Man Adası’nda bulunan 2.000 yıllık tuhaf bir bronz kaşık, Avrupa’da eski ritüelistik uygulamaların nadir bir kanıtı olabilir.
Fransa'da keşfedilen tuhaf bir mezar alanında, oturur pozisyonda ve batıya bakan insan iskeletleri bulundu.
Yeni bir araştırma, İngiltere’nin Thames Nehri’nden çıkarılan insan kalıntılarının Tunç ve Demir Çağları’na kadar uzandığını gösteriyor.
Araştırmacılar, yaklaşık 18.000 yıl önce insanların yamyamlık yaptığını ve hatta insan beyniyle beslendiğini gösteren kesin kanıtlar buldu.
Ekvador’da bulunan 1.200 yıllık parçalanmış hamile kadın kalıntıları, El Niño’yu durdurma amaçlı farklı bir kurban uygulamasına işaret ediyor
Danimarka'daki bir adada keşfedilen 5.000 yıllık yüzlerce taş eserin iklim krizini önlemek için tanrılara sunulmuş olabileceği düşünülüyor.
Muğla'nın Seydikemer ilçesinde yer alan Girmeler'de, yaklaşık 9.000 yıl öncesine tarihlenen terazzo tabanlı özel yapılar ortaya çıkarıldı.
Kırmızı aşı boyasıyla boyanmış bir köpek baculum'u (penis kemiği), uzun zaman önce yapılan bir Roma-Britanyası ritüelinden kalmış olabilir.
Tarih öncesi çağlarda mağara sanatı, ritüeller, şamanizm ve toplanma alanları üzerine sorularımızı Doç. Dr. Neyir Kolankaya’ya yönelttik.
İnsanlar yeryüzüne ayak bastıkları ilk andan itibaren, kanın, tutkunun, şansın, acının ve ihtirasın rengi olan kırmızı rengine aşık oldular.
Artık İskoçya’dan getirildiğini bildiğimiz Stonehenge'teki Sunak Taşı, bir hediye ya da siyasi bir ittifağın işareti olabilir.
Sibirya'da bulunan ve onlarca atın kurban edildiği elit bireye ait 2.800 yıllık mezar, gizemli İskitlere yakın bir kültüre ait gibi görünüyor.
Belçika'da bulunan ve tek bir kişiye ait olduğu düşünülen bir iskeletin, binlerce yıl arayla yaşamış en az yedi kişiden oluştuğu ortaya çıktı
Bir bataklıkta bulunan bükülmüş kılıcın sapında demir perçinler var ve bunlar Danimarka’da bulunan en eski demir eserler olabilir.
Celile bölgesindeki bir mağarada bulunan 35.000 yıllık kanıtlar, Asya kıtasındaki bilinen en eski ritüelistik toplantı örneği olabilir.
İtalya'da Neolitik döneme tarihlenen bir yerleşimde, topluluğun kolektif atalarını temsil ediyor olabilecek en az 15 insan kafatası bulundu.
Antik Mısır'ın nekropollerindeki pek çok mezar, duvarlarda dans eden figürler ve enstrüman çalan kişileri tasvir ediyor.
Cüce tanrı Bes'i betimleyen bir Mısır kabındaki kalıntıların analizi, bunun bir miti canlandırmak için kullanılmış olabileceğini gösteriyor.
Korkunç sesler çıkaran bu Aztek enstrümanının, savaş meydanında düşmanların yüreğine korku salmak için kullanılmış olabileceği düşünülüyor.
Şanlıurfa'da yer alan Karahantepe'de yürütülen kazı çalışmalarında, çok sayıda kurt çenesi, leopar, akbaba ve tilki kemikleri bulundu.