Tacikistan’da Zerdüşt Ayinini Betimleyen Eşsiz Fresk Keşfedildi

Tacikistan’da, Soğd yerleşimi Sandjar-Şah’ta yürütülen kazılarda ateş kültüne mensup rahipleri betimleyen nadir bir duvar resmi keşfedildi.

Ateş tapınma sahnesinden alınan resim parçalarının yeniden yapılandırılmış yerleşimi. C: Michael Shenkar ve Maria Gervais

Tacikistan’ın Pencikent yakınlarındaki bir Soğd yerleşim yeri olan Sanjar-Şah’taki Kraliyet Sarayı’nda figüratif duvar resimlerinin parçaları keşfedildi.

Duvar resimleri, büyük bir ateş sunağına yaklaşan bir rahip alayını tasvir ediyor. Söz konusu tasvir, dini imgelere ve Soğd duvar resimlerinde ateş tapınımının temsiline dair nadir bir bakış açısı sunuyor.

Günümüz Özbekistan ve Tacikistan bölgelerinde yaşayan Soğdlar, MS 1. binyılda İpek Yolları boyunca ticaret ve kültürel alışverişte öncü bir rol oynamışlardı. Soğdiana, sömürgeleşme, geniş ticaret ağları ve kendi kendini yöneten sivil toplumlarla karakterize edilen bir “şehir devleti kültürü” olarak sınıflandırılabilir. Duvar resimleri ise Soğd medeniyetinin incelenmesi için önemli bir kaynak olma özelliğini taşıyor.

(İlgili: Moğolistan’daki Anıtın İlteriş Kutlug Kağan’a Ait Olduğu Doğrulandı)

Michael Shenkar, Sharof Kurbanov ve Abdurahmon Pulotov liderliğindeki bir araştırma ekibi tarafından yapılan bu keşif, Soğd sanatsal, kültürel ve dini geleneklerine ışık tutuyor. Özellikle ateş tapınımı sahnesi, daha önce sadece mezar bağlamlarında görülen Soğd görsel kültürüne benzersiz bir ek olarak öne çıkıyor.

‘Dikdörtgen Salon’daki ateş tapınma sahnesinin çizimi. C: Michael Shenkar ve Maria Gervais

“Dikdörtgen Salon” olarak bilinen mekanda ortaya çıkarılan yaklaşık 30 parça halinde bulunan bu özel kompozisyon, muhtemelen sarayın kuzey duvarına, bir bank çıkıntısının üzerine boyanmıştı. Yeniden yapılandırılan sahne, 1.54 × 2.54 metre boyutlarında. Resimde, bir kemerin altında duran büyük, sabit bir ateş sunağına doğru ilerleyen dört rahipten oluşan bir alay, muhtemelen onlara eşlik eden bir çocukla birlikte tasvir ediliyor.

Sahnedeki en dikkat çekici detaylardan biri, alaydaki üçüncü figürün padām takıyor olması. Padām, günümüzde Zerdüşt rahipleri tarafından hala kullanılan ritüel bir ağız örtüsü ve bu buluntu, Soğdların Zerdüştlükle olan derin bağlarını bir kez daha doğruluyor.

En sağdaki figürün ise dizleri üzerine çökmüş, küçük bir ateş sunağını daha büyük olana doğru kaldırdığı tahmin ediliyor ki bu, Soğd sanatında yaygın bir ibadet pozisyonu. Araştırmacılar, bu keşfin, Soğd rahiplerinin uzun, kemerli giysiler giydiklerini, kısa saç ve sakalları olduğunu ve padām, kese, kepçe ve barsom gibi ritüel niteliklere sahip olduklarını doğruladığını belirtiyor.

Kazılar sırasında sarayın kalıntıları. C: Michael Shenkar

Sanjar-Şah’taki arkeolojik kazılar 2001’de başladı, mevcut ekip ise 2014’ten beri bölgede çalışmalarını sürdürüyor. Bölgedeki en eski yapılaşma MS 5. yüzyılın sonlarına tarihlenirken, önemli şehir gelişimi MS 740’larda Emevi valisi Nasr bin Seyyar döneminde gerçekleşmişti. Bu dönemde inşa edilen anıtsal saray, muhtemelen Pencikent’in son yöneticisinin ikametgahı olarak hizmet verdi. Sarayda bulunan Çin aynası parçası ve yaldızlı kemer tokası gibi buluntular, sarayın elit statüsünü ve uzak bağlantılarını gösterirken, kağıt üzerine yazılmış en eski Arapça mektup parçaları 8. yüzyıl akınları sırasında bölgedeki Arap varlığına işaret ediyor.

Sarayın düzeni, Pencikent ve Shahristan’daki diğer Soğd örnekleriyle benzerlik gösteriyor. Çeşitli odalardaki ateş izleri, sarayın 8. yüzyılın üçüncü çeyreğinde yıkıldığını düşündürüyor. Ancak Pencikent’in aksine, Sanjar-Şah 8. yüzyılın sonu ile 9. yüzyılın başlarında yeniden kullanılmış ve Erken Samani dönemine (MS 819-900) kadar iskan edilmişti; ancak yeni sakinler artık köylülerden oluşmaktaydı.

Sanjar-Şah Sarayı, başlangıçta zarif figüratif duvar resimleri ve oyma ahşap öğelerle süslenmişti. Sarayda ayrıca, Pencikent’teki “Mavi Salon” ve Shahristan sarayındaki “Küçük Salon”da da görülen ağır zırhlı savaşçılar ve şeytani figürler arasındaki bir savaş sahnesi de dahil olmak üzere başka duvar resmi parçaları bulundu.

Zerdüşt ayinini betimleyen yeni ve eşsiz keşif, Soğd uygarlığının dini inançları ve sanatsal ifadeleri hakkında değerli yeni kanıtlar sağlayarak, Orta Asya’nın zengin kültürel mirasının anlaşılmasına önemli bir katkıda bulunuyor.


Makale: Shenkar, M., Kurbanov, S., & Pulotov, A. (2025). A unique scene of fire worship from the late Sogdian palace at Sanjar-Shah. Antiquity, 1–7.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login