Erken insanlar, yaklaşık bir milyon yıl önce diğer maymunlardan daha hızlı bir fetal büyüme hızı evrimleştirdiler ve bunun türümüzün evriminde rol oynamış olabileceği düşünülüyor.
Araştırmacılar, şempanzelerden ayrılan insan soyunun, ayrılma olayından hemen sonra doğum öncesi büyüme oranında bir artış yaşadığını gösteren kanıtlar buldu.
Fosil dişlere dayalı tahminlere göre, modern insanlarda bulunan yüksek doğum öncesi büyüme oranları, ilk olarak bir milyon yıldan daha kısa bir süre önce eski hominidlerde evrimleşmiş olabilir.
İnsan fetüsleri günde ortalama 11,6 gram büyür. Yani, günde 8,2 gramlık bir oranla hominid ailesindeki bir sonraki en hızlı maymun olan gorillerin fetüslerinden çok daha hızlı.
(İlgili: İki Ayak Üzerinde Yürümenin Sonucu: Karmaşık İnsan Doğumu)
Batı Washington Üniversitesi’nden Tesla Monson, “İnsan-benzeri gebeliğin, modern insan türünün evriminden önce (yaklaşık 200.000 ila 300.000 yıl önce) olabileceğini ve aslında evrimimize, özellikle de büyük beyinlerimize yol açan kritik bir faktör olabileceğini bulduk.” diyor.
Daha önce, insan gebeliğinin evrimini inceleyen araştırmacılar, fosilleşmiş pelvislere ve bebeklerin nadir kalıntılarına güveniyorlardı.
Monson ve meslektaşları primatlarda doğum öncesi büyüme oranlarının birinci ve üçüncü molar dişlerinin uzunluklarının oranıyla yakından ilişkili olduğunu buldu.
Araştırmacılar, maymunlar ve Afrika ve Asya maymunları da dahil olmak üzere 608 primattan azı dişlerinin boyutundan doğum öncesi büyüme oranlarını tahmin edebilecek bir matematiksel model oluşturdular.
Daha sonra modeli, fosil azı dişlerinden 13 hominid türünün doğum öncesi büyüme oranlarını tahmin etmek için kullandılar. Bu, soyumuz yaklaşık 5-6 milyon yıl önce şempanzelerden ayrıldıktan sonra hominid doğum öncesi büyüme oranlarının arttığını ve yaklaşık 1 milyon yıl önce diğer maymunlardan daha fazla modern insanınkine benzer hale geldiğini ortaya koydu.
Monson, doğum öncesi büyüme hızı ve molar uzunluk oranının neden ilişkili olabileceğinden emin değil, ancak kendisi ve ekibi, belirli genlerin her ikisini de kontrol edip edemeyeceğini araştırıyor. Monson, iskelet kalıntılarından doğum öncesi büyümeyi tahmin etmenin güvenilir olmayabileceğini kabul ediyor. “Bir zaman makinemiz olmadığı için, geçmişteki gerçek değerlerle rekonstrüksiyonlarımızı doğrudan karşılaştıramıyoruz.”
Bununla birlikte, bu dönem boyunca doğum öncesi büyüme oranlarındaki tahmini artış, hominidler arasında pelvis boyutundaki ve beyin boyutundaki artışlarla örtüşüyor. Monson, “Rekonstrüksiyonlarımızın diğer birçok kanıtla uyumlu olması gerçekten harika.” diyor.
Colorado Denver Üniversitesi’nden Anna Warrener, “Arşatırmacıların, insan benzeri doğum öncesi büyüme oranlarının, beyin büyüklüğündeki büyük artışlarla uyum içinde 1 milyon yıldan daha kısa bir süre önce ortaya çıktığına dair birincil bulgusu ikna edici.” diyor. “Dişler fosil kayıtlarında sıklıkla bulunur ve gelecekte bu tür değerlendirmeler için harika bir araç olacak.”
İngiltere’deki Kent Üniversitesi’nden Patrick Mahoney, “Çalışma büyük önem taşıyor. Kötü korunma durumları nedeniyle iskelet kalıntılarından fetal büyüme oranları hakkında bilgiye ulaşmak inanılmaz derecede zor. Araştırmacılar bu engeli aşmanın yeni yollarını açtılar.” diyor.
New Scientist. 3 Ekim 2022.
Makale: Monson, T. A., Weitz, A. P., Brasil, M. F., & Hlusko, L. J. (2022). Teeth, prenatal growth rates, and the evolution of human-like pregnancy in later Homo. Proceedings of the National Academy of Sciences, 119(41), e2200689119.
You must be logged in to post a comment Login