Arkeologlar Pompeii’deki bir evde, Vezüv’ün korkunç patlaması sırasında bir ailenin yatakla kapıya barikat kurduğuna dair kanıtlar buldu.
Arkeologlar, MS 79 yılında Vezüv Dağı’nın patlaması sırasında yaşanan yıkımdan kaçmak isteyen bir ailenin son çare olarak yaptığı yürek burkan bir girişime dair kanıtlar ortaya çıkardı.
Pompeii’de yakın zaman önce yapılan bir kazı sırasında, aralarında bir çocuğun da bulunduğu dört kişiye ait kalıntılar bulundu. Bu kalıntıların yanında, bir yatakla kapatılmaya çalışılmış bir yatak odası kapısı da tespit edildi. Bu, muhtemelen ailenin yakıcı sıcaklıktaki kül, gaz ve tozdan kaçmak için yaptığı son çaresiz girişimdi.
Pompeii Arkeoloji Parkı direktörü Gabriel Zuchtriegel, “Bu küçük ama olağanüstü şekilde dekore edilmiş evde, içindeki insanların kurtulmaya çalıştığına dair izler bulduk; küçük bir odanın girişini bir yatakla kapatmaya çalışmışlardı” diyor.
(İlgili: Roma Dünyasından Eşsiz Bir Renk: Pompeii Grisi)
MS 79 yılındaki Vezüv patlaması, tarihteki en yıkıcı volkanik olaylardan biri olarak kabul ediliyor ve eteklerindeki Roma şehirleri olan Pompeii ve Herculaneum’u yok etti. Vezüv, stratovolkan (tabakalı volkan) türünde — bu tip volkanların magma içinde daha fazla gaz barındırması, yer altında daha yüksek basınç oluşmasına ve dolayısıyla çok daha patlayıcı püskürmelere neden oluyor.
Patlamanın ilk anlarında Vezüv, gökyüzüne büyük bir kül ve volkanik kaya sütunu fırlattı. Bu malzeme yakındaki kasabaların üzerine yağmur gibi yağdı, çatıları çökertti ve insanları boğdu. Ardından dağdan aşağıya doğru bir dizi piroklastik akıntı — yani çok sıcak gaz, kül ve volkanik kalıntılardan oluşan hızla hareket eden lav selleri — indi. Bu akıntılar, yollarına çıkan her şeyi yakıp kül ederek ve üzerini örterek şehri adeta bir kül mezarına çevirdi.
Pompeii, bu patlamanın ardından yaklaşık 6 metre kalınlığında volkanik malzemeyle örtüldü ve zamanla unutuldu. Şehir, ancak yüzyıllar sonra yeniden keşfedildi. 1700’lerden itibaren Pompeii ve Herculaneum’da resmi arkeolojik kazılar yapılıyor ve bu sayede yapılar, freskler, eşyalar ve insan kalıntıları gün yüzüne çıkarılıyor.
Barikatlı Kapı
Yeni çalışmada incelenen ev, “Casa di Elle e Frisso” (Elle ve Frisso’nun Evi) olarak adlandırıldı. Bu isim, evde bulunan bir mitolojik tabloya dayanıyor. Bu tabloda, Frisso ve Elle adlı ikizlerin üvey annelerinden kaçarak altın postlu sihirli bir koçla kaçışları, ancak Elle’nin aşağıdaki sulara düşerek ölümü tasvir ediliyor.
Bu ev, ilk kez 2019 yılında, komşu bir alan olan Leda ve Kuğu Evi kazılırken bulunmuştu. Şimdi ise yapılan son kazılar sırasında, barikatlı yatağın bulunduğu oda gün yüzüne çıkarıldı. Ayrıca evde bir su havzası, bir ziyafet salonu, çatısında yağmur suyu toplamak için bir delik bulunan bir oda, bronzdan yapılmış bir muska (bulla) — muhtemelen çocuğa aitti — ile birlikte içki kapları, saklama kapları, bronz tartı terazileri ve bronz pişirme kapları keşfedildi.
Arkeologlar, ailenin kül yağışına karşı kendilerini korumak için kullandığı yatağın alçı kalıbını da çıkardı.
Zuchtriegel, “Çünkü lapilli, yani evi doldurabilecek volkanik taşlar, atriumun çatısındaki açıklıktan içeri girmişti. Onlar başaramadı; sonunda piroklastik akıntı geldi, çok sıcak kül ve gazdan oluşan şiddetli bir akıştı bu. Burası da dâhil olmak üzere her odayı doldurdu. Zaten deprem sarsıntıları pek çok yapıyı önceden çökertmişti” diyor.
Evde bulunması beklenen bazı süslemeler ve unsurların eksikliği nedeniyle arkeologlar, patlama anında ailenin evde yenileme çalışması yapıyor olabileceğini düşünüyor. Frisso ve Elle freskinin varlığı ve evin orta büyüklükte olması, ailenin Roma toplumunda orta ya da üst sınıfa ait olduğunu gösteriyor.
Zuchtriegel, “Pompeii’yi kazmak ya da ziyaret etmek, sanatın güzelliğiyle karşılaşmak kadar, hayatlarımızın ne kadar hassas olduğunu da fark etmek demek” diyor.
Live Science. 7 Mayıs 2025.
Makale: M. Rispoli 1, M. Tartari 2, G. Zuchtriegel. 2025. Disastri stratificati: nuovi dati dalla Casa di Elle e Frisso – Regio V, insula 6, civico 10. Scavi di Pompei
You must be logged in to post a comment Login