Sosyal medyada yapılan bir “kazı”, Orkney’deki kazı resimlerinde görülen dört kadının ismini öğrenmemizi sağladı.
1929’da çekilmiş fotoğraflarda görülen kadınların bugüne kadar turist veya ziyaretçi olduğu varsayıldı. Ancak Oxford Üniversitesi’nden Prof Dan Hicks, sitede çalışan arkeologlar olarak adlandırdıkları görüntüleri tweetlediğinden beri bu durum değişti.
Araştırmanın arkasındakiler, kadınların arkeoloji tarihinden nasıl silindiğini gösterdiğini söylüyor.
Highlands and Islands Üniversitesi’nden Dr Antonia Thomas, fotoğrafların “mükemmel” olduğunu, ancak çok poz verilmiş olduğunu söylüyor.
Thomas, “Alandaki herkes Gordon Childe’a doğru bakıyor.” diyor. Gordon Childe, 1928 ve 1929 yıllarında Skara Brae’nin kazılarına önderlik etmişti. Orkney’in anakarasının batı kıyısındaki Skaill Körfezi’ndeki Neolitik köy, ilk olarak 19. yüzyılın sonuna doğru fırtınalarla ortaya çıkmıştı.
“Planların tüm açıları, fotoğraf ölçekleri Gordon Childe’a odaklanmak için açılandırılmış. Fakat sadece ön planda, hendek alanında, gülen ve Gordon Childe’a bakan iki kadın var.”
Kadınlardan biri açık bir şekilde mala tutuyor ve ayakkabılarına yakından bakıldığında çamur ve tozla kaplı olduğu gözüküyor.
Ancak buna rağmen Prof Hicks, fotoğrafları ilk tweetlediğinde, “insanlar olağan ve bu kadınların ya siteyi ziyaret eden turistler ya da bir günlük gezide siteyi ziyaret eden yerel kadınlar olduğunu söyleyen yayınlanmış yorumları paylaştı.” diyor.
İskoçya Tarihsel Çevre’den Dr. Mairi Davies, tüm önyargılara rağmen, kadınların o zaman arkeolojide aktif olduklarını söylüyor.
“Prof. Gordon Childe, profesörlüğüne 1920’lerde Edinburgh Üniversitesi’nde başlamıştı ve bu İskoçya’da yaptığı ilk kazıydı. O dönemde Sanat fakültesinde, bazı yıllarda erkeklerden daha çok kız öğrenci vardı. Ve Child’ın sınıfı da bu cinsiyet dengesini yansıtıyordu. Dolayısıyla, Prof Childe’nin Edinburgh’daki sınıflarında birçok kadın olduğunu biliyoruz. Ve bazılarının aktif saha arkeologları olduğunu biliyoruz.”
Ve şimdi, ilk defa, bu fotoğraftaki kadınları arkeolog olarak tanımlamak ve onlara isim vermek mümkün oldu.
Kadınlardan birincisinin, Prof Childe’nin Skara Brae hakkındaki monografisinde bir kabul alan Margaret Simpson olduğu düşünülüyor. İkincisinin, Edinburgh’tan arkeoloji dalında doktora derecesiyle mezun olan Margaret Mitchell olduğuna inanılıyor. Üçüncü kadın muhtemelen Mary Kennedy idi. Ve dördüncünün ise Dame Margaret Cole olduğu sanılıyor. Cole, bir arkeolog olmaya devam etmeyen grubun tek üyesiydi. Aslında daha sonra bir suç romanı yazarı oldu.
Prof Hicks, bu tanımlamaları yapmanın, insanların arkeoloji tarihine girmeleri ile mümkün olduğunu söylüyor.
“Arkeologlar olarak kendimiz için arşivler yapıyoruz ve bu, bu arşivlerin kazılabileceği anlamına geliyor. Arkeoloji tarihinin yayınlanmış kayıtlarında geçen kadınları görmek ve arkeolojik alanların yorumlanmasında ve arkeolojinin bir disiplin olarak geliştirilmesinde kilit rolünün farkına varmak çok önemli.”
Dr. Mairi Davies de buna katılıyor.
“Kadınlar her zaman arkeolojiye dahil olmuşlardı ve sadece kitap yazma ya da masa başında değil. Aynı zamanda sahada, yüzey araştırmalarında, kazılarda vb. Bu yüzden kadınların yüz yıllara dayanan gururlu bir geleneğin parçası olduklarının farkında olmalarının kesinlikle önemli olduğunu düşünüyorum.”
Antonia Thomas, resimlerde açıkça görülebilen detayları göremediği için kendisine kızdığını söylüyor.
“Bununla ilgili ilginç olan şey, yalnızca verilen anlatıyı ayrıntılara bakmadan kolayca kabul ettiğimiz gerçeği değil; örneğin, kadının hiç farketmediğim bir şekide mala tuttuğu gerçeği. Ama belki de tarihte kadınlar ve özellikle de kadın arkeologlar olduğunda bunu yapmaya daha meyilliyiz. Ve bence bu kadınların neden daha yaygın olarak bilinmediği hakkında birkaç soru ortaya çıkıyor.”
BBC. 21 Mart 2019.
You must be logged in to post a comment Login