Torino Kefeni Gerçek mi Yoksa Sahte mi?

Yüzyıllardır Torino Kefeni’nin İsa’nın cenaze örtüsü mü yoksa ustaca yapılmış bir Orta Çağ eseri mi olduğu tartışılıyor.

Söz konusu eser, Kutsal Kefen Şapeli’nde sergileniyor. C: Wikimedia Commons

Yaklaşık 800 yıldır bilim insanları ve din adamları, “Torino Kefeni” olarak bilinen keten bir bezin, İsa’nın çarmıha gerildikten sonra bedenini sarmak için kullanılıp kullanılmadığı konusunda tartışıyor.

İnananların kolay kolay ikna olmayacağı aşikâr olsa da, yeni bir çalışma, bez üzerindeki izlerin gerçek bir insan vücudunun hatlarıyla uyuşmadığını ve bu parçanın büyük olasılıkla Orta Çağ’a ait bir sanat eseri olduğunu öne sürüyor.

Torino Kefeni hakkında bildiklerimiz

Oldukça önem verilen bu kutsal emanet ilk olarak 1354 yılında, Fransız bir şövalye olan Geoffroi de Charny tarafından Lirey Kilisesi’ne sunuldu. Kanlar içinde bir erkek figürünün siluetiyle işaretlenmiş olan bu eşya kısa sürede kutsal bir statü kazandı; çünkü onun İsa’nın cenaze kefeni olduğu söylentisi yayıldı.

Günümüzde İtalya’nın Torino kentindeki Kutsal Kefen Şapeli’nde muhafaza edilen bu tartışmalı eser, hâlâ ibadet edenleri ve hac ziyaretçilerini kendine çekiyor. Ancak son 40 yılda yapılan çok sayıda bilimsel çalışma, kefenin kökeni ve özgünlüğü konusunda ciddi şüpheler uyandırdı.

(İlgili: Kan Lekelerine Yapılan Testlere Göre İsa’nın Kefeni Sahte)

Örneğin 1980’lerin sonlarında üç ayrı laboratuvarda yapılan bir radyokarbon tarihleme çalışması, bu kumaşın 1260 ile 1390 yılları arasına tarihlendiğini ortaya koydu — yani İsa’nın idam edildiği varsayılan dönemden en az bin yıl sonrasına. O dönemde Torino Başpiskoposu, bu bulguları kabul ettiğini ve kefenin büyük olasılıkla İsa’nın gerçek kefeninin bir kopyası olduğunu açıkladı.

Yine de bu, inananların Torino Kefeni’ni hâlâ “gerçek” olarak görmelerine engel olmadı. Ancak daha yakın zamanda, bilim insanları kefenin meşruiyetine dair daha fazla şüphe uyandıran yeni bulgular elde etti.

Örneğin 2018 yılında yayımlanan bir kan lekesi analizi, bez üzerindeki kan izlerinin dağılımının “tamamen gerçek dışı” olduğunu ve dolayısıyla gerçek yaralardan kaynaklanmış olamayacağını belirtti. Başka bir inceleme ise figürün kollarından birinin diğerine göre 7 ila 10 santimetre daha uzun göründüğünü ortaya koydu ki bu da bu izlerin gerçek bir insana ait olmadığını düşündürüyor.

Bununla birlikte, 2022 yılında kefenden alınan tek bir iplik üzerinde yapılan yeni bir tarihleme çalışması, kumaşın MS 55 ila 74 yıllarına tarihlenebileceğini öne sürdü — bu da İsa’nın yaşam kronolojisiyle uyumlu. Ancak bu çalışmada kullanılan yöntemin tartışmalı olduğu ve Torino Kefeni’nin uzun süre nasıl saklandığına dair bazı varsayımlara dayandığı unutulmamalı.

Spesifik olarak, çalışma, kumaşın 14. yüzyıldan bu yana bulunduğu odalardaki sıcaklık ve nem koşulları nedeniyle daha yavaş yaşlandığını ve bozulmanın büyük kısmının bu tarihten önce gerçekleştiğini ileri sürdü. Eğer bu doğruysa, önceki çalışmalarla belirlenen tarih aralığı hatalı olabilir ve kefen, önceki analizlerin önerdiğinden çok daha eski olabilir.

Kefen, İsa’nın cenaze bezi olabilir mi?

Bitmek bilmeyen tartışmalara bir yenisi daha eklenirken, yeni bir çalışma, bezin üzerine yansıyan cismin doğasını anlamaya çalıştı. Çalışmada, kumaş bir insan vücudunun üzerine serildiğinde hangi bölgelerle temas ettiği haritalandırıldı. Çalışma yazarı Cicero Moraes, bu analizde “Agamemnon Maskesi etkisi” olarak bilinen, üç boyutlu bir nesnenin iki boyutlu yüzeye aktarılırken uğradığı bozulmalar üzerine odaklandı.

Yazara göre yapılan 3B simülasyonlar, Torino Kefeni üzerindeki izlerin, gerçek bir insan vücudunun doğrudan teması yerine düz bir yüzeye yapılmış bir resimle daha uyumlu olduğunu gösteriyor. Bu da, “kefenin kökenine dair Orta Çağ’a ait bir sanat eseri olduğu hipotezini” destekliyor.

Elbette, böyle bir bulgunun kefenin özgünlüğüne inanan sadık kitlelerin fikirlerini değiştirmesi ya da Torino’ya akın eden hac ziyaretçilerini durdurması pek olası değil. Ancak bu sonuç, İsa’nın kefeni olduğu yönündeki iddiaları biraz daha zayıflatıyor.


IFL Science. 30 Temmuz 2025.

Makale: Cicero Moraes. 2025. Image Formation on the Holy Shroud—A Digital 3D Approach. Archaeometry.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login