Şanlıurfa'da devam eden Göbeklitepe kazılarında, yan biçimde duvara yerleştirilmiş gerçek boyutlu bir insan heykeli bulundu.
Avrupa’da tarıma geçiş süreci, Anadolu’dan göç eden erken dönem çiftçiler ile avcı-toplayıcıların bir arada yaşamalarını içeriyordu.
Taş Çağı’nda taş aletlerin erkeklerle olduğu kadar kadınlar ve çocuklarla da birlikte gömüldüğü ortaya çıktı.
Şanlıurfa'da yer alan Sayburç’ta yürütülen kazılarda, hem kamusal hem de konutlardan oluşan 50’den fazla yapı ortaya çıkarıldı.
Şanlıurfa'da yer alan ve Taş Tepeler'den biri olan Mendik Tepe, Göbeklitepe ve Karahantepe'den daha eski bir yerleşim olabilir.
Diyarbakır’ın Ergani ilçesindeki Çayönü Tepesi’nde yaklaşık 9.500 yıl öncesine tarihlenen özel nitelikli bir 'Kamusal Yapı' ortaya çıkarıldı.
İzotoplar, hayvanın yaşamına Galler’de başladığını gösteriyor; bu da taşların inekler tarafından çekildiği teorisine ağırlık kazandırıyor.
6.000 yıldan fazla bir süre önce istilacılar Fransa’nın kuzeydoğusunda yakalanarak işkenceye uğradı ve sakat bırakıldı.
Yeni bir araştırmaya göre, İber Yarımadası’nda bir Neolitik aile mağarada katledildi, derileri yüzüldü, etleri sıyrıldı, pişirildi ve yenildi.
Çek Cumhuriyeti’nde, tarihöncesi bir madencilik topluluğunda yaşamış iki kız kardeşin iskeletlerine dayanarak yüzleri canlandırıldı.
Yeni bir çalışma, eski Çinli çiftçilerin binlerce yıl boyunca toprak verimliliğini ve su kaynaklarını nasıl yönettiğini ortaya koyuyor.
Karaman’daki Pınarbaşı kazılarında, geç Pleistosen döneme tarihlenen mikrolitler, taş alet parçaları ve organik kalıntılar bulundu.
11.000 yıl önce İran’ın Zagros Dağları’ndaki bir şölene katılan insanlar, yaban domuzlarını ülkenin dört bir yanından getirmiş.
Neolitik İrlanda’nın muhtemelen kendi kardeşleriyle evlenen yarı-tanrılardan oluşan bir hanedan tarafından yönetilmediği ortaya çıktı.
Arkeolojik ve genetik verilere göre Neolitik yaşam biçimi, Bereketli Hilal’den Ege’ye yalnızca göçlerle değil, kültürel etkileşimle yayılmış.
Yeni genom çalışması, Çatalhöyük’te kadınlara öncelik tanıyan ve topluluk temelli bir yaşam biçiminin izlerini ortaya çıkardı.
Avuç içi büyüklüğündeki bu figürin, hem sanatsal açıdan olağanüstü hem de zaman ve mekân açısından bir istisna niteliğinde.
Çin’de 4.750 yıllık mezarlardaki iskeletlerden elde edilen antik DNA verileri, unutulmuş bir anaerkil topluluğun izlerini ortaya koyuyor.
Baltık Denizi'nin derinliklerinde bulunan bir kilometrelik taş duvar, avcı-toplayıcıların geyikler için inşa ettiği bir tuzak olabilir.
Eski Çin’de yaşamış insanlara ait genomlarda, uzun süredir yalnızca teorik olarak varlığı öne sürülen bir 'hayalet' soy hattı tespit edildi.