Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nın Anadolu Ağırlık ve Ölçü Koleksiyonu’na eklenen yeni bir seçkinin tanıtımı Pera Müzesi’nde gerçekleştirildi.
“Ağırlık ve Ölçü Sanatı” adıyla gerçekleştirilen sergide, MÖ 2. binyıldan günümüze uzanan geniş bir zaman diliminden gelen eserler, farklı uygarlıkların ekonomik, kültürel ve toplumsal dinamiklerine ışık tutuyor. Pera Müzesi’nin birinci katındaki sergi, yeni teşhir ve koruma düzenlemesiyle ziyaretçilerini bekliyor.
Suna ve İnan Kıraç tarafından ilk kez 1980’lerin sonunda oluşturulmaya başlanan ve zaman içinde giderek büyüyüp, bugün yaklaşık 10.000 nadir eserden oluşan koleksiyon, tarihöncesi dönemden başlayarak, Eski Yakındoğu, Klasik, Hellenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemlerinin de dahil olduğu Anadolu ağırlıkları ve ölçüleri konusunda Dünya’nın önde gelen seçkilerinden biri. Koleksiyonun bünyesinde arazi ölçümünden her türlü alışverişe, mimarlıktan kuyumculuğa, denizcilikten eczacılığa, astronomiden zaman ölçüm aletlerine kadar farklı alanlardan birçok ağırlık, uzunluk, hacim ölçeği bulunuyor.
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür ve Sanat İşletmesi Genel Müdürü M. Özalp Birol’un ve Anadolu Ağırlık ve Ölçüleri Koleksiyon Sorumlusu ve Sergi Koordinatörü Hazel Rössle’nin konuşma ve eşlikleri ile gerçekleşen tanıtımda, 19. yüzyıldan kalma “İkinci Geliş ve Son Yargı Sahnelerini” tasvir eden kâğıt ikona ile sanatçı Avşar Gürpınar tarafından yapılan “Le Grand K2” gibi koleksiyona yeni katılan eserler büyük ilgi gördü. İkonanın merkezinde yer alan adalet terazisi, ölülerin yaşarken sergiledikleri eylemlere göre yargılanacakları inancına atıfta bulunuyor. Son Yargı temasında denge terazisinin merkezde resmedilmesi, adil ve doğru tartmanın Tanrı’nın bir emri olduğunu hatırlatıyor. Bizans imparatoru figürünün merkezde yer aldığı dünyevi mahkeme, semavi mahkemenin bir yansıması olarak görülüyor. “Le Grand K2” ise “Le Grand K”ya yeni bir bakış getirmeyi amaçlıyor. Le Grand K, 130 sene boyunca ağırlığın mutlak standardının küresel ölçüsü oldu. Tüm bu zaman aralığında kütlesinden yalnızca 50 mikrogram yani bir toz zerreciği kadar ağırlık kaybetmiş olmasına rağmen, 2019 yılında Uluslararası Ağırlık ve Ölçüler Bürosu tarafından tedavülden kaldırılarak, Planck sabiti adı verilen bir formüle geçilmiştir.
Sanatçı Avşar Gürpınar ise Dünya’mıza getirilen bu fazlasıyla keskin sistemi sorgulayarak: “Bizim dünyamız mükemmellikten uzak, kusurlarla ve hata paylarıyla dolu. Dolayısıyla kusurluluğumuza ayak uyduracak, bize kendimizi güvende hissettirecek, fiziksel olarak görüp hissedebileceğimiz, gerçek bir nesneye endeksli yeni bir Le Grand K2’ye ihtiyaç var.” diyor. Sanatçının, kilogramı tekrar fiziksel bir kütleye dönüştürmek amacıyla ürettiği Le Grand K2, Isparta’nın Şarkikaraağaç bölgesinden çıkarılan ve hassasiyetle yontularak 1 kg’a getirilen bir barit taşıdır. Ziyaretçiler, koleksiyonda yer alan analog bir terazinin üzerine yerleştirilen Le Grand K2’nin ağırlığını ibreden takip edebiliyor.
Müze müdürü M. Özalp Birol, sergi tanıtımı öncesinde yaptığı konuşmasında: “Ağırlık ve ölçü aletleri etrafında şekillenen ekonomiyi, kültürü, kültürlerarası sistem ilişkilerini, toplumsal güven dinamiklerini ve birimlerin standartlaşma yolculuğunu, MÖ 2. binyıldan günümüze uzanan bir süreçte keşfetmeyi amaçlayan yeni koleksiyon sergimiz, bu dönüşüm ve süreklilikleri uygarlıkların, tanrıların, tüccarların, usta ve çırakların gözünden izlememize olanak tanıyor.” diyor.
Projenin yöneticisi Hazel Rössle ise: “Doğruluk ve adalet kavramları birçok kültürde terazi kefelerinin dengesiyle bağdaştırılır. Antik Mısır’da ölülerin günahları terazide tartılırken, Antik Yunan ve Roma kültürlerinde adaletin simgesi tanrı ve tanrıçaların tasvirinde terazi vazgeçilmez bir unsurdur. Bizans toplumunda adil veya doğru tartma, güçlü bir ahlaki anlam taşır ve ruhların tartılmasını akla getirir. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise eksiksiz tartmak, ticarette olduğu kadar inanç bağlamında da güvenin temellerini atan imge olarak karşımıza çıkar.” ifadeleri ile ölme ve tartmanın kültürler üzerinde bıraktığı derin izlere dikkat çekti.
Ziyaretçilerini bekleyen serginin yakın zamanda bir de kitap halinde bir yayını çıkacak. Sergiye yönelik hazırlanan Ağırlık ve Ölçü Sanatı adlı kitaba; Oğuz Tekin “Tarih Boyunca Terazi ve Terazi Ağırlıklarına Genel Bir Bakış”, Charles Doyen “Astragalus Biçimli Roma Ağırlıkları”, Brigitte Pitarakis “Bizans’ta Ağırlık Ölçme Sanatı” ile “Bir 19. Yüzyıl Kâğıt İkonasındaki Adalet Terazisi” ve Uğur Tanyeli “Osmanlı Topoğrafya Teknolojisi ve Havayi Terazi (16.-18. Yüzyıl)” başlıklı yazıları ile katkıda bulundu. Yayın, Pera Müzesi Artshop, anlaşmalı kitabevleri ve online satış platformlarından temin edilebilir.
Müze pazartesi günleri dışında kalan tüm günlerde açık. Salı-Cumartesi 11:00-19:00, Pazar 12:00-18:00 saatleri arasında ziyaretçi kabul eden müze, Cuma günleri 18:00-22:00 arasında herkes ve “Genç Çarşamba” konsepti ile Çarşamba günleri öğrenciler için ücretsiz.
You must be logged in to post a comment Login