Notre Dame katedralinin altında bulunan ve “binici” olarak bilinen kişi, 1560 yılında ölen Fransız Rönesans şairi Joachim du Bellay çıktı.
2022’nin başlarında Paris’teki Notre-Dame Katedrali’nde yapılan kazılarda, kilisenin nefinin altına gizlenmiş iki kurşun tabut ortaya çıkarıldığında, arkeologlar bu lahitlerin önemini hemen fark ettiler.
Nem geçirmeyen ve çürümenin önüne geçen kurşun, uzun zamandır elitler tarafından tercih edilen bir tabut malzemesiydi ve hatta İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in tabutu da bu malzemeyle kaplanmıştı.
Notre-Dame’a gömülen bu iki kişinin pahalı lahitlerde gömülmesi, uzmanların onların Fransız toplumunun üst düzey üyeleri oldukları sonucuna varmalarına yol açtı. Ancak bu kişiler kimdi ve buraya nasıl gelmişlerdi?
(İlgili: Notre Dame Katedrali’nde Bulunan Lahitler İnceleniyor)
Arkeologlar, Aralık 2022’de bu gizemli mezarlarla ilgili bazı soruları yanıtladılar. Tabutlardan birinde bulunan yazı sayesinde, araştırmacılar bu kişinin, 1710 yılında 83 yaşında ölen baş rahip Antoine de la Porte olduğunu belirlediler.
Ancak diğer kişi hakkında çok az şey biliyorlardı; 30’lu yaşlarında olan ve “binici” olarak adlandırılan bu adamın, iskeletindeki bir deformasyon, hayatının büyük bir kısmını at üzerinde geçirdiğini gösteriyordu. Şimdi ise yaklaşık iki yıllık araştırmaların ardından, bilim insanları bu iskeletin gerçek kimliği için muhtemel bir aday önerdi: 1560 yılında ölen ünlü Fransız Rönesans şairi Joachim du Bellay.
Araştırmacılar, binici ile du Bellay arasında bağlantı kurmalarına yol açan birkaç önemli ipucuna ulaştılar. Şairin binicilik yetenekleri iyi biliniyordu: Toulouse III Üniversitesi’nden biyolojik antropolog Eric Crubézy, 17 Eylül’de düzenlenen bir basın toplantısında, du Bellay’in bir keresinde Paris’ten Roma’ya kadar at sürdüğünü, bunun da tüberkülozu olan biri için hiç de küçük bir başarı olmadığını söyledi. “Hatta bu hastalıktan neredeyse ölüyordu.”
Du Bellay hayatı boyunca sağlığıyla mücadele etti; binicinin iskeleti ise, nadir görülen kemik tüberkülozunun neden olduğu kronik menenjit belirtileri gösteriyordu.
Crubézy, “Onun tüm kriterlerine uyuyor. Kendisi yetenekli bir binici. Şiirlerinin bazılarında bahsi geçen her iki durumdan da muzdarip, örneğin ‘Umutsuzların Şikayeti’nde ‘zihnini bulanıklaştıran bu fırtınayı’ anlatır; ve ailesi kraliyet sarayına ve papanın yakın çevresine mensup olması” diyor.
Resmi kayıtlara göre, Fransız kardinali Jean du Bellay’in yeğeni olan Joachim du Bellay, yaklaşık 37 yaşında öldüğünde Notre-Dame’ın Saint-Crépin şapelinde defnedilmişti. Ancak 1758’de yapılan kazılarda şairin, amcasının mezarının yakınlarında bulunması gereken kemiklerine ulaşılamadı.
Fransız Ulusal Önleyici Arkeoloji Araştırma Enstitüsü’nden (INRAP) yapılan bir açıklamaya göre, bilim insanları du Bellay’in kalıntılarının daha sonra Notre-Dame’daki transeptin geçişine taşındığını düşünüyorlar; belki de 1569’da, eserlerinin tamamının yayımlanmasından sonra ya da geçici bir değişiklik sırasında bu taşınma gerçekleşmiş olabilir.
Tabutun bulunduğu yerin “daha önce başka bir tabut tarafından işgal edildiği,” genellikle yüksek kilise görevlilerine ayrılan bir alan olduğu biliniyor.
Ancak herkes, bu iskeletin du Bellay’e ait olduğuna ikna olmuş değil. INRAP arkeoloğu ve kazı lideri Christophe Besnier, basın toplantısında binicinin dişlerine yapılan izotop analizinin, onun Paris ya da Lyon bölgelerinde büyüdüğünü gösterdiğini belirtti. Du Bellay ise Anjou’da doğmuştu. Buna karşılık Crubézy, du Bellay’in Paris piskoposu olarak görev yapan amcası tarafından büyütüldüğünü ve bu nedenle hayatının büyük bir kısmını Fransız başkentinde geçirdiğini savundu.
INRAP başkanı Dominique Garcia, mevcut kanıtların ikna edici olduğunu düşünüyor. Garcia, “Daha ne elde edebiliriz?” diye soruyor. “Du Bellay’in diş fırçasını bulup DNA’sını mı karşılaştıralım? Yaşı ve patolojisi tek başına olağanüstü bir istatistiksel güven sunuyor.”
Arkeologlar, bu kurşun tabutları, Notre-Dame’da 2019’daki yıkıcı yangının ardından yürütülen kazılar sırasında ortaya çıkardılar. İki kalıntının kimliğini belirlemenin yanı sıra, araştırmacılar katedralin nefi ile korosunu ayıran mimari bir unsur olan rood bölmesine ait 1000’den fazla parçayı buldular.
Bu parçaların bazıları hâlâ orijinal renkli boyalarının izlerini taşıyor ve Orta Çağ dönemine ait yapının restore edilmesinde kullanılacaklar. Notre-Dame’ın, ahşap kulesi ve çatısını harap eden yangından beş yılı aşkın bir süre sonra, 8 Aralık’ta yeniden açılması planlanıyor.
Smithsonian Magazine. 18 Eylül 2024.
You must be logged in to post a comment Login