Yeni bir araştırmaya göre, uzun boyunlu dev dinozorlar olan sauropodlar, sıcak, tropik yerleri daha serin yerlere tercih ediyordu.
Var olmuş en büyük kara hayvanlarını içerdiği düşünülen dev, uzun boyunlu sauropodlar, Dünya’nın daha sıcak, daha tropik bölgelerinde yaşamayı tercih etmişlerdi. Bu durum, diğer dinozorlardan farklı bir fizyolojiye sahip olabileceklerini gösteriyor.
Current Biology dergisinde yayımlanan çalışma, diğer ana dinozor türlerinin fosillerinin kutup bölgeleri de dahil olmak üzere her yerde bulunurken, sauropod fosillerinin neden sadece daha düşük enlemlerde bulunduğunun muammasını araştırdı.
(Avustralya’da Yaşamış 105 Milyon Yıllık ‘Ejderha’ Ortaya Çıktı)
Araştırmacılar, yaklaşık 230 ila 66 milyon yıl öncesine dayanan Mezozoyik çağdaki (dinozorların zamanı) fosil kayıtlarını analiz ederek, üç ana dinozor türünün fosillerinin oluşumlarına baktılar: Brontosaurus ve Diplodocus’u içeren sauropodlar, velociraptor’ları ve Tyrannosaurus rex’i içeren theropodlar (“kertenkele kalçalı”) ve Triceratops gibi ornithischian’lar (“kuş kalçalı”).
Bu fosil verilerini dönem boyunca iklimle ilgili verilerle ve kıtaların dünya genelinde nasıl hareket ettiğiyle ilgili bilgilerle birleştiren araştırmacılar, sauropodların diğer dinozorlardan daha sıcak, daha kuru habitatlarla sınırlı olduğu sonucuna vardılar. Bu habitatların, günümüzün savanlarına benzer şekilde açık, yarı kurak ortamlar olması muhtemeldi.
Araştırmanın ortak yazarı Dr. Philip Mannion, “Araştırmalar, gezegenin bazı bölgelerinin sauropodlar için her zaman çok soğuk göründüğünü gösteriyor. Don derecesine yaklaşan sıcaklıklardan kaçınmış gibi görünüyorlar. Aksine diğer dinozor türleri, en iç Antarktika’dan kutup Alaska’ya kadar dünyanın kutup bölgelerinde yaşayabiliyordu.” diyor.
“Bu, sauropodların diğer dinozorlardan farklı termal gereksinimleri olduğunu, vücutlarını ısıtmak için dış ortamlarına daha fazla güvendiklerini – modern zaman sürüngenleri gibi ‘soğukkanlı’ olmaya biraz daha yakın olduğunu gösteriyor. Büyük boyutları, bu fizyolojinin benzersiz olabileceğine işaret ediyor.”
Araştırmanın ilk yazarı Dr. Alfio Alessandro Chiarenza, “Sauropodlar, fizyolojik olarak daha soğuk bölgelerde gelişemiyorlardı ya da bu bölgelerde dinozor kuzenlerinden daha az gelişiyorlardı ve rekabette geride kalmış olabilirler.” diyor.
“Özelliklerin birleşimi, sauropodların, bugün memelilerden daha kolay ısı yaymasına yardımcı olmuş olabilir. Uzun boyunları ve kuyrukları onlara daha geniş bir yüzey alanı veriyordu ve kuşlara daha çok benzeyen bir solunum sistemine sahip olabilirlerdi, ki bu çok daha verimli olurdu.”
“Bazı theropod ve ornithischian türlerinin vücut ısısını korumalarına yardımcı olan tüyleri veya tüylü kürkleri olduğu biliniyor. Bu, kendi vücut ısısını üretmiş olabileceklerini gösteriyor. Ancak sauropodlar için bu tür bir izolasyona dair bir kanıt yok.”
“Sauropodların yumurtalarını sıcak tutma stratejileri de diğer dinozorlardan farklı olabilir. Theropodlar muhtemelen yumurtaları üzerlerine oturarak ısıtırken, ornithischianlar çürüyen bitkilerin ürettiği ısıyı kullanmış gibi görünüyor. Bu arada Sauropodlar, Güneş’ten ve yerden gelen ısıya güvenerek yumurtalarını gömmüş olabilirler.”
Araştırmacılar makalelerinde, fosil kayıtlarının 50 derece kuzey enleminin üzerinde (Kanada, Rusya, kuzey Avrupa ve Birleşik Krallık’ın çoğunu kapsayan bir alan) veya Antarktika’yı kapsayan 65 derecenin altında güneyde sıfır sauropod oluşumu gösterdiğini kaydetti. Buna karşılık, daha sonraki dönemlerde (145 milyon yıl öncesinden) 50 derece kuzeyin üzerinde yaşayan theropodlar ve ornithischianlar için zengin kayıtlar vardı.
Bunun sauropodların yaşadığı yerin gerçek bir yansıması olup olmadığını test etmek için araştırmacılar, fosil kayıtlarındaki boşlukları ayarlamak için istatistiksel bir teknik kullandılar ve ayrıca Mezozoyik çağ boyunca farklı dönemlerde dinozor türlerinin en yüksek çeşitliliğinin nerede olduğunu analiz ettiler.
Fosil verilerini iklim verileriyle birleştirerek dinozor türlerinin habitatlarının sıcaklık aralıklarının tahmin edilmesini sağladılar ve daha soğuk dönemlerde sauropodların enlemlerdeki aralığının daha kısıtlı olduğunu buldular.
Daha sonra, dünyanın hangi bölgelerinin sauropodlar ve diğer dinozor türlerinin yaşaması için uygun olacağını anlamak için habitat modellemesini kullandılar.
Geçmişte dinozorların tıpkı günümüzdeki sürüngenler gibi ektotermik (“soğukkanlı”) olduklarına ve vücutlarını ısıtmak için dış ortama güvendiklerine inanılırken, şimdi onların kendi vücut ısısının bir kısmını üreten “sıcakkanlı” (endotermik) memelilere daha yakın oldukları düşünülüyor.
Çalışma yazarları, sauropodların, diğer dinozor türlerinden daha soğukkanlı olmaya daha yakın, benzersiz bir fizyolojiye sahip olabileceğini söylüyor.
University College London. 17 Aralık 2021.
Makale: Alfio Alessandro Chiarenza et al. (2021). Climatic constraints on the biogeographic history of Mesozoic dinosaurs. Current Biology.
You must be logged in to post a comment Login