18-19. yüzyıla tarihlendiği sanılan, A’a olarak bilinen ahşap Polinezya heykeli üzerine yapılan radyokarbon tarihleme çalışmaları heykelin aslında 16. yüzyılda yapıldığını ortaya koydu.
Britanya Müzesi’nde sergilenen ve A’a olarak bilinen Polinezya heykelinin düşünülenden daha eski olduğu tespit edildi. Rurutu figürü A’a, Polinezya bölgesine ait günümüze kalmayı başarabilmiş en önemli ahşap heykellerden biri. Üzerinde yapılan tarihlendirme çalışmaları, heykelin Avrupalıların gelişinden ve metal araçlara kolay erişim sağlanabildiği dönemden 250 sene önce yapılmış olduğunu ortaya koyuyor. Daha önce heykelin yapılış tarihi 18. yy’ın sonu 19. yy başı olarak düşünülmüştü.
Eserden alınan iki ahşap numune Glasgow’da bulunan İskoçya Üniversiteleri Çevre Araştırma Merkezi tarafından tarihlendirildi. Bu çalışma kesin bir tarih vermese de müze sözcüsü ahşap oyma heykelin yapıldığı ağacın 1505 yılı dolaylarında kesildiğini bildiriyor. Bu bilgiler ışığında ise A’a, Polinezya’nın en eski ahşap heykeli unvanına sahip oluyor.
Adını Rurutu adasının ana tanrılarından birinden alan 1,2 metre boyundaki oyma heykelin üzerinde, derisinden çıkarmışçasına betimlenen 30 küçük figür daha bulunur. Bir noktada çürüdüğü tahmin edilen heykelin ayakları kayıptır. Bir zamanlar erekte bir şekilde duran heykelin penis kısmının da, belki de Hristiyan misyonerlerce koparıldığı tahmin edilmektedir.
Güney Pasifik’te küçük bir ada olan Rurutu Fransız Polinezyası’nın bir parçasıdır. Heykel 1821 yılında adadan uzaklaştırıldığında adanın nüfusu yalnızca birkaç yüz kişiden oluşmaktaydı. Bazı Rurutu şefleri Hristiyanlığı kabul ettikten sonra bağlılıklarını bildirmek adına Londra Misyoner Derneği’nin bir üs kurduğu 560 km kuzeydeki Ra’iatea Adası’na, pagan idollerinin çoğunu gönderdiler.
Heykel, Ra’iatea Adası’na vardığında misyonerler bir kilise hizmeti sırasında, kilisenin arkasına gizlenmiş 24 adet küçük idolün bulunduğu yerde bir bölme açarak A’a’yı teşhire açtılar. Aslen bu idollerin bir oyukta depolanmadığı ancak taşıma kolaylığı sağlaması için oraya koyulduğu düşünülmektedir. Diğer idollerin yok olmasına veya dağıtılmasına karşın, A’a kurtarıldı ve Britanya’ya, Londra Misyoner Topluluğu Müzesi’ne gönderildi. 1890 yılında A’a Britanya Müzesi’ne ödünç verildi ve 1911 yılında heykelin mülkiyet hakkı Britanya Müzesi’ne devredildi.
East Anglia Üniversitesi’nde Polinezya uzmanı olan Steven Hooper, heykelin aslen A’a’nın kemiklerinin saklanması için kutsal bir eser olarak oyulduğuna inanıyor. Yakın zamana kadar heykelin pua ağacından yapıldığı varsayılsa da yapılan son incelemeler muhtemelen güzel kokusu sebebi ile seçilmiş olan sandal ağacını işaret ediyor.
Batılı artistler uzun zamandır A’a’ya karşı hayranlık duymuşlardır. Henry Moore 1920’lerde A’ayı gördüğünde çok etkilendi. Britanya Müzesi Henry Moore’un 80. yıl dönümü için kendisine heykelin bir kalıbını hediye etmiştir. Bu kalıptan heykelin bronz bir kopyasını ısmarlayan Moore Hertfordshire’daki evinin giriş salonuna bu kopyayı görünür bir şekilde yerleştirmiştir.
Picasso, 1950 yılında İngiliz sürrealist Rolan Penrose’un stüdyosunu ziyaret ederken A’a’nın bir döküm kalıbını görmüştür. Picasso bu dökümü gördüğü karşısında adeta büyülenerek bronz bir kopyasını aldı. Bu kopya Picasso’nun Cannes’daki stüdyosunda şövalesinin yakınında görünür bir şekilde duruyordu.
The Art Newspaper, 15 Ağustos 2016.
You must be logged in to post a comment Login