Tunç çağı boyunca Pakistan ve Kuzeybatı Hindistan’a kadar uzanan bir alanda var olan İndus medeniyetinin, bilinenden çok daha önce pirinç yetiştirdiği ortaya çıktı. Güney Asya’da tespit edilen ehlilleştirilmiş pirinç çiftlikleri, tahmin edilenden çok daha öncesine tarihlendi. Daha önceki araştırmalara dayanarak pirincin ilk ehlilleştirildiği yerin Çin olduğu düşünülüyordu.
Araştırmalar İndus insanlarının her mevsime özgü karmaşık, çoklu ekin faaliyetlerinde bulunan ilk insanlar olduğunu ortaya koyuyor. Yaz boyunca pirinç, fıstık ve fasulye gibi ürünleri yetiştiren insanların farklı sulama rejimlerine ihtiyaç duyan buğday, arpa ve bakliyat gibi başka ekin bitkilerini de yetiştirdikleri araştırmalar sonucunda ortaya çıktı. Bununla beraber ekin yapmaya daha müsait olan alanlarda yaşayan İndus çiftçilerinin büyük kentlerin pazarlarına bu ürünleri tedarik ettiği anlaşıldı.
Erken pirinç kullanıma dair kanıtlar Ganj Havzası’nda bulunan Lahuradewa bölgesinden bilinmekte. Ancak uzun süredir, Indus döneminin sonlarına doğru, MÖ. 2000 civarlarında Çin’den gelene kadar ehlilleştirilmiş pirinç tarımının Güney Asya’ya ulaşmadığı düşünülmekteydi. Şimdi ise araştırmacılar, Güney Asya’da 430 yıl daha önce pirincin ehlilleştirildiğine dair kanıtlar buldu.
Banaras Hindu Üniversitesi, Oxford ve Cambridge üniversitelerinden araştırmacıların birlikte yürüttüğü çalışma, Antiquity ve Journal of Archaeological Science dergilerinde yayımlandı.
Araştırmanın eş yazarlarından Dr. Jennifer Bates “Antik Güney Asya’da, muhtemelen vahşi Oryza nivara türlerini temel alan tamamıyla ayrı bir ehlilleştirme süreci için kanıt bulduk.” diyor.
Araştırmacılar Çin’deki sulak alanda pirinç üretiminin daha verimli olduğunu ve oradan yayılarak genişlediğini kabul etseler de, Hindistan’da da İndus yayılım alanı içinde uzun süren ve sürdürülebilir kırsal bir üretim kültürünün geliştiğini belirtiyorlar.
Eş yazarlardan Dr. Cameron Petrie, “İndus, hem yazın hem de kışın yağış alan bir bölgede olduğu için, Antik Mısır ve Çin’in Şang Hanedanı dönemi gibi diğer büyük uygarlıklardan daha önce hasat elde etmiş olabilir.” diyor.
Petrie, tüm mevsimler boyunca tarım yapılamayan Mezopotamya’nın buğday ve arpayı, Çin’in ise pirinç ve darıyı kışa hazırlık için yoğun bir şekilde ürettiğini söylüyor. “Ancak İndus’un yaşadığı bölgenin meteorolojik yapısı düşünüldüğünde, diğer nehir vadilerindeki medeniyetlerin aksine her mevsim boyunca ekin yapmaya müsaitti. Dolayısıyla diğer bölgelerden daha önce burada pirinç tarımı burada ortaya çıktı.”
Çalışma kapsamında birkaç kilometrelik bir alan yayılmış olan ve döneminde yaklaşık 40.000 kişilik bir nüfusa sahip olan Rakhigari sit alanından tahıl izleri üzerinden araştırmalar yapıldı. Araştırmacılar, buğday ve arpa ile bezelye, fiğ gibi kış baklagillerinin yanı sıra, ehlilleştirilmiş pirinç, darı, tropik fasulye, urad ve atgram da dahil olmak üzere yaz bitkilerine dair kanıtlar buldu. Bu organik kalıntılara radyokarbon yöntemiyle tarihlendirme yapıldı. Sonuçlara göre pirinç için MÖ. 2430-2140 tarihleri elde edildi.
Söz konusu bitkilerden darı gibi bazılarının, yiyecek pek bir şey bulunamadığında tüketildiği belirtiliyor. Bölgedeki başka yerlerden gelen kalıntılarla yapılan karşılaştırılmalarda, Rakhigari’deki yerleşimlerde yazlık ürünlerin, kış buğdayından daha popüler olduğu ortaya çıktı.
Makale: https://www.cambridge.org/core/journals/antiquity/article/div-classtitlefeeding-ancient-cities-in-south-asia-dating-the-adoption-of-rice-millet-and-tropical-pulses-in-the-indus-civilisationdiv/AB5A1D3E0EBFEE0AB8ACE7E96DF6C33C
Çeviri: Eurekalert
You must be logged in to post a comment Login