Örümcek ve Yılan Korkusu Atalarımızdan Miras Kaldı

Yapılan yeni bir araştırma, 6 aylık bebeklerin bile yılan veya örümcek gibi hayvanlarla karşı karşıya geldiğinde korkuya dayalı stres yaşadığını ortaya koydu.

Araştırmaya göre örümceklere olan reaksiyonlarımız, atalarımızdan bize miras kaldı. F: Getty

Indiana Jones bile yılanlardan nefret ediyordu ve James Bond, 1962’de Dr. No – filminde bir tarantuladan alışılmadık bir şekilde korkuyordu. Şimdi ise bilim insanları, bu canlıları korkutucu bulmamızın doğuştan geldiğine dair kanıtlar elde ettiklerini söylüyor.

Frontiers in Psychology dergisinde yer alan araştırmaya göre, bu korku, milyonlarca yıldır ölümcül olabilecek bu canlılarla bir arada yaşamanın bir sonucu olarak ortaya çıktı.

Araştırmaya göre, yılan ve örümcek karşısında stres yaşayan bebekler, aynı tepkiyi gergedan ve ayı gibi diğer tehlikeli hayvanların fotoğraflarına karşı göstermedi. Araştırmacılar, bu yaştaki bebeklerin bir yerden bir yere gidemediklerini ve bu böceklerin ve sürüngenlerin tehlikeli olabileceğini öğrenmek için çok az fırsat bulduklarını söylüyor. (Örümcek Korkusu DNA’mızda Var)

Örümcekler ve yılanlara yönelik korku tepkisini ölçmek için yapılan daha önceki araştırmalar çoğunlukla yetişkinlere veya daha büyük çocuklar üzerine odaklanmıştı; bu da öğrenilmiş ve kalıtsal davranışları ayırt etmeyi zorlaştırıyordu.



Araştırmanın başındaki isimlerden Leipzig’teki Max Planck Enstitüsü’nden Stefanie Hoehl, “Bebeklere, çiçek ve balık fotoğrafı yerine, yılan ve örümcek fotoğrafı gösterdiğimizde gözbebekleri dikkat çekici şekilde büyüdü” açıklamasını yaptı.

Aynı zamanda bir sinirbilimci olan Hoehl, “Yılan ve örümcek korkususunun evrimsel kökenli olduğu sonucuna vardık. Primatlara benzer şekilde, beynimizdeki mekanizmalar nesneleri ‘örümcek’ veya ‘yılan’ olarak tanımlamamıza ve onlara çok hızlı reaksiyon vermemize olanak tanıyor.”

Houhl, “Bu canlılara gösterilen korku tepkisi, atalarımız ve bu potansiyel tehlikeli hayvanlarla birlikte 40 milyon yıl yaşamış olmanın sonucunda gelişmiş olmalı. Bu süre, bugünün tehlikeli memelileriyle birlikte geçirdiğimiz zamandan çok daha uzun bir süre.” diyor. (Arkeologların Neden Olduğu Olayları Konu Alan 10 Korku Filmi)

Araştırmacılar, aktarılma yoluyla geçen yılan ve örümcek korkusunun, gerçek anlamda bir fobiye, ebeveynlerin gösterdiği bir panik tepkinin gözlemlenmesi ile geçebildiğini de belirtiyor.

Columbia Üniversitesi’nde yapılan 2015 yılındaki bir çalışmada şu cümlelere yer verilmişti: “On milyonlarca yıldır insanlar öngörülemeyen bir şekilde ve sürekli olarak çok zehirli örümceklerle karşılaşma riski taşıyordu. Ölümcül olmasa bile, o dönemde bir karadul örümcek ısırığı, günler hatta haftalar boyunca sakat bırakılabilir, korkunç tehlikelere maruz bırakabilirdi.”

Yine bu araştırmada, konuyla ilgili olarak 252 gönüllünün katıldığı bir deney gerçekleştirildi. Gönüllülere bilgisayardan soyut şekiller gösterildi. Fakat gönüllülerin, net şekilde gösterilen iğne, arı gibi korku verebilecek şeylere kıyasla görüntüsü bozulmuş bir örümceğe verdikleri tepkiler oldukça hızlıydı.


The Times. 24 Ekim 2017.

Makale: Hoehl, S., Hellmer, K., Johansson, M., & Gredebäck, G. (2017). Itsy bitsy spider…: Infants react with increased arousal to spiders and snakes. Frontiers in Psychology, 8, 1710.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login