Tel Kabri’deki Kenan Sarayını Deprem Yıkmış Olabilir

Yaklaşık 3.700 yıl önce Kenan Saray Bölgesi’nin yıkılmasına ve terk edilmesine bir deprem olayı neden olmuş olabilir.

Tel Kabri’de 3,700 yıllık şarap mahzeni kalıntıları ortaya çıkarıldı. C: Eric Cline / George Washington Üniversitesi.

Araştırmacılar bu keşfi, İsrail’de keşfedilen ve yaklaşık MÖ 1900-1700 yılları arasına tarihlendirilen bir Kenan sarayı ve kentinin kalıntılarını içeren 75 dönümlük Tel Kabri alanında yaptı. Batı Celile (Galilee) bölgesinde Kibbutz Kabri’ye ait alanda gerçekleştirilen kazılar, Haifa Üniversitesi’nde Akdeniz Arkeolojisi profesörü olan Assaf Yasur-Landau ile George Washington Üniversitesi’nde Klasik Bilimler ve Antropoloji profesörü Eric Cline tarafından birlikte yürütülüyor. 

(Kenanlılar Kimdi? 73 Antik DNA’dan Yeni Bilgiler)

Profesör Yasur-Landau’nun kazılar hakkında, “Yüzyıllarca süren kullanımın ardından sarayın ve sitenin ani yıkımına ve terk edilmesine neyin sebep olduğunu birkaç yıldır merak ediyorduk. Birkaç sezon önce, sarayın bir kısmından geçen bir hendek ortaya çıkarmaya başladık ancak ilk göstergeler bu hendeğin muhtemelen modern zamanda yapıldığına, hatta birkaç on yıl ile bir yüzyıl arasında değişen bir süre önce kazıldığına işaret ediyordu. Ancak daha sonra, 2019 yılında, yeni bir alan açtık ve en az 30 metre boyunca devam eden hendeğin içinin, antik dönemde yıkılmış olan bir surun parçalarıyla ve her iki taraftan da devrilmiş olan duvarların ve tabanların kalıntılarıyla dolu halde olduğunu gördük.” diyor.

Çalışmanın baş yazarı Michael Lazar’ın aktardığına göre, geçmişteki depremlerin izlerini arkeolojik kayıtlarda fark etmek zor olabilir. Özellikle taş işçiliğinin az olduğu ve bunun yerine, güneşte kurutulmuş çamur tuğlalar ve dal örgü (genellikle duvar inşaatında ağaçtan elde edilen malzemelerle yapılan örgülerin üzerine hayvan gübresi, ıslak toprak, saman gibi organik maddelerle sıvama yapılması tekniği) gibi kolay dağılabilir malzemelerin kullanıldığı bölgelerde bu daha zordur. Ancak Tel Kabri’de ekip hem duvarların alt kısmı için taş temeller hem de yukarısı için kerpiçten yapılar buldu. 

Güney Depolama Yapısı’nı (SSC), Kuzey Depolama Yapısı’nı (NSC; mavi kesik çizgili alan) ve hendeği (kırmızı kesikli çizgiler) gösteren hava fotoğrafı. C: Eric Cline/GW

“Bizim çalışmalarımız, antik depremlerin tanımlanmasında makro ve mikro arkeolojik yöntemlerin birleştirilmesinin önemini göstermektedir. Bizim aynı zamanda bir deprem senaryosu ortaya atmadan önce kendimize güvenmemiz gerekiyordu. Bu yüzden iklimsel ve çevresel faktörlerle ekonomik çöküş ve savaşları da değerlendirdik.”

Araştırmacılar, plaster zeminin yamuk göründüğünü, duvarların yana yatmış ya da yerinden ayrılmış olduğunu, duvardan kopan çamur tuğlaların ve tavanların odanın içine çöktüğünü ve bazı durumlarda binlerce küpün aniden gömüldüğünü gördüler.  

(Kenanlı Sarayındaki 3.800 Yıllık Mezar Kraliyete Ait Olabilir)

Cline, “Gerçekten yeryüzü tamamen açılmış ve her iki  taraftan her şey içine düşmüş gibi görünüyor. Meydana gelen yıkımın şiddetli insan faaliyetlerinden kaynaklanması pek olası değil. Zira, görünürde bir yangın belirtisi ya da savaşın yaşandığını gösteren ok gibi silahlar veya savaşla bağlantılı olarak gömülmemiş cesetler yok. Ayrıca sarayın diğer odaları ile birkaç yıl önce kazdığımız şarap mahzeninin içi ve çevresi de dahil olmak üzere beklenmedik bazı şeyleri görebiliyoruz.” diyor.

Bu çömlekler Kenan şehri Tel Kabri’de bir sarayda ortaya çıkarıldı. C: Eric Cline / George Washington Üniversitesi.

2013’de, çalışma ekibi yine National Geographic Topluluğu tarafından desteklenen bir keşif gezisi sırasında sarayın bir deposunda kırk küp buldu. Yapılan organik kalıntı analizi, küplerin içinde şarap olduğunu gösterdi. Keşif anında bu, Yakın Doğu’da keşfedilen en eski ve en büyük şarap mahzeni olarak tanımlanmıştı. Araştırma ekibi, o zamandan beri binanın çöktüğü anda gömülen yetmişten fazla küp ve dört depo odası daha buldu. 

Hayfa Üniversitesi’nde jeoarkeoloji profesörü ve çalışmanın ortak yazarı olan Ruth Shahack-Gross’un aktardığına göre, “Zemin çöküntülerinin, terk edilmiş bir yapının ayakta duran duvarlarından veya tavanlarından bozulmuş kerpiç tuğlaların birikintisinden ziyade hızlı bir çökmenin işareti olduğunu düşünüyoruz. Ani çöküş ve hızla gerçekleştirilen cenaze defin işlemleri, Tel Kabri’nin jeolojik yapısı ile birleştirildiğinde, bir veya daha fazla depremin sarayın duvarlarını ve çatısını yangın olmaksızın tahrip etmiş olma olasılığını artırıyor.”

Araştırmacılar, metodolojik yaklaşımlarının, diğer arkeolojik alanlardaki olası deprem hasarı ve yıkım vakalarını test etmeye veya bu konu hakkındaki tezleri güçlendirmeye hizmet edebileceği konusunda umutlular. 


George Washington University. 11 Eylül 2020.

Makale: Lazar, M., Cline, E. H., Nickelsberg, R., Shahack-Gross, R., & Yasur-Landau, A. (2020). Earthquake damage as a catalyst to abandonment of a Middle Bronze Age settlement: Tel Kabri, Israel. PloS one, 15(9), e0239079.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu. Marmara Üniversitesi Eski Çağ Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi.

You must be logged in to post a comment Login