Dionysos’la ilişkilendirilen Trakya kökenli tanrı Sabazius kültünün en önemli arkeolojik izi, el biçimindeki bronz heykellerden oluşuyor.
Roma dini, her zaman geleneksel tanrılarla sınırlı değildi. Roma İmparatorluğu’nun genişlemesiyle birlikte, yabancı kültler ve tanrılar da bu inanç sistemine dahil oldu. Bu tanrılar arasında, doğu kökenli ve gizemli ayinlerle bilinen Sabazius önemli bir yere sahipti.
Sabazius, Trakya kökenli bir doğurganlık ve bitki örtüsü tanrısıydı ve Roma döneminde özellikle Dionysos ile birlikte anılıyordu. Sabazius’a tapanlar genellikle evlerde ya da geçici tapınaklarda ibadet ettikleri için, bu tanrıya adanmış bronz eller gibi taşınabilir dini objeler oldukça popülerdi.
(İlgili: Diyarbakır’daki Gizemli Mithras Tapınağı: Doç. Dr. Aytaç Coşkun Röportajı)
Roma’da Hıristiyanlık ile birlikte, gizemli olarak nitelendirebileceğimiz bazı kültler büyük bir popülarite kazandı. Bu kültlerin ayinleri, yalnızca belli bir gruba açık olan ritüeller içeriyordu. Bu nedenle, diğerleri için bu ritüeller “gizemli” kabul ediliyordu. Sabazius kültü de bu gizemli dinlerden biriydi. Dionysos’la bağlantılı olarak, Sabazius’a tapınmanın temelinde doğurganlık, doğa ve ölümden sonra yaşam gibi temalar bulunuyordu.
Sabazius Eli, bu tanrıya adanmış başlıca arkeolojik kalıntılar arasında yer alıyor. Bu bronz heykeller, genellikle insan eli formunda tasarlanmıştı ve boyutları gerçek el boyutundan daha küçüktü. Bunun sebebi, muhtemelen kült ayinlerinin taşınabilir nitelikte olmasıydı. Bugüne kadar yaklaşık yüz adet bronz Sabazius Eli heykeli bulundu ve bunlar genellikle hayvanlar, bitkiler ve cansız nesnelerle süslenmişti.
Sabazius Eli üzerinde görülen semboller, tanrının doğa ile olan bağlantısını ve dini temaları yansıtıyor. Örneğin, elin bileğine dolanmış yılan figürü, yenilenme ve ölümsüzlüğü sembolize ediyor. Başparmağın ucundaki çam kozalağı ise, Dionysos’un simgesi olarak biliniyor ve doğurganlık, bereket gibi kavramları temsil ediyor. Ayrıca, başparmağın tabanında bir kaplumbağa ve elin ortasında bir kartal figürü de yer alıyor. Bu semboller, Sabazius’un doğa ile olan derin ilişkisini vurguluyor.
Roma İmparatorluğu’nda gizemli dini kültler, özellikle askerler arasında popülerlik kazanmıştı. Sabazius kültü de bu dönemde doğu ile batı arasında bir köprü görevi görüyordu. Bu gizemli tanrı, Hıristiyanlık ile aynı dönemde Roma dini dünyasının önemli bir parçasıydı. Sabazius’un bronz elleri gibi semboller, tanrıya olan bağlılığı ve doğaya tapınmayı anlatan önemli sanat eserleri olarak günümüze kadar ulaştı.
Sabazius Eli ve bu tarz objeler, Roma’nın dini ve kültürel çeşitliliğini anlamak açısından önemli arkeolojik buluntular.
You must be logged in to post a comment Login