Birçok araştırma, Neandertallerin ete düşkün olduğunu ama aynı zamanda deniz ürünlerinin ve hatta vejetaryen yemeklerin değerini de anladıklarını gösteriyor.
Fas'ta 15.000 yıl önce yaşamış avcı-toplayıcıların bitki tercihine dair izotopik kanıtlar, şaşırtıcı beslenme uygulamalarını ortaya koyuyor
Anadolu’daki Geç Neolitik çömleklerde tespit edilen yağ kalıntıları üzerine Adrià Breu Barcons ve Rana Özbal ile röportaj gerçekleştirdik.
Eski insanlar için kullanılan "avcı-toplayıcılar" tanımı, en azından And Dağları'ndakiler için "toplayıcı-avcılar" olarak değiştirilebilir.
Neolitik yerleşmede bulunan 5.000 yıllık pişirme kaplarındaki yanmış kalıntılar, insanların nasıl yemek yaptıklarını gösteriyor.
Dişleri inceleyen bir araştırma, eski primatların menülerinde yumuşak meyvelerin ana yemek olabileceğini gösteriyor.
400.000 yıllık kunduz kemikleri, atalarımızın diyetlerinin düşünülenden çok daha önce de oldukça çeşitli olduğunu gösteriyor.
Antik Roma'da zenginler için ziyafet, fakirler için yulaf lapası ve ekmek vardı. Bu varsayımlar pek doğru olmayabilir.
Yeni araştırmalar, en eski büyük yerleşmelerdeki insanların proteinlerinin çoğunu etten ziyade bezelyeden aldığını ortaya çıkardı.
Orta Paleolitik çağdaki erken insanlar, önceden varsayıldığından çok daha çeşitli bir beslenme düzenine sahipti.
Neandertallerin ateş yakabilmesi ve bunu diğer şeylerin yanı sıra yemek pişirmek için de kullanabilmesi, onların zekalarının bir göstergesi.
Neandertaller'in Avrupa'dan kaybolması düzenli bir şekilde gerçekleşmedi ve bu yok oluşta düşünülenden daha fazla faktör etkili oldu.
Eski diyetler üzerine yapılan önceki çalışmalar, Buzul Çağı insanları için önemli bir karbonhidrat kaynağı olabilecek şeyi gözden kaçırdı!
Tibet Platosunda yaşayan eski toplumlar üzerine yapılan yeni araştırma, mandıracılığın düşünülenden çok daha erken başladığını gösteriyor.
Yerli halkların diyetlerine ilişkin tarihsel anlatılar, arkeologların eski menüleri yeniden düşünmesine neden oluyor.
İlk kez, Allosaurus ve T. rex gibi büyük theropodların beslenme alışkanlıklarını anlamak için dental mikro aşınma doku analizi kullanıldı.
Paleobiyologlardan oluşan bir ekip, en eski dinozorların etçil, hepçil ve otçul türlerden oluştuğunu öne sürüyor.
Pleistosen atalarımızın diyetleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre, Paleolitik mutfak çoğunlukla etten oluşuyordu.
Güneydoğu Avrupa'da 8.000 yıl önce yaşamış insanların diyetleri, çömleklerdeki yiyecek kalıntılarının analiziyle belirlendi.
Yüksek statülerine rağmen, Anglo-Sakson kraliyet üyeleri düzenli olarak bol miktarda et ve balık yemiyordu.