Taliban, Afganistan’ın En Ünlü Hazinesinin Peşinde Olabilir

Taliban, eserleri yağmalamamayı ya da yok etmemeyi kararlaştırsa da, ülkenin arkeolojik kalıntıları ümitsiz bir gelecek ile karşı karşıya.

Bu altın taç, Afganistan’da yer alan ve 1. yüzyıla tarihlenen Tillya Tepe adlı arkeolojik alandaki bir mezarda bulundu. Taç, Baktriya Hazinesi’nin parçası olan birçok eserden yalnızca biri. C: Fine Art Images/Heritage Images

Taliban’ın Afganistan’da kontrolü ele geçirmesi ile aşırı İslamcı grup, bu eserleri yağmalamamayı ya da kasıtlı olarak yok etmemeyi kararlaştırsa da ülkenin arkeolojik kalıntıları ümitsiz bir gelecek ile karşı karşıya geldi.

Bazı haber raporları, Taliban’ın çoktan ülkenin en ünlü hazinelerinden birinin peşine düştüğünü belirtiyor: 1978 yılında Tillya Tepe adlı alandaki 2.000 yıllık mezarlarda keşfedilen, çoğu altından yapılmış 20.000’den fazla eseri içeren bir koleksiyon olan “Baktriya Hazinesi”. Hazine, Afganistan Ulusal Müzesi’nde tutuluyor ve cumhurbaşkanlığı sarayında sergileniyordu fakat haberler, Hazine’nin şu an nerede olduğunun bilinmediğini söylüyor.

(Afganistan’ın Kültürel Mirası Tehlikede)

Taliban tehdidine uğrayabilecek diğer arkeolojik kalıntılar arasında yaklaşık 1.600 yıl önce gelişen bir Budist şehri olan Mes Aynak da yer alıyor. Şehir ünlü İpek Yolu boyunca konumlanmıştı ve hem ticaret hem de ibadet amacı ile kullanılıyordu; sayısız antik Budist manastırı ile diğer antik Budist eserleri buraya gömülmüş durumda.

Taliban 1996 ile 2001 yılları arasında Afganistan’ı yönetirken 6. yüzyıla tarihlenen, Afganistan’daki bir kayalığa oyulan ve “Bamiyan Budaları” olarak adlandırılan iki devasa heykeli de içeren bu Budist eserlerinin birçoğunu yok etti. Aşırıcı grup bu yüksek heykelleri yok etmek için roketler, tank ateşlemeli mermiler ve dinamitler kullandı.

Kaynaklara göre alanda kazı ve koruma için kullanılan tüm ekipman mahvolduğu için Mes Aynak’ın geleceği oldukça kasvetli; Taliban bilinmeyen nedenlerle alanı ziyaret etmeyi sürdürüyor.

Bir Afgan; 7 Aralık 1997’de, heykel 2002 yılında Taliban tarafından yok edilmeden uzun bir süre önce, Afganistan’ın Bamiyan şehrinde, dünyanın ayakta duran en uzun Buda heykelinin yakınlarında yürüyor. C: JEAN-CLAUDE CHAPON/AFP

Mes Aynak’taki kazılara liderlik eden Arkeolog Khair Muhammad Khairzada, “Kültürel mirasın durumu hiç iyi değil çünkü şu anda arkeolojik alanlara ve heykellere göz kulak olan kimse yok.” diyor. “Afganistandaki bütün arkeolojik alanlar risk altında” diyen Khairzada, şunları belirtiyor: “Ne gözetim, ne iyileştirme, ne de bakım yapılabiliyor. Şehirlerdeki bütün departmanlar, arkeolojik alanları ve heykelleri korumak için gereken para ya da diğer olanaklardan mahrum bir şekilde kapalı durumda.” Khairzada, yakın bir zamanda Taliban’dan kaçmak için ülkeyi terk ederek Fransa’ya gitmek zorunda kaldı.

Khairzada, Mes Aynak’ta kazı ve koruma için kullandıkları bütün ekipmanın yok olduğunu söylüyor. Çin, yakınlardaki bölgelerin maden işletme haklarını elinde tutuyor; arkeologlar, Taliban kontrolü ele geçirmeden önce bile alanın bu kısımlarının madene dönüştürülürse tahrip olacağından korkuyorlardı. Taliban Kabil yönetimini ele geçirdikten sonra Çin’den ekonomik destek bekleyeceklerini duyurdu fakat Çin’in bu bölgede bir maden ocağı kurma niyetinde olup olmadığı pek de açık değil.

Afganistan’daki Fransız Arkeoloji Heyeti Başkanı Julio Bendezu-Sarmiento, Taliban’ın Mes Aynak’ı ziyaret ettiğini öğrendiğini fakat bu ziyaretin nedeninin bilinmediğini belirtiyor: “Bu ziyaretin gerçekleşmesine neden olan acil sebeplerin ne olduğunu söylemek zor.” 2022 yılında Fransa’da, Mes Aynak ile Afganistan’daki diğer arkeolojik alanlarda bulunan eserlere ait bir sergi düzenlenmesi planlanıyordu ancak Taliban, eserler Fransa’ya nakledilmeden Kabil’i ele geçirdi.

Şimdiye dek Taliban’ın eserleri kasten yok ettiğine dair hiçbir haber ortaya çıkmadı fakat Taliban liderleri, arkeolojik alanları koruyacaklarına dair açıklamalar yaptılar; bununla birlikte Taliban’ın verdiği sözü tutup tutmayacağı bilinmezliğini koruyor.

Uydu Görüntüleri

Afgan Mirası Haritalama Ortaklığı’na liderlik eden Chicago Üniversitesi Doğu Enstitüsü’nde profesör olan Gil Stein ve ekibi, Afganistan’daki binlerce arkeolojik alanı haritalamak ve gözlemlemek için uydu görüntüleme yöntemini kullanıyor. Stein Afganistan’da şimdiye dek yaklaşık 25.000 arkeolojik alanın konumunu tespit ettiklerini tahmin ediyor. Yağmacılık Afganistan’da uzun soluklu bir problem fakat Stein şimdiye kadar Taliban’ın bu durumu desteklediğine dair bir kanıta rastlamadıklarını söylüyor.

“Taliban Kabil’in ve Kuzey Afganistan’ın bazı bölgelerinin kontrölünü yakın zamanda ele geçirdi fakat Güney Afganistan’daki bölgeler zaten birkaç yıldır Taliban’ın denetimindeydi. Taliban’ın yıllardır yönettiği güneydeki bölgelerde, Suriye ve Irak’ta İslami Devlet Grubu (IŞİD) tarafından yönetilen topraklardaki kadar büyük çaplı yağma görülmüyor.” diyor Stein.

Budist Şehri Mes Aynak’ın geçmişi yaklaşık 1.600 yıl önceye dayanıyor. C: CPA Media Pte Ltd / Alamy

“Temel anlamda Taliban, IŞİD’in aksine yağmacılığı bir gelir kaynağı olarak desteklemiyordu.” diyor Stein. Bununla birlikte ekip, Güney Afganistan’da bazı arkeolojik alanların üstünde afyon yetiştirilen tarımsal topraklar oluşturulduğunu tespit etti. “Taliban yağmacılığı desteklemeye ihtiyaç duymadı çünkü zaten afyon ticaretinden büyük bir kazanç elde ediyordu.”

Afganistan’ın Taliban tarafından kısa bir süre önce ele geçirilen kuzey bölgelerinde güney bölgelerinden çok daha fazla arkeolojik alan bulunuyor. Kuzey Afganistan’ın son uydu görüntülerini inceleyen Stein’ın ekibi, yeni büyük ölçekli yağmacılık vakalarına değil , savaşla bağlantılı hasarlara rastladı.

Stein, Taliban’ın yağmacılıktan ya da arkeolojik alanları yok etmekten uzak durup durmayacağını yalnızca zamanın göstereceğini söylüyor. “Umut verici olan olay şu ki Taliban, Afganistan Ulusal Müzesi’nin dışına korumalar yerleştirdi. 2003 yılında Irak, ABD tarafından işgal edildiğinde Bağdat Müzesi’nin önüne koruma yerleştirilmemiş ve o kaos ortamında Müze yağmalanmıştı.”

Stein, “Kabil’deki Taliban liderleri arkeolojik kalıntıları koruma kararı vermiş olsa bile Afganistan’ın diğer bölgelerindeki Taliban gruplarının bu emirlere uyacağının garantisi yok.” diyor.

Bunlara ek olarak hala Afganistan’da olan birçok miras uzmanı, hayatından endişe ediyor. “Mirasın korunması ile ilgilenen insanların çok ama çok endişeli olduklarını biliyorum çünkü kimse gelecekte ne olacağını kestiremiyor. Ayrıca Taliban’ın geçmişte neler yaptığına göz atarsanız hem oradakilerin hayatı hem de Afganistan’ın mirası için aşırı derecede korkmak için birçok neden bulabilirsiniz.”

Taliban’ın insanları sokakta durdurup iletişim kurdukları kişiler arasında yabancılar olup olmadığını kontrol etmek için insanların telefonlarını incelediğini duyan Stein, “Ülkedeki miras uzmanlarının Afganistan dışındaki kimselerle iletişim kurması oldukça tehlikeli.” diyor. “Ağustos ayında Taliban, bir Afgan halk türkücüsünü öldürdü. Son zamanlarda Taliban’ın arkeologları öldürdüğüne dair herhangi bir haber ise yok. Bazı miras uzmanları Afganistan’ı terk etmeyi ummuşlardı fakat Amerikalılar Ağustos sonunda Kabil Havalimanı’ndan çekilmeden önce çıkış yapmayı başaramadılar.”

Geçtiğimiz 20 yıl boyunca Afganistan’dan yağmalanan ya da çalınan bazı eserler ABD’de bulundu ve Afganistan’a iade edildi. Stein’ın bildiği kadarıyla iade edilen eserler hala Afganistan Ulusal Müzesi’nde duruyor.

Live Science, gelecekte Afganistan’dan çalınan eserlerin ABD’de bulunacağı durumlarda politikalarının ne olacağını sormak için ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) adlı kuruluş ile de iletişime geçti. Fakat kuruluş, yayım tarihine kadar herhangi bir cevap vermedi.


Live Science. 23 Eylül 2021.

Kocatepe Üniversitesi'nde Hukuk okuyor. Dil, tarih ve arkeoloji alanlarında kendini geliştiriyor.

You must be logged in to post a comment Login