Sibirya’daki mağarada, ayı, tilki, kurt, mamut, gergedan, sığır, geyik, ceylan, bizon, at, kemirgenler, kuşlar, balıklar ve kurbağalar bulundu.
42.000 yıldır el değmemiş mağarada, ayrıca sırtlan yavrularının kemiklerini ve dişlerini de içeriyor, bu da yavrularını orada büyüttüklerini düşündürüyor.
Sibirya yerlileri, paleontologların Asya’da şimdiye kadar bulunan en büyük eski sırtlan ini olduğuna inandıkları yerde inanılmaz bir tarih öncesi zaman kapsülü keşfettiler. Mağara, yaklaşık 42.000 yıldır el değmemiş olan bir dizi hayvan kemiği içeriyordu.
(İlgili: Sırtlanlar Suudi Arabistan’daki Tünelde 7.000 Yıl Kemik İstiflemiş)
Paleontologlar, kahverengi ayılar, tilkiler, kurtlar, mamutlar, gergedanlar, sığırlar, geyikler, ceylanlar, bizonlar, atlar, kemirgenler, kuşlar, balıklar ve kurbağalar da dahil olmak üzere Pleistosen döneminden (2,6 milyon ila 11.700 yıl önce) hem yırtıcı hem de av hayvanların kemiklerini buldular.
Araştırmacılar, 20 Haziran’da keşfin bir videosunu (Rusça) yayınladılar.
V. S. Sobolev Jeoloji ve Mineraloji Enstitüsü’nden yapılan açıklamaya göre, güney Sibirya’da bir cumhuriyet olan Hakasya sakinleri mağarayı beş yıl önce keşfetti. Ancak, bölgenin ücra olması nedeniyle paleontologlar, Haziran 2022’ye kadar kalıntıları tam olarak keşfedip inceleyemediler.
Araştırmacılar burada, iki tam mağara sırtlan kafatası da dahil olmak üzere yaklaşık 400 kilogram ağırlığında kemik topladılar. Paleontologlar, kemiklerde sırtlan dişleriyle uyumlu kemirme izleri olduğu için mağarada sırtlanların yaşadığından şüpheleniyorlar.
Rusya Bilimler Akademisi Ural Şubesi kıdemli araştırmacısı Dmitry Gimranov, “Ayrıca anatomik düzende bir dizi kemikle karşılaştık. Örneğin gergedanlarda ulna ve radius kemikleri birlikteydi. Bu durum, sırtlanların leşlerin bazı kısımlarını yuvaya sürüklediğini gösteriyor.” diyor.
Araştırmacılar ayrıca, mağarada büyüdüklerini gösteren, çok hassas oldukları için korunma eğiliminde olmayan sırtlan yavrularının kemiklerini de buldular. Gimranov, “Hatta genç bir sırtlana ait bütün bir kafatasını, yavrulara ait birçok alt çeneyi ve süt dişlerini bulduk.” diyor.
Sibirya, Pleistosen hayvan kalıntıları açısından oldukça zengin. Bu hayvanların kalıntıları fosilleşecek kadar eski değil ya da bir mineralleşme süreciyle kayaya dönüşmüş değil. Bu hayvanların kemikleri ve bazen derileri, etleri ve hatta kanları, öldükleri zamandan pek farklı olmayacak şekilde günümüze kadar gelebiliyor. Bu durum büyük ölçüde kalıntıları koruyan soğuk hava sayesinde gerçekleşebiliyor.
Kemikler daha fazla analiz için Yekaterinburg’a gönderildi. Rusya Bilimler Akademisi Sibirya Şubesi Jeoloji ve Mineraloji Enstitüsü’nde kıdemli araştırmacı olan Dmitry Malikov, “Buluntular ayrıca bize o dönemin flora ve faunası, hayvanların ne yediği, bu bölgedeki iklimin nasıl olduğu hakkında bilgi verecek.” diyor.
“Hayvanların fosilleşmiş dışkılarından da önemli bilgiler alacağız.”
Live Science. 30 Haziran 2023.
You must be logged in to post a comment Login