Daha fazla yiyecek için çalışan tarih öncesi çiftçiler, 7.000 yıl öncesinden itibaren dünyanın ilk ve en önemli evcil tahıl mahsullerinin küresel olarak yayılmasını sağladı.
Arkeolojinin başlangıcından beri, araştırmacılar evcilleştirilmiş mahsullerin ilk kanıtlarını bulmak için yerküreyi tarıyor. Kömürleşmiş arpaları, buğday, darı ve pirinç parçalarını eski ocaklardan ve kamp ateşlerinden ayıklayarak, belirli bir bölgenin veya ülkenin ilk tahıl yetiştirenler arasında olduğunu ileri süren, birbiri ile rekabet halinde olan çalışmalar yayınlıyorlar.
Şimdi ise Xinyi Liu önderliğindeki uluslararası bilim insanları, eski tahıl ürünlerinin izole alanlardan Eski Dünya’nın ana yemeği haline gelişinin detaylı bir haritasını çıkarmak için bu çalışmalardan yüzlercesini bir araya getiriyorlar.
(3.000 Yıl Önce Dünyayı Geri Dönülemez Şekilde Değiştirdik)
Liu ya göre; tarih öncesi ‘gıda küreselleşmesinin’ 3.000 yıla yayılmış olduğu gerçeği, sürecin asıl itici gücünün Neolitik ve Bronz Çağdaki zenginlerin kültürel tercihlerinden ziyade, fakirlerin daimi ihtiyaçlarından oluşmuş olabileceğini gösteriyor.
Yapılan araştırma, 7.000 ila 3.500 yıl evvel Avrasya ve Kuzey Afrika’daki beslenme düzenini değiştiren tarih öncesi gıda küreselleşmesi konusundaki mevcut bilimsel fikir birliğini gösteriyor.
Çalışma, tarih öncesi çağlardaki gıda küreselleşmesinin egemen yönetici elitlerin egzotik iştahlarından değil, masalarına biraz daha fazla yemek koymak için yollar arayan yoksul köylü çiftçilerin durmak bilmeyen çabalarından kaynaklandığını öne sürüyor.
Liu, “Son araştırmalardaki gelişmeler, odak noktasını kronolojiden ‘besin küreselleşmesinin’ itici gücüne çevirdi. Bu gelişmeler tarımsal ve diyetsel yeniliklerin ortaya çıktığı bağlamı ve hangi faktörlerin etken olduğunu dikkate alıyor. Bu çalışmalar, tarımsal üretimin ana etkeni olan, geçmişteki sıradan çiftçilerin oynadığı role vurgu yapıyor.” diyor.
Köylü çiftçiler, mevsimsel zorlukların üstesinden gelmek ve bazı tahılların ekimlerini yapabilecekleri bölgelere ilerlemek için, yeni cins tohumlar deneyerek, tarlaları dağların biraz altına ya da üstüne doğru sürerek ya da ekim ve hasat zamanını değiştirerek, denemeye yanılma yöntemini kullandılar. Çiftçiler, ilkbahar ve sonbahar ekinlerini aynı tarlalara ekerek büyüme mevsimini uzatmayı öğrendiler ve gün geçtikçe bu denemeler büyük hâsatlar getirdi.
Birçok insan, Kolomb Takası olarak bilinen, Yeni Dünya’nın keşfini takiben gerçekleşen gıda bitkilerinin küresel yayılımına aşina olsa da, Liu’ya göre tarih öncesi besin küreselleşmesi süreci Eski Dünya’daki gıda yetiştiriciliği üzerinde de aynı etkiyi yarattı.
Liu’ya göre; süpürge ve tilkikuyruğu darısı Çin’den Batı’ya taşınırken, buğday ve arpa güneybatı Asya’dan Avrupa’ya, Hindistan ve Çin’e, taşındı. Pirinç, Doğu, Güney ve Güneydoğu Asya boyunca, Afrika ve süpürge darısı ise Sahra Altı Afrika ve Hint Okyanusu boyunca seyahat etti.
Liu, “Bugün tadını çıkardığımız egzotik yiyeceklerin birçoğu modern ticaret ağlarının sonucu olsa da, besin küreselleşmesi açık bir şekilde tarih öncesi zamanlara dayanıyor. Besin küreselleşmesi, Kolomb Takası ve İslam Tarım Devrimi’nden önce güzel bir şekilde devam ediyordu. İpek Yolu gibi, Trans-Avrasya ile temasın ilk bulgularından bile önce geliyor.” diyor.
Lui’nin çalışması, temel tarım ürünlerinin, Eski Dünya kıtaları arasında geçişler yaparken, çiftlikten sofraya olan yolcuğunu üç aşama ile açıklıyor:
Liu, “Tüm bu süreç yalnızca kabul etme ile değil aynı zamanda ‘reddetme’ ile de ilgilidir, toplulukların bazen yeni ortamlardaki ekolojik uygunluk, bazen de mutfak kültüründeki tutuculukları sebebiyle aldığı farklı kararları yansıtır.” diyor.
Phys. 6 Şubat 2019.
Makale: Liu, X., Jones, P. J., Matuzeviciute, G. M., Hunt, H. V., Lister, D. L., An, T., … & Jones, M. K. (2019). From ecological opportunism to multi-cropping: Mapping food globalisation in prehistory. Quaternary Science Reviews, 206, 21-28.
You must be logged in to post a comment Login