, “Neyse ki birkaç parça kırılmış, çünkü bu sayede mezarın kime ait olduğunu tespit edebildik” diye ekliyor.
Bu buluntular, II. Thutmose’nin defin töreniyle ilişkilendirilen ilk arkeolojik eserler olarak kaydedildi.
II. Thutmose’nin yaşadığı dönemde Mısır tarihine en büyük katkılarından biri, üvey kız kardeşi Hatşepsut ile evlenmesi oldu. Bu evlilik, Hatşepsut’un, eşinin ölümünden sonra tarihteki en büyük kadın firavunlardan biri olmasını sağladı. Ancak Hatşepsut’un üvey oğlu III. Thutmose’yi tahta çıkmasını yıllarca engellediği için, ölümünden sonra adı kayıtlardan silindi.
Mısır Yüksek Eski Eserler Konseyi Genel Sekreteri Dr. Mohamed Ismail Khaled, II. Thutmose’nin mezarında Hatşepsut’un adının da bulunduğunu ve hatta onun, eşinin cenaze törenini gerçekleştirmiş olabileceğini düşündüğünü açıkladı.
Bugün II. Thutmose’nin mumyası, Mısır Ulusal Medeniyet Müzesi’nde sergileniyor, Hatşepsut ise Krallar Vadisi’ne gömülü.
Egypt’s Ministry of Tourism and Antiquities. 18 Şubat 2025.
IFL Science. 19 Şubat 2025.
BBC News. 19 Şubat 2025.
You must be logged in to post a comment Login