Günümüz avcı toplayıcılarının bitki köklerini ve yumruları pişirme şekilleri, tarih öncesi çağlarda insanların yiyecekleri nasıl hazırladığına ışık tutuyor. Geçtiğimiz zamanlarda, arkeolog Stephanie Schnorr Tanzanya’da Hadza insanlarının yemek hazırlama kültürü üzerine çalışmalar yaptı.
Yiyecekler pişirildiklerinde çiğ hallerinden daha kolay sindirilir ve genellikle daha besleyicidir. Hatta evrim boyunca insanın beyin kapasitesinin, yiyeceklerin pişirilebildiğinin keşfiyle birlikte arttığını ileri süren teoriler bile var. Ama bilim insanları, ilk insanların akıllarına yiyecekleri ısıtmanın nasıl geldiğini henüz anlamış değil.
Avcı Toplayıcı Hadza Kabilesi
Bu konu hakkında daha fazla öğrenmek için, Leiden Üniversitesi Arkeoloji Fakültesi’nden Stephanie Schnorr Tanzanya’da avcı toplayıcı bir kabile olan Hadza kabilesi üzerine yoğunlaştı. Hadza insanları hem pişmiş hem de çiğ olarak yenilebilen lif açısından zengin bitki köklerini topluyor. Schnorr bu bitki köklerini araştırdı.
Nişastanın Isıtılması
Hadza insanları kökleri ateşte kızartarak pişirirdi. İlk olarak, Schnorr bu yöntemle pişirildiğinde köklerin içindeki nişastaya ne olduğunu inceledi. Nişasta tanecikleri ısıtılınca şişiyor ve patlayıp açılıyordu. Pelteleşme (jelatinizasyon) olarak bilinen bu işlem, insanların nişastayı daha rahat sindirebilmesini sağlar. Schnorr nişastanın 20 dakikada pelteleştiğini keşfetti ve ekledi: “Nişaşta az bir müddet pişirilince herhangi bir besin değeri sağlamıyor.”
Pişirmenin Etkileri
Schnorr ayrıca Hadza insanlarının besinlerinde yer alan dört farklı bitki kökü türünün sindirimini, bağırsakların nasıl çalıştığını taklit eden bir laboratuvar deneyinde canlandırdı. Schnorr bitki köklerinin çiğken zehirli olmadıklarını özellikle belirtiyor. Yani, Hadza insanları her zaman kökleri pişirmiyor.
Schnorr: “Kök sebzelerin kısa bir süre mi yoksa uzun bir süre mi kızartıldıktan sonra besin değerinin arttığını incelemek çok ilginç.” diyor. Kökler farklı miktarlarda enerji veriyor gibi gözüküyor. Schnorr’a göre kökler pirişildiğinde daha çok enerji veriyor ama yine de büyük bir farklılık söz konusu değil. “İşin gerçeği, pişmiş sebzeyi yemekle alınan kalori ateşi yakarken harcanan enerjiyi büyük ihtimalle karşılamıyor.” diyor ama pişirmenin kökleri daha yumuşak yapmak gibi başka avantajlarının olduğunu da ekliyor.
Bağırsak Bakterileri
Son olarak, Schnorr Hadza insanlarının bağırsaklarında yaşayan mikroorganizmaları inceledi. Son araştırmalar insan bağırsağında bulunan mikroorganizma çeşitlerinin büyük ölçüde insanların yaşam tarzına bağlı olduğunu ve insan sağlığını önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor.
Batılı insanlarla karşılaştırıldığında, Hadza insanlarının sindirim sistemlerinde daha çeşitli ve daha çok mikroorganizma olduğu görüldü. Schnorr ayrıca Hadza kadınları ve erkekleri arasında da bazı farklılıklar keşfetti.
Schnorr’a göre bağırsaklarında bir dizi belirli bakteri grubunun olması, lif açısından zengin köklerden yeterli oranda besleyici madde almalarını sağlayan bir adaptasyonun göstergesi olabilir. Bu ise bağırsak bakterileri üzerine yapılacak ileriki araştırmalar için önemli bir fırsat sağlıyor.
Tarih Öncesi Beslenme
Schnorr’a göre köklerin ateşte kızartılması yemek hazırlanışın ilk şekli için iyi bir model olabilir. Schnorr “Eğer bu yöntem Hadza insanlarının Doğu Afrika savanlarında yaşayabilmelerini ve gelişmelerini sağlıyorsa, sanırım ilk insanların ve muhtemelen ilk Homo cinsi türlerinin de bu yöntemi kullandıklarını da söylenebilir” diyor.
Ama araştırma tarih öncesi beslenmeye dair tam bir canalndırma yapmıyor. Schnorr “Araştırmama dayanarak, yiyeceklerin hazırlanmasının, besin türü, çevresel baskılar ve insan davranışları ile yakından ilişkili olduğuna inanıyorum. Bu faktörlerin her biri oldukça incelikli ve ayrıntılı olabilir ama insan var olduğundan beri süregelen yiyecek hazırlama çeşitleri hakkındaki beklentilerimiz de incelikli ve ayrıntılı olmalı.” diyor.
Leiden Üniversitesi, 16 Mart 2016
You must be logged in to post a comment Login