Avusturya’daki bir adam, şarap mahzenini yenilediği sırada beklenmedik bir şekilde yüzlerce mamut kemiğini ortaya çıkardı.
Mülk sahibi Andreas Pernerstorfer, başlangıçta bir tahta parçasına rastladığını sandı, ama daha sonra büyükbabasının mahzende bulduğu dişlerle ilgili onlarca yıl önce bahsettiği bir şeyi hatırladı.
Andreas Pernerstorfer, Kuzey Avusturya’daki şarap mahzenini yenilerken alışılmadık bir şeyle karşılaştı. Başlangıçta büyükbabasının geride bıraktığı bir tahta parçasını bulduğunu düşündü. Ama sonra Pernerstorfer, büyükbabasının onlarca yıl önce bodrumu yenilerken orada diş bulmasıyla ilgili bahsettiği bir şeyi hatırladı. Bir tahta parçası olduğunu düşündüğü şeyin aslında daha özel bir şey olup olmadığını merak etti.
(İlgili: Yürüyüş Yaparken Binlerce Orta Çağ Sikkesi Buldu)
Keşfini bildirdiğinde içgüdülerinin doğru olduğu ortaya çıktı: Pernerstorfer’in şarap mahzeninin en az 300 devasa mamut kemiğiyle doluydu. Mayıs ayının ortasından bu yana, Avusturya Bilimler Akademisi’ndeki (OeAW) Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’ndeki araştırmacılar, Viyana’nın yaklaşık 45 dakika kuzeybatısındaki küçük bir kasaba olan Gobelsburg’da bulunan alanı kazıyorlar.
Şu ana kadar üç ayrı mamutun kemiklerinin yanı sıra kömür ve taş eserler buldular. Üst üste dizilmiş kemiklerin 30.000 ile 40.000 yaş arasında olduğunu tahmin ediyorlar.
Kazıyı yürüten Avusturya Bilimler Akademisi arkeoloğu Hannah Parow-Souchon, “Dünyanın pek çok yerinde çalıştım ve hiç bu kadar çok mamutu bir arada görmemiştim.” diyor.
En nihayetinde kemikler koruma çalışmaları için Viyana Doğa Tarihi Müzesi’ne verilecek. Arkeologlar bu baharda çalışmalarına başladıklarından bu yana yalnızca 11 metrekarelik bir alanda kazı yaptılar. Kazmaya devam etmek için Ağustos ayında geri dönmeyi umuyorlar.
Yakındaki bir şarap mahzeninde yaklaşık 150 yıl önce takı, kömür ve çakmaktaşı eserler ortaya çıkarıldı. Arkeologlar iki şarap mahzeninin muhtemelen aynı arkeolojik alana ait olduğunu düşünüyor.
Bu arada, Avusturya Bilimler Akademisi’nden yapılan açıklamaya göre, Avusturya ve komşu ülkelerdeki diğer benzer alanlar bir asırdan fazla bir süre önce kazılmış ve modern araştırmalarla incelenemeden önce büyük ölçüde kaybolmuştu.
Açıklamada Parow-Souchon, bu keşfin, Avusturya’da modern yöntemler kullanarak böyle bir şeyi ilk kez araştırabildiğimiz zaman olduğunu belirtiyor. “Mamutların bu kadar yoğun olduğu bir kemik tabakası çok nadir.”
Üç farklı mamutun nasıl ve neden aynı noktaya geldiği ya da orada mı öldükleri yoksa başka bir yerde mi öldükten daha sonra buraya mı taşındıkları açık değil. Bir olasılık, eski insanların bir tuzak kurması ya da onları tuzağa düşürmek için doğal topoğrafyadan yararlanmış olması.
Parow-Souchon, “İnsanların onları avladığına dair güçlü göstergelerimiz var ama nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok. Fillerin eğimlerle ilgili sorunları olduğunu biliyoruz, bu yüzden belki de yokuşta avlanmışlardı ve dolayısıyla savunmasızlardı.” diyor.
Yünlü mamutlar da dahil olmak üzere mamutlar, modern fillerin soyu tükenmiş ataları. Bu devasa, uzun dişli memeliler, yaklaşık 4.000 yıl önce ortadan kaybolmadan önce Pleistosen ve erken Holosen dönemlerinde Dünya’da dolaşmışlardı. Bugün, bu devasa canlıların kalıntılarının keşfi, türe ve eski insanların onlarla nasıl etkileşim kurduğuna dair içgörüleri ortaya çıkarabilir.
Smithsonian Magazine. 24 Mayıs 2024.
You must be logged in to post a comment Login