Türkiye’de bir kez daha arkeolojinin para ile çatışması gündemde. Daha önce örneği onlarca hatta yüzlerce kez yaşanan çeşitli çıkarlar uğruna geçmişin çöpe atılmak istenmesi, bu sefer Seyitömer höyüğü için geçerli. Neden mi? Çünkü Seyitömer höyüğünün altında kömür rezervleri var. Bu da kömür şirketi için yeterince geçerli bir neden olsa gerek ki, kazı durdurulmak isteniyor.
2013 yılında kömür havzası ve termik santral özelleşerek Çeliker Holding’e geçmişti. Radikal’den Ömer Erbil’in haberine göre, daha önce kazılara sponsor olan Türkiye Kömür İşletmeleri’nin aksine arkeolojik alanların altındaki kömür rezervlerini kullanmak isteyen şirket, Seyitömer kazılarının durdurulmasını istiyor. Kazı ekibi ise höyüğün son evresini de kazarak bilim dünyasına katmak istiyor.
2006 yılından itibaren Dumlupınar Üniversitesi ile Türkiye Kömür işletmeleri arasında imzalanan protokolle Prof. Dr. Nejat Bilgen başkanlığında sorunsuz devam eden kazılar, 2012 yılında kömür havzası ve termik santralin özelleşerek Çeliker Holding’e geçmesiyle sekteye uğradı. 2014 yılında kazılar durdu ve Çeliker Holding protokolü yenilemedi.
Seyitömer Höyüğü’nün Önemi
Höyükte belirlenen en eski yerleşim İlk Tunç Çağı’ndan başlamakta. O dönem dere kenarında olan bu yerleşim surlarla çevrili. Eski Tunç Çağı’nda elle yapılan çömlekçilik yerine kalıp kullanılarak yapılan bir çömlekçilik merkezi. Hitit döneminde höyük tekrar surla çevrilmiş ve bu dönemin üst evresinde demir işleyen atölye fırınlarına ait kalıntılar ile demir külçeler bulunmuş. Frigya döneminde höyük yine kalın ve yüksek sur duvarlarıyla çevrelenmiştir.
Höyüğün üst düzlüğünde bulunan Klasik ve Helenistik dönem yapıları tümüyle kazılarak ortaya çıkarıldı. Höyük bu dönemde de kalın ve kulelerle takviyeli sur duvarlarıyla çevrelenmiş. Yapılar birbirine bitişik büyük kare ve dikdörtgen planlı düz veya balıksırtı sır altı taş duvarlıdır. Roma döneminde höyük zirvesinde bir tapınak yapısı olduğu temellerinden ve buluntulardan anlaşılmıştır.
You must be logged in to post a comment Login